MUSTAFA CENGİZ


2024 YILINDAN 2025’E BİR BAKIŞ!

STK başkanları ortak müştereklerde hemfikir. Yani 2024 sıkıntılı idi. Bazı sorunlar nedeni ile de 2025’te de muhtemel sorunlar yaşanacağı için ilk 6 ay öncelikli olmak üzere benzer tablolar yaşanacak. Ekonominin rayına oturması için tüccar elini sanayici gibi taşın altına koymaya hazır. Üretmeye ve istihdam yaratmaya, artı katma değer için yatırım yapmaya öyle ya da böyle devam edilecek. Başta Suriye olmak üzere Orta Doğu’da tablonun netleşmesi ile birlikte insanımız geleceğe dair daha net projeler üretebilir ve önünü görebilir. Şu anda herkes temkinli. Herkes ne yapacağına dair net fotoğraf için beklentide. 2024’te gazdan ayağını çeken iş dünyası ve iş insanları bekle-gör taktiği ile temkinli ve deyim yerinde ise “Yoğurdu üfleyerek yemeye devam ediyorlar!” Hayırlısı olsun ne diyelim. Bu saatten sonra maceraya atılmaya da, ucuz kahramanlık yapmaya da gerek yok sanırım. Öyle birilerinin yaptığı gibi BİP yapmakla, yani başka insanların paralarını, kaynaklarını har vurup harman savurmakla olmuyor bu işler…


Dün yazmıştık.

STK’lar yıl sonu toplantılarını birer birer gerçekleştiriyor.

KAYSO’nun toplantısı akabinde bugün KTO.

Bakalım onların geride kalan yıl ve önümüzdeki yıla dair değerlendirmesi nasıl?

Kayseri Ticaret Odası (KTO)’da, 2024 yılının son meclis toplantısını yaptı.

Meclis Başkanı Cengiz Hakan Arslan’ın başkanlığında gerçekleştirilen yılın son meclis toplantısına Başkan Ömer Gülsoy, Yönetim Kurulu üyeleri, Meslek Komitesi ve Meclis Üyeleri, Meclis Başkanlık Divan üyeleri katıldı.

2025 Yılı tahmini gelir ve gider bütçesinin oy birliği kabul edildiği toplantıda Gülsoy, Kayseri Ticaret Odası’nın diğer odalar arasında en asgari şekilde aidat ve hizmet ücreti aldığını ifade etti.

Aralık ayında gerçekleştirilen faaliyetler oda bütçesi ele alındı.                

Görüşülen gündem maddeleri ile 2025 Yılı tahmini gelir ve gider bütçesi oy birliği kabul edildi.   

2024 YILI ZOR BİR YIL OLDU…

Sanırım bu konuda herkes hemfikir.

Her yönü ile zor bir yılı geride bırakmak üzereyiz.

Kayseri Ticaret Odası’nda 2024 yılının son meclis toplantısı gerçekleştirilirken 2024 yılının genel bir değerlendirmesini yapan Başkan Ömer Gülsoy, “2024 yılı hem dünya hem de ülkemiz açısından zor bir yıl oldu. 

2025 yılında da şehrin üretiminin sürdürülebilirliği odağında çalışmaya devam edeceğiz.” dedi. 

KTO Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, “Son meclis, bütçe görüşmelerimizi gerçekleştirdik. 

Bütçemiz şehrimiz, odamız ve üyelerimiz için hayırlı uğurlu olsun. 

Rabbim hep beraber birlikte faydalı işler yapmayı da nasip etsin.” dedi.

“ELİMİZİ YİNE TAŞIN ALTINA 

KOYMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Konuşmasında oda faaliyetlerine de değinen Gülsoy, “Hazırlanan Yıllık İş Planımızı 13 amaç altında topladık. 

Üyelerimize üst düzey hizmet vermek, rekabet güçlerini, dış ticaret potansiyellerini artırmak, dijitalleşme ve ek finansman olanağı sağlamaktır. 

Yönetim ve hizmet politikamızın merkezini şüphesiz ki sayısı 30 bini bulan üyelerimize hizmet oluşturuyor. 

Şehrimizde ve ülkemizde katma değer yaratacak her projeye Kayseri’nin en büyük sivil toplum örgütü olarak maddi-manevi destek vermeyi sürdüreceğiz. 

