kg

NEBAHAT ERDOĞAN


ACISIYLA, TATLISIYLA…

“Umut fakirin ekmeği” misali her kötü gidişatın sonunda iyi günler yaşanacaktır elbette. Boş gelme 2025… Hoş gel 2025, umutlarla gel… Sevgiyle gel… Barışla gel.


Her yıl biterken söylenen söz “acısıyla, tatlısıyla bir yıl daha geride kaldı.” Su gibi aktı gitti zaman farkında olmadan…

Sizleri bilmem ama, 2024 ün ilk aylarında, ben annemi kaybettiğim için acısıyla geride kaldı. 

Tatlısıyla geçen günlerde ise hüzün vardı.

Bundan sonra da yaşadığım sürece her yıl onun acısıyla geride kalacak…

Hayat devam ettiği süre içinde de, yaşadığım burukluklara rağmen, başarabildiğim kadarıyla yeni başlangıçlar besleyebilirim belki… 

Ayakta kalabilmek için her koşulda hayat mücadelesine devam edilecek. Yaşadığımız acıları içimize gömerek…

Dünyanın kanunu bu çünkü.

Yeni yıl demek yeni başlangıç, yeni hedef, yeni bir sayfa ve bir çok yeniliklerle başlamak demek.

Çoğumuz yaşadığımız olumlu yada olumsuzlukları o yılla birlikte geride bırakarak yeni hayaller, yeni umutlar beslemeye başlarız içimizde…

Kimisi de dışında yaşar coşkusunu, yeni dileklerini…

Avazı çıktığı kadar bağırır dünyaya sesini duyurabilmek için…

Ama şu bir gerçek ki, her yeni bir yıl, bir önceki yılı aratmıyor değil. Çoğumuz biten yılların hesabını yapıyoruz belki, bizlere neler verdi, neler alıp götürdü diye… 

Ülke olarak ta bunu iliklerimize kadar hissediyoruz.

Ülkemize neler getirdi, neler götürdü… 

Getirdiklerinin yanında götürdükleri daha çok oldu sanırım…

2024 yılında yine kadın cinayetleri, bebek tecavüzleri, hele birde yeni doğan bebek cinayetleri vardı ki insanın kanını dondurdu adeta, narin cinayeti ise başlı başına ülke sorunu oldu, hayvanlar ise uyutmak adı altında yeni kanunla resmen katliam yapıldı.

Bu üzücü olaylarla birlikte ekonomik sıkıntı, enflasyon, dış borçlarderken vatandaşın üzerine yüklenen geçim sıkıntısı ile birlikte acısıyla tatlısıyla zor bir yıl geride kaldı…

Acısıyla, tatlısıyla dedik ama, acılardan bahsettik, tatlısı ise bir elin beş parmağını geçmeyecek şekilde kaldı.

2025 YILI NELER GETİRECEK?....

2025 yılı vatandaş için, asgari ücretli için, emekliler için yine sıkıntılı geçecek, yine umutlarını yeşertemeyecekler gibi görünüyor.

Görünen o ki,refah bir düzeye gelmemiz belki uzun yıllar alacaktır, asgari ücrete yapılan 22.104 TL’lik zam bunun gerçek göstergesi olup, emekli için de umutlar pek iç açıcı değil gibi.

Bu umutsuzluklar ışığında 2025 yılının neler getireceğini bilmeyiz ama, herkes umutla bekler yeni yılı. 

Hep neler getireceği yazılır listeye, çünkü yeni başlangıç, yeni hayaller, yeni umutlar hep beklentiler arasındadır. 

Zor geçen yıllara rağmen yinede umutlarımızı kaybetmiyoruz. 

“Umut fakirin ekmeği” misali her kötü gidişatın sonunda iyi günler yaşanacaktır elbette.

Boş gelme 2025…

Hoş gel 2025, umutlarla gel…

Sevgiyle gel…

Barışla gel.

ÖZLEM DOKUNUŞ…

Yine eskiyi anmakla devam edeceğim, çünkü özlüyoruz, çünkü daha çok eğlenceli, samimi ve gerçekçilik vardı…

Heyecanla beklediğimiz, gece 24’ten sonra ünlü sanatçıları görmenin mutluluğunu hemen herkes yaşardı. 

Çünkü eskiden arabesk sanatçıları ve arabesk müzik Televizyonda sadece yılbaşında söylenen şarkılardı, tabii o zamanlar sadece TRT1 kanalı vardı, ne kıymetli günlermiş o günler ve o zamanın ünlü oryantali Nesrin Topkapı beklenirdi. 

Kalabalık aile, akraba ortamında sevgiyle, eğlenceyle geçen bir gece olurdu.

Tabii Milli Piyango olmazsa olmazlar arasındaydı “ya çıkarsa” umudu heyecanlı bekleyiş her yıl aynı olurdu. 

Tombala unutulur mu? 

Herkesin yerlere serilerek sanki piyango ikramiyesi çıkmış gibi “banko” nidaları inletirdi odayı.

En güzeli de neydi biliyor musunuz?

O dönemler de dışarıda kutlama yapmak gibi lüksümüz yoktu, aile bireyleri, akrabalar yada komşularla vakit geçirilirdi. 

En tatlı yanı da buydu zaten gel de özleme…

Bu özlemle birlikte…

Yeni yılda tüm umutlarımızın, hayallerimizin ve isteklerimizin gerçekleşmesi dileğiyle… 

MUTLU ve SAĞLIKLI YILLAR DİLERİM…