Sağ baksan vergi, sola baksan vergi… Nerdeyse, akan sudan, en yelden, uçan kuştan vergi alacaklar. Konu vergi olunca, yıllar önce dinlediğim bir parodiden aklımda kalanı paylaşacağım.
***
Ormanda ayı kaçmaya başlamış. Bunu gören kaplumbağa, “hayrola ayı kardeş neden kaçıyorsun!” O da; “duymadın mı ormanı maliyeciler sarmış. Gelene geçene ceza yazıyor. Nasıl kaçman bende kürk, hanımda kürk, çocuklarda kürk var!”
***
Bunu duyan kaplumbağa da başlamış kaçmaya… Koş babam koş. Bu hali gören leylek, “hayrola kardeş ne diye kaçıyorsun ki?” O da yanıtlamış; “duymadın mı ormanı maliyeciler sarmış, gelene geçene ceza kesiyor. Benim evim var, hanımın evi var, çocukların evi var!”
***
Bunun üzerine leylek de kaçmaya başlamış. Bunu gören maymun merak etmiş; “leylek kardeş ne diye kaçarsın?” O da; “duymadın mı ormanı maliyeciler sarmış. Gelip geçene ceza yağdırıyormuş. Benim yazlık-kışlık evim var. Eşimin yazlık-kışlık evi var, çocukların yazlık-kışlık evleri var!”
***
Bakmış durum kötü, bu sefer maymun da kaçmaya başlamış. Bir ara aklı başına gelmiş; “Ya hu, ben ne diye kaçıyorum ki benim kıçım açık, hanımın kıçı açık, çocukların kıçı açık!”
***
Sanırım Uğur Yücel anlatmıştı. Rahmetli, Özal’ı taklit ederek. Özal’a Amerikalı bir gazeteci sormuş: “Sizin iki meşhur lideriniz vardı, birisi ‘romantik’, diğeri ‘klasik’. Bunlara ne oldu?”
***
Özal cevap vermiş; “ilkinin ‘romanı’ gitti, geriye ‘tiki’ kaldı… Diğerinin de, ‘klası’ gitti geriye kalanına da ‘baba’ dedik.”
***
Evli çift balayına gitmiş Paris’e… İki ay kalmışlar. Dönüşte, kız anası kızına sormuş; “anlat bakalım, yediğin içtiğin senin olsun, Paris’te neler gördün?” Ne anlatayım anneciğim, tam iki ay kaldığımız otel odasının tavanından başka bir şey görmedim!”
***
Maymunla, kendisini büyük sananların ortak bir özelliği var; “ikisinin de yükseldikçe kıçları daha iyi gözükürmüş!”
***
Sırada çok sevdiğim ve çok verdiğim bir fıkra var.
Politikacı seçmene sormuş:
- Geçen seçimlerde ölen siz miydiniz yoksa babanız mıydı?
Sormaya devam etmiş;
- Geçen seçimlerde öptüğüm siz miydiniz yoksa ananız mıydı?
***
Biliyorsunuz, seçimler arifesinde, öpme rekoru rahmetli Hasan Celal Güzel’e aitti. Rahmetliye “tank Hasan” da derlerdi.
***
Rivayet olunur. Rahmetli Osman Bölükbaşını, Kızılay-Dikimevi minibüsünde görmüş, tanıyanın birisi. Hemen takılmış rahmetliye.
- “Osman Bey maşallah, siyasetteyken, meclisi doldururdun; şimdi ise, minibüs dolduruyorsun!”
Rahmetli lafın altında kalır mı?
- “Öyledir evlat öyledir. Sahneyi siyasette cebini dolduramayanlar, benim durumuma düşünce böyle minibüs doldurur!”