Üyelerini ayıran değil kayıran, bağıran değil bağrına basan, çatışan değil çalışan, yerinde sayan değil coşan ve coşturan bir yönetim anlayışla çalışıyoruz. 

Birlik ve beraberlik içerisinde üyelerimizin talepleri doğrultusunda elimizi taşın altına koymaya devam edeceğiz.” diye konuştu. 

2164 KURULUŞ, 748 KAPANIŞ İŞLEMİ

Başkan Gülsoy, Kayseri Ticaret Odası olarak 2024 yılında 2 bin 164 kuruluş, 748 ise kapanan kuruluş işlemi yapıldığını, Yıl boyunca odada 34 etkinlik gerçekleştirildiğini ifade etti. 

Oda aidatları ve hizmet ücretleri konusunda da diğer odalara kıyasla Kayseri Ticaret Odası’nın en asgari şekilde aidat ve hizmet ücreti aldığını söyledi. 

Ortalama 3’te 1’e geliyor.

Yani her açılan 3 yeni şirkete karşın 1 tanesi kapanmış.

Açılanlardan duyduğumuz memnuniyet kadar kapananlar içinde üzgünüz.

Zira bu işler öyle kolay olmuyor.

Şirket kurmak, istihdam yaratmak, personel çalıştırmak, kar etmek öyle bilindiği gibi kolay değil.
Hele hele de yeni jenerasyon ile birlikte aile şirketlerinin durumu malum.

Zaten çoğu da kapanan aile şirketleri büyük ihtimalle.

Üye aidatları konusu malum bir çok kişinin karşı olduğu bir durum.

Olayı odalarda saltanat konumuna getirenler var.

Bunun bir çok örneğini de zaman zaman paylaşıyoruz.

Bir çok iş gibi TBMM’de ve de STK’larda da iş gönüllülük esasına dayanmalı.

Ülkenin durumu ortada.

“2024’TE JEOPOLİTİK 

GERGİNLİKLER ARTTI”

Küresel ekonomideki gelişmeleri de değerlendiren Başkan Gülsoy, “Savaşlar, iklim krizi, ekonomik kriz, gelir eşitsizliği gibi çoklu krizlerin yaşandığı acımasız bir rekabet dünyasında yaşıyoruz. 

Küresel ekonominin 2024 yılını potansiyelin altında bir büyümeyle kapattığını gözlemliyoruz.

2024 yılında jeopolitik gerginlikler arttı. 

Ticaret savaşları ve korumacı politikalarda bunun en önemli sebebi olarak ortaya çıktı. 

Bunun önümüzdeki yıl daha da sertleşeceği konuşuluyor.” dedi.

2024 yılının hem dünya hem de ülkemiz açısından zor bir yıl olduğuna vurgu yapan Gülsoy,Üyelerimiz; enflasyonun beklentilerin üzerinde seyretmesi, finansal kaynaklara erişimin halen ciddi anlamda zor olması nedeniyle 2024’ü yatırım anlamında sessiz şekilde tamamlamaya hazırlanıyor. 

Sanayi üretimindeki gerileme de, özellikle emek yoğun sektörleri olumsuz etkiledi. 

Üretimin daralması, istihdam piyasasında bir durağanlık yaratırken, işsizlik oranlarının belirli alanlarda yükselmesine sebep oldu.” diye konuştu. 

“SURİYE’DE YENİ SÜRECİ EN 

İYİ ŞEKİLDE OKUYAN ÜLKEYİZ” 

Umutla başlanılan 2024 yılının takip etmekte zorlanılan gündemlerle geride kaldığını ifade eden Gülsoy, “Ülkemizin yanı başında cereyan eden Rusya-Ukrayna savaşını, İsrail’in Filistin ve bölge ülkelerine saldırıları takip ederken, Suriye’de 60 yıldan fazla süredir yönetimi elinde tutan baskıcı baas Esad rejimi son buldu. 

Ülkemizin Suriye Politikası çok olumlu şekilde devam ediyor. 

Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yeni süreci en iyi şekilde okuyan ülkeyiz. 

Suriye’deki gelişmeleri insanlık ve komşuluk temelinde değerlendiriyoruz. Suriye’nin ve bölgenin tam güvenliğini tesis edecek terör örgütü uzantılarına imkân vermeyecek şekilde sonuçlanmasının çok önemli olduğunu düşünüyoruz. 

Suriye’de yeni kurulan yapının da en büyük çözüm ortağı Türkiye