Dünyadaki tüm insanlar, konumu, dini, dili, ırkı ve ülke ayrımı yapılmaksızın sosyal bir varlık olduğu için yalnız yaşayamaz.
Sürekli iletişim içinde olacak, varsa acısını ve mutluluğunu paylaşacak arkadaş veya arkadaşlara ihtiyaç duyacak. Arkadaş deyip geçmemek lazım, zora düştüğünüz ve bir çıkmaz içinde olduğunuz zaman, hastalığınızda, sağlığınızda, ekonomik sorun yaşadığınızda, oğlunuz askere giderken, kızınız gelin olurken, velhasıl her şartlarda ben yanındayım diye koşarak gelene arkadaş denir. Konuşurken ve tartışırken saygılı olmak, hakaret etmemek, konuşulan özel veya sır derecesinde olan konuların mutlaka sizde kalacağından emin olunması, arkadaşlığın olmazsa olmazı olmalı. İnsanın en büyük sorunu başına ne geliyorsa yalnızlıktan geliyor olması, içine kapanması, insanlardan izole olması ve destek almaktan imtina etmesi. İçine kapanıp dış dünya ile ilişkisini kestiği anda derin bir kuyunun içine düşüyor ve çıkabilmek için bir arkadaş elinin uzanmasını bekliyor. İşte o anda sihirli bir ele ihtiyaç duyarsınız, sizden izin almadan, yapacağı iyilik için kırk dereden su getirmeyen ve bahanelerin arkasına saklanma ihtiyacı duymadan yanınızda olana arkadaş veya dost denebilir. Birbirine güvenen insanlar, verilen sözü tutarlar ve birbirilerine karşı sorumluluklarını yerine getirirler. Dost olmaya giden yolun taşlarını döşemek iyi arkadaş olmaktan geçer.
Şımarık yaşayan, kazancı vergilendirilmemiş ve kazancının kaynağı belli olmayan, görgüsüz, eğitimsiz, kamuya zarar veren, başka canlılara hayat hakkı tanımayan, hırsızı alkışlayan ve desteğini esirgemeyen, doğruları yazmaktan ve konuşmaktan imtina eden, sürekli hakaret dili kullananlardan arkadaş olmaz. Tacize, tecavüze, çocuk evliliklere ve kadın cinayetlerine sessiz kalan, okuyup araştırmadan ukalalık yapan insanlardan arkadaş olmayacağını da bilmek gerekiyor. Gayri insani tüm olumsuzlukları özünde barındıran insanların arkadaşları ve onlarla arkadaşlık ve kader birliği yapan kişi veya kuruluşların ülke yönetiminde söz sahibi olmaları tabii olarak tesadüf değildir. Dostluklarının uzun ömürlü olması aynı dili, yani hakaret dilini konuşuyor olmalarından, ahlaki yapılarının uyum içinde hareket etmesinden, Allah ile aldatmalarından, görgüsüzlüğü içselleştirmelerinden ve insani duygulara sahip olmadıklarındandır. İnsanlıktan uzak yaşayan insanların toplum içine sızması, yalan ve inançla onları kandırıp seviyor gibi gözükmesi ihtiyaçları kadardır. Çünkü onun ihtiyacı bitince, egosunu tatmin edince sevgisi de arkadaşlığı da biter. Sizi kullanmaktan ve buruşturup bir kenara atmaktan zerre kadar nedamet duymazlar, olmayan vicdanları sızlamaz. Makamda uzun süre kalabilmelerinin olmazsa olmazı içinize girince sırnaşırlar ve size sempatik görünürler, zira omuzlarınıza basarak siyaseten daha yüksek yerlere çıkabilmeleri, daha görgüsüz, daha şaşalı ve daha talancı yaşamalarının yolunu açacaktır.
“Arkadaşlık ve dostluk kolay kurulmuyor. Uzun yıllar sonucu kazandığınız iyi arkadaş ve iyi dostlarınızı kolay kaybetmeyi göze almayın”. Faruk Ergan