Çok şükür, “askıda zincirine” şimdi de “askıda tost” ilave edildi. Daha neler göreceğiz, neler. “İstanbul’un taşına yeni ayak bastık”. Hani dedik ya; “Buna da şükredin, bal kabağı satan arkadan geliyor!”
***
Her gelir grubundan kişinin, yanında bir de meşrubatla rahat yiyebildiği “tost” da nimete bindi, “fasulyenin” pabucu dama atıldı… Eskiden, kendisini kasanlara; “fasulye gibi kendini kıymetten sayma!”, derlerdi. Şimdi ise; “kendini tost gibi nimetten sayma!” denecek, herhalde…
***
Nereden biliyorlarsa, ilgili bakanlar, eylül sonu itibarıyla, enflasyon yüzde 50’nin altına düşecek dediler, ayın ortalarında. TÜİK de bunu yüzde 49,39 açıkladı. Yani, bakanları, “kırmadı!” Öyle ya, yüzde 50 deseler, koskoca bakanları yalancı çıkartacaklar.
***
Diyeceksiniz ki, ha kırk, ha elli, ha altmışolmuş, ne var bunda? Elbette bir şey yok… Hiçbir şeyin fiyatı daha eskiler gibi olmayacak amma emekli maaşları, memur maaşları, ücretler buna göre ayarlanacak.
***
Yani, ekonomi kötü diyenlere; “göster bana telefonunu!”, “lokantalar doluyor!”, “millet son model arabaya biniyor!” tepkisi verenlerin, bunlara artık hiç sahip olamayacağının, alım gücünün daha da düşeceğinin farkında değiller.
***
Tabii, bunlar; “ya hu, onlarda var da ben de neden yok!”, diyebilseler, hem kendileri ve hem de ülke ekonomisi kurtulacak ama ufukta böyle bir şey gözükmüyor, maalesef.
***
Ankara Büyükşehir Belediyesi, okulların temizliğini yapmak istiyor, “hayır yapamazsınız!”, diyorlar. İnanılır gibi değil. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, yirmiye yakın kent lokantası açtı, kreş açıyor, yurt yapıyor, öğrencilere burs veriyor; belediyenin kasasına ve kesesine sahip çıkıyor, özellikle vakıflara, dini cemaatlere bağlanan hortumları kesiyor.
***
Ekrem İmamoğlu’nu bir kaşık suda boğama istiyorlar; “İstinaf”ta ki, dosyaya bir türlü karar veremiyorlar, Başkanın ifadesi ile; “Demokles’in kılıcı!” gibi tepesinde tutuyorlar. Diyelim, burası açıkladı, bu sefer, Yargıtay’da bekleyecek bu dosya. Dava, “Demokles’in kılıcı” gibi tepesinde sallanacak, İmamoğlu’nun. Her halde,erken ya da 2028 Genel seçimlerine kadar.
***
YSK Başkanı, İmamoğlu’nun dosyaları için; “dava kesinleşince, başkan seçilse bile verilen mazbatayı geri alırız!”, dememişmiydi?
***
Tabii, adaletin gecikmesi, siyasal iktidarın işine geliyor. Olası bir Cumhurbaşkanlığı adaylığı için, belirsizlikler, ister istemez bu tür bir söz söylememize neden oluyor. O nedenle, siyasal spekülasyonlara neden olmamak için biran önce kararların açıklanması gerekir.
***
Evet. KÖİ, YİD ile yapılan ve garanti verilen köprü, otoyol, şehir hastaneleri, havaalanları için kaynak bulan iktidar, nedense, okulların temizliği için para bulamıyor. Yapmak isteyenleri de, engelliyor.
Hatırlar mısınız? Pandemi döneminde “beş maskeyi” dağıtamayanlar, yapmaya kalkan belediyelere engel olmuş; bu amaçla toplanan paralara el koymuştu, İçişleri Bakanlığı.
***
Bu projeler adeta dipsiz kuyu. Ne kadar su koyarsanız koyun bir türlü dolmayacak da. Bunu, ortaokul matematik dersinde havuz problemlerini çözebilenler gayet rahat anlar ama “ulumu fenniyeye ne gerek var, bizim için ulumu diniye önemli!” diyenler, elbette kavrayamaz.
***
İsterseniz bunu, soru olarak sorayım; bir kuyuya saniyede 10 metre mikap su akıtan; buna mukabil, yine kuyu dibinde saniyede 10 metre mikap su boşaltan bir vana var. İkisi açıkken, boş kuyu, ne kadar zamanda dolar?
***
Buyurun size 10 puanlık bir soru. Lütfen kopya çekmeyin.
***
Yaşanan bu hal bana, bir büyüğümüzün; “Dünyanın hiçbir yerinde zorunlu fizik, kimya, matematik dersinin tartışma konusu olduğunu göremezsiniz. Ne hikmetse zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi tartışma konusu olur”, sözünü anımsattı.