KADİR DAYIOĞLU

Tarih: 14.01.2025 12:14

ARACISIZ PİYASA!..

Facebook Twitter Linked-in

“Aracısız piyasa olmaz!”, “Spekülatörüz piyasa olmaz!” lafları Ege Cansen’e ait. Ben de ondan aldım… Geçmişte, Ak Partili bir bakan, “Halleri kaldıracağız, dolayısıyla sebze ve meyve fiyatları yüzde 8 kadar ucuzlayacak!” sözünü duyunca yüreğim cız etmişti… 

***

Eyvah! Dedim… Sonradan Bakan; “Yanlış anlaşıldım!” falan dese de lâf ağızdan çıkmıştı bir kere… Nedense, “yanlış anlaşıldım!” sözü, gerek Ak Partililerin ve gerekse de onların bürokratlarının bir hayat tarzı haline geldi… Çeviremediler mi hemen yan çiziyorlar… 

***

Şuanda ülkede uygulamaya çalıştığımız “piyasa modeli”ni, bir sistem bütünlüğü içerisinde değerlendiremezsek, bu sistemin araçlarını hayata geçiremezsek bir arpa boyu bile yol alamayız. Polisiye önlemler hiç işe yaramaz. 

***

Bu nedenle serbest piyasa modelinde hem “aracı” vardır ve hem de “spekülatör”. Bunlar piyasanın önemli “aktörleridir”. Bu nedenle,  Aracısız ve spekülatörüz, piyasa modeli düşünülemez. Halleri kaldıramazsınız. Zira onlar, üreticinin sigortasıdır

***

Ege Cansen üstadımızın yıllar önce yazmıştı… Aslında bizim ve bizden önceki kuşağın yakından tanık olduğu ve fakat unuttuğu bir hikaye, bu… Tekrarında yarar var, dedim…

***

Şimdi ne düşünüyorlar bilmem ama’Üreticiden tüketiciye aracısız satış’ fikrinin şampiyonu, CHP’dir. 1970’lerin başbakanı Ecevit, domatesin Silifke’de tarlada 25 kuruşa satılırken, Ankara’da manavda 125 kuruşa satılmasına akıl erdirememişti. Daha doğrusu bunun, değiştireceği ‘bozuk düzen’in bir parçası olduğuna akıl erdirmişti. 

***

1950’li yıllarda İstanbul Vali ve Belediye Başkanı, emrazı asabiye uzmanı,  Ord. Prof. Dr. Fahrettin Kerim Gökay’ın, yaş meyve ve sebzede ucuzluk sağlamak için ‘icap ederse Taksim meydanında (belediye olarak) domates satarım’ deyişi hálá hatırımdadır. Daha sonraki yıllarda CHP’li belediye başkanları da aynı yolda yürüdü. 

***

Ucuzluk sağlamak için, şehrin en değerli yerlerine üreticiden tüketiciye aracısız satış yapsın diye ‘kamyon pazarları’ kurdular. Ama “kamyon, dükkan değildir.” 

***

“Bu ülkede ve özellikle sosyalist kültürün hakim olduğu daha pek çok ülkede, ticaret ‘asalak’ bir iktisadi faaliyet olarak algılanır. Aracılar ortadan kaldırılırsa, hayatın ucuzlayacağı sanılır. Bu, kökünden yanlıştır.”

***
“Mafya tipi haraç örgütlerinin bulunmadığı ve rekabet şartlarının geçerli olduğu piyasalarda, işlevi olmayan aracı yaşayamaz. Bir pazarlama-dağıtım zincirinde, belli bir kademenin ortadan kalkması, ancak o kademenin işlevinin başka bir kademe tarafından üstlenilmesiyle olur.” 

***

“Hem üretici, hem toptancı; hem toptancı, hem perakendeci, hem üretici hem toptancı hem de perakendeci gibi birden fazla kademenin işlevini yapan firma, her işlevin maliyetine katlanır ve riskini taşır.” 

***

“Yaş Meyve ve Sebze Halleri, birer ‘borsa’dır. Burada satıcılar ve alıcılar buluşur. Hallerin esas iktisadi işlevi ‘fiyat’ oluşturmaktır. Haller, ayrıca perakendecilerin alım yaptığı toptancı pazarlarıdır.”

***
“Hallerdeki ‘komisyoncu’lar tacir değil, üretici veya toptancı temsilcisidir. Tarımsal Üretici Birlikleri de Türkiye’nin her halinde, kendilerine hizmet sunacak birer temsilci tutabilir. Komisyon ödemek istemiyorlarsa, bizzat temsilcilik açabilir. O zaman temsilciliğin masraflarına ve rizikolarına katlanırlar.”

***

“Yaş meyve ve sebzeler, tam anlamıyla borsa malıdır. Fiyatlar günlük hatta saatlik olarak, arz-talebe ve sunulan malın kalitesine göre oluşur. Fiyatın ne olacağı önceden bilinmez. Hallerin bu piyasa için gerekli bir ‘kurum’ olması, oradaki yamuklukları affettirmez. İşleyişte hatalar varsa, düzeltilmelidir.” 

***

CHP’ye haksızlık etmeyelim, “piyasacı” olduğu söylenen ANAP’ın Kayseri İl Teşkilatı da, 1985’lerde kamyonlarla domates, biber, zerzevat, karpuz getirterek, “üretici ile tüketiciyi” buluşturmak istemişlerdi; güya daha ucuza mal alacaktı tüketici… Şimdi Wyndham Oteli’nin bulunduğu yerde satış yapan kamyonları hiç unutamam…


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —