FARUK ERGAN


ADINI SEN KOY!

“Bilmeyenlerin, ukalaların ve görgüsüzlerin cirit attığı bir mahallede, bir şehirde ve bir ülkede yaşamak acı veriyor.” Faruk Ergan


Bir konuya bağlı kalmaksızın ve kamuoyunu meşgul eden bazı konularda görüş ve tavsiyelerimi yazmaya çalışacağım. Günlerdir, haftalardır ve aylardır konuşulan ama bir türlü karar verilemeyen, karar verecek makamların toplantı üzerine toplantı yapmaları sonucu nihayet emeklilerin yüzünü güldürdüler. Bütçede para olmamasına rağmen, hükümetimiz çok büyük özveri ve fedakarlık yaparak, tüm olanakları zorlayarak, emeklilere verilen 2.500 liralık seyyanen zam ülke genelinde sevinç ve memnuniyetle karşılanmıştır.

“Cumhurbaşkanı yardımcısı Cevdet Yılmaz, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ak Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, Ak Parti Genel Başkanvekili Mustafa Elitaş” toplantı yaparak son kararı verdi. Böylece en düşük emekli maaşı 12 bin 500 lira olarak belirlendi ve TBMM’de Kanunlaştıktan sonra yürürlüğe girecektir. Burada asıl dikkat çekmek istediğim konu Kayseri’de yaşayan emeklilerin, kararın altında imzası ve dört belirleyiciden birisi olması onurunu yaşayan Mustafa Elitaş’ın yaptığı güzelliği ve fedakarlığı unutmamalarıdır. Kayseri’de yapacağı toplantıları takip ederek bulunduğu yerde omuzlara alınmalı ve en büyük Elitaş denmeli. Bu yapılan zamla refah içinde bir hayat yaşayacağınızı, istediğiniz şehirde huzur dolu tatil yapacağınızı ve en önemlisi torunlarınıza sınırsız bir şekilde harçlık verebileceğinizi, Elitaş’ın sağlığı ve huzuru için dualarınızı esirgemeyeceğinizi umuyorum. Sevgili dostlar sizi istemediğiniz yaşam biçimine zorlayan, sizi sefalete ve açlığa reva gören bir yönetim biçimi varsa, uzun yıllar aynı iktidarın yönetiminde insan olmanın onuruna yakışmayacak bir yaşam sürdürüyorsanız, sebep olanları şimdiye kadar değiştirmeyi aklınızdan geçirmedinizse, kabahatin tamamı zatınıza aittir. 

Geliri olmayan işsiz gençlerin istekleri eksik olmamalı, her şeyleri tam olmalı, dünyaya bir daha mı geleceğiz, düğün salonundaki gereksiz harcamalar, kına gecesindeki 2 saatlik kıyafetler, kullanışlı olmayan ama çok pahalı eşyalar, surat asmalar, ebeveynlere işkence etmeler, ödünç alınan takılar, düğün sonunda lüks bir balayı tatili vs. Size söylüyorum gençler; Nikah salonunda imza atarak mutluluğa adım atmak yerine geleceğinizi neden ipotek edersiniz? Bu harcama çeşitleri artırılabilir, fakat gereksiz ve görgüsüzce harcamaların bedelini yine sizler ödeyeceksiniz. Bir başkaları için yaşamanın ve birileri ile yarış etmenin, Bankadan çekilen kredi ile yapılan bu harcamaların sizlere katkısının ne olacağını anlamış değilim. Sadece gülen yüz yerine asık suratlı çiftler olursunuz. Özellikle son yıllarda yaşanan ekonomik sorunlarımız yüzünden ki, gelecek aylarda daha da ağırlaşacağını düşünüyorum, işsiz kalabilirsiniz, kurulu bir düzeniniz varsa bozulabilir, sağlık sorunu yaşayabilirsiniz, çocuğunuzun ekstra harcamaları çıkabilir, sorunlarınızla baş başa kalacağınızı ve etrafınızdaki tüm insanların sizden uzaklaşacağını bilmenizi tavsiye ederim. Organize Sanayiden gelen bir dostumuzla sohbet ettik, işler nasıl faslına gelince, kötü demiyorum. Kötünün kötüsü, onlarca boş fabrika var diye noktayı koydu. Sizler eğer itibardan tasarruf olmaz diyenlerdenseniz yolunuz açık olsun, o sözü sarf eden Devlet büyüğümüz emeklilere refah payı vermek için kaynakların yetersiz olduğunu söylemiştir, fakat her söylenen söze itibar edilir mi? Adını sen koy.  

“Bilmeyenlerin, ukalaların ve görgüsüzlerin cirit attığı bir mahallede, bir şehirde ve bir ülkede yaşamak acı veriyor.” Faruk Ergan