KADİR DAYIOĞLU


AŞIRDIKLARIM!

Sağ baksan vergi, sola baksan vergi… Nerdeyse, akan sudan, en yelden, uçan kuştan vergi alacaklar. Konu vergi olunca, yıllar önce dinlediğim bir parodiden aklımda kalanı paylaşacağım.


Sağ baksan vergi, sola baksan vergi… Nerdeyse, akan sudan, en yelden, uçan kuştan vergi alacaklar. Konu vergi olunca, yıllar önce dinlediğim bir parodiden aklımda kalanı paylaşacağım.

***

Ormanda ayı kaçmaya başlamış. Bunu gören kaplumbağa, “hayrola ayı kardeş neden kaçıyorsun!” O da; “duymadın mı ormanı maliyeciler sarmış. Gelene geçene ceza yazıyor. Nasıl kaçman bende kürk, hanımda kürk, çocuklarda kürk var!”

***

Bunu duyan kaplumbağa da başlamış kaçmaya… Koş babam koş. Bu hali gören leylek, “hayrola kardeş ne diye kaçıyorsun ki?” O da yanıtlamış; “duymadın mı ormanı maliyeciler sarmış, gelene geçene ceza kesiyor. Benim evim var, hanımın evi var, çocukların evi var!”

***

Bunun üzerine leylek de kaçmaya başlamış. Bunu gören maymun merak etmiş; “leylek kardeş ne diye kaçarsın?” O da; “duymadın mı ormanı maliyeciler sarmış. Gelip geçene ceza yağdırıyormuş. Benim yazlık-kışlık evim var. Eşimin yazlık-kışlık evi var, çocukların yazlık-kışlık evleri var!”

***

Bakmış durum kötü, bu sefer maymun da kaçmaya başlamış. Bir ara aklı başına gelmiş; “Ya hu, ben ne diye kaçıyorum ki benim kıçım açık, hanımın kıçı açık, çocukların kıçı açık!”

***

Sanırım Uğur Yücel anlatmıştı. Rahmetli, Özal’ı taklit ederek. Özal’a Amerikalı bir gazeteci sormuş: “Sizin iki meşhur lideriniz vardı, birisi ‘romantik’, diğeri ‘klasik’. Bunlara ne oldu?”

***

Özal cevap vermiş; “ilkinin ‘romanı’ gitti, geriye ‘tiki’ kaldı… Diğerinin de, ‘klası’ gitti geriye kalanına da ‘baba’ dedik.”

***

Evli çift balayına gitmiş Paris’e… İki ay kalmışlar. Dönüşte, kız anası kızına sormuş; “anlat bakalım, yediğin içtiğin senin olsun, Paris’te neler gördün?” Ne anlatayım anneciğim, tam iki ay kaldığımız otel odasının tavanından başka bir şey görmedim!”

***

Maymunla, kendisini büyük sananların ortak bir özelliği var; “ikisinin de yükseldikçe kıçları daha iyi gözükürmüş!”

***

Sırada çok sevdiğim ve çok verdiğim bir fıkra var. 

Politikacı seçmene sormuş:

- Geçen seçimlerde ölen siz miydiniz yoksa babanız mıydı?

Sormaya devam etmiş;

- Geçen seçimlerde öptüğüm siz miydiniz yoksa ananız mıydı?

***

Biliyorsunuz, seçimler arifesinde, öpme rekoru rahmetli Hasan Celal Güzel’e aitti. Rahmetliye “tank Hasan” da derlerdi.

***

Rivayet olunur. Rahmetli Osman Bölükbaşını, Kızılay-Dikimevi minibüsünde görmüş, tanıyanın birisi. Hemen takılmış rahmetliye.

- “Osman Bey maşallah, siyasetteyken, meclisi doldururdun; şimdi ise, minibüs dolduruyorsun!”

Rahmetli lafın altında kalır mı?

- “Öyledir evlat öyledir. Sahneyi siyasette cebini dolduramayanlar, benim durumuma düşünce böyle minibüs doldurur!”