KADİR DAYIOĞLU


“AĞALARIMIZ BİZİMLE EĞLENİYOR!..”

“Düğün değil bayram değil, eniştem beni niye öptü!” misali bu ucu açık, “çizebilirsek”li açıklama neden yapıldı? Demek ki; “…bilirsek” dendiğine göre sıkıntılı bir durum var. Cümle net değil, şarta bağlı. “…sek” deniyor. Bu bile ortada net bir şey olmadığını söylüyor bize.


Ahmet Zorlu dostumuzun ‘Facebook’undan aldım. Okuyunca; “önemli değil. Bu masalı çok dinledik!.. “Anlaşılan, yeni bir sandık geliyor önümüze. Hızlı tren masalını, ısıtıp ısıtıp tekrar önümüze sürecekler!” dedim.

***

Zorlu’nun notu şöyle: Mehmet Özhaseki, hızlı tren konusunda son aşamaya geldiklerini söyleyerek, 'Hızlı trenin kredisi konusunda sabırla hareket ediyoruz ve doğru yapmaya çalışıyoruz' dedi.” Ve ilave etti; “Ağam bizimle değil, tüm Kayseri ile alay ediyor!”

***

Özhaseki, bu sefer müjdeyi Hacılar’dan verdi: “…Hızlı tren için de pazartesi günü Maliye Bakanlığı ve Ulaştırma Bakanlığı ile kredi görüşmeleri var. İnşallah son aşamaya geldik. Bu konunun da altını çizebilirsek, Kayseri 'ye çok güzel bir müjde vermiş olacağız."

***

“Düğün değil bayram değil, eniştem beni niye öptü!” misali bu ucu açık, “çizebilirsek”li açıklama neden yapıldı? Demek ki; “…bilirsek” dendiğine göre sıkıntılı bir durum var. Cümle net değil, şarta bağlı. “…sek” deniyor. Bu bile ortada net bir şey olmadığını söylüyor bize.

***

Sıkı durun!.. “Ankara-Sivas Yüksek Hızlı Treni” “4 Eylül” günü yol almaya başlıyor. Sanırım, bunun telaşı sardı, Özhaseki’yi. Öyle ya konu epeydir unutulmuştu. Muhterem ahaliye bir şeyler demek; “gazını” almak lazım?

***

Neymiş efendim. Önce, bir türlü bulunamayan, “kredi” bulunacakmış. O nedenle, bakanlıklar arası görüşmeler devam ediyormuş. Nitekim dün görüşülmüş olmalı. Bundan ne sonuç alındı, merak konusu. Unutmayın, sözü edilen “pazartesi” 30 Ağustos Zafer Bayramı. İşin ciddiyetini anlayın, buna rağmen iki bakan bir araya geliyor, Kayseri Yüksek Hızlı Treni’ne “kredi” bulabilmek için.

Sayın Özhaseki’ye, bir hatırlatma yapayım. Tüm projelerin bittiğini (inanıyorum, proje falan da yok orta yerde. Olsa, devletin kayıtlarında bir proje numarası olur), ihale dosyalarının hazır olduğunu, gerekli kararların çıktığını farz ediyorum ve şunu söylüyorum:

Değerli Başkanım, bu hattı kim yapacak? Devlet mi, yoksa özel kesim mi? Bir kere bunun bilinmesi lazım. Şayet devlet yapacaksa, “Hazine Garantili” kredi bulmak kolay. Yok, özel kesim yapacaksa yine devlet garantisi şart. Yoksa, “asla fizibil olmayan” bu projeye, “kredi” falan vermezler.

***

İddia ediyorum; ta başından beri, böyle bir proje yoktu, devletin “portföyünde”. Bunu yıllardır, defalarca söyledim. Hâlâ aynı inançtayım. Devlet’in ilgili kurumlarının hiç birinde, “projenin numarası” yoktu. Hâlâ yok. Oysa, her “harcamanın” bir “numarası” olur, devlet katında.

Sadece Ulaştırma Bakanlığı’nın sitesinde, çelişkili iki bilgi var; “Kayseri-Yerköy arasında (…) yüksek hızlı demiryolu hattı yapılacaktır.(Harita7)”.  “Kayseri-Yerköy Yüksek Hızlı Demiryolu ihale çalışmaları devam etmektedir. (Harita2)” notu ile birlikte, bir de harita üzerine kavuniçi/kırmızı ile çizilmiş “çizik” var. “Yapılacaktır” sözü, bir belirsizliği, “ne zaman?” sorusunu sordurur. “İhale çalışmaları” ise, işin kuvveden fiile çıktığını gösterir.

***

Yıl mı? Sormayın, 2018. Bir projenin, ihale hazırlığı dört yıl sürer mi? İnanın, daha önce de yoktu bu not. Ama benim gibi “mazarrat takımı” ısrar edince bu notu koydular. Nasıl proje ise, nerdeyse dört yıl bitecek, ihale çalışması bir türlü bitmedi! Refikimiz Ahmet Zorlu; “ağam bizimle alay ediyor!” demekle haksız mı, yani?

***

Değerli Başkanın; “sabırla hareket ediyoruz, doğrusunu yapmaya çalışıyoruz!” sözüne taktım vallahi. “Sabırla hareket etmeyi” anlıyorum. Yatırım uzmanı olduğu söylenen, Yaşar Karayel’in müjdeyi verdiği günden beri sabırla takip ediyoruz. Karayel’den bayrağı siz devraldınız. Bakalım, kime devredeceksiniz?

***

Unutmayın; geçmişe dönük “geldi-geliyor” beyanatları gerçek olsaydı, eş zamanlı, biz de binerdik, “Hızlı Trene” ama gerçeği, uyarılarımıza rağmen söylemediniz. Yok, itiraz ediyorsanız, lütfen arşivleri karıştırınız. Yok, bulamazsanız, yardımcı olurum, size. Unutmayın; “insan hafızası her zaman unutmakla malul değildir!”

***

Otoyol bağlantısı ve hızlı tren Kayseri’nin geleceği ile ilgili. Bunlar olmadıktan sonra; “gözler görülmedik millet bahçesi” yapsanız, yok hükmündedir, gözümde.

***

Sanırım, bundan böyle, hele Sivas treni bir yürümeye başlasın, “gaz alma” süreci devreye girecek. Öyle ya, “hayat-memat” meselesi sandık geliyor, önümüze. Değerli Başkanımıza, kabul görürse ufak bir tavsiyede bulunacağım: Boşuna gayret göstermeyin. Muhterem ahalinin böyle bir talebi yok. O nedenle, yine oyu size verir. Hiç endişe etmeyin.

***

Tabii, Sayın Özhaseki: “doğruyu yapmaya çalışıyoruz!” demiş. Ne demek doğruyu yapmak? Bunu da bir açıklasa daha da iyi olur muş? Mesela, “çok çok hızlı tren” mi münasip görülüyor Kayseri’nin muhterem ahalisine? Yoksa, güzergah değişliği falan mı düşünülüyor? Yoksa yapmak için sıraya giren onlar arasından seçimde mi zorlanıyorlar?

***

Hiç kimse kusura kalmasın. Bu yaşa geldim, sorunlarına bu kadar kayıtsız bir toplum görmedim, 2002’den bu yana. Ahali, sanki afsunlanmış gibi, sanki AK Parti’nin etki alanında, “ashab-ı kehf uykusunda!”

***

Ha. Bizimkisi? Zevzeklik… Olmayacak duaya amin diyoruz, ha bire… Haliyle “ağalarımızı” rahatsız ediyoruz. Ne güzel, her sandık öncesi, “geldi-geliyor” ninnisi söylüyorlar. “Ağalarımız bizimle eğleniyor!”, sanki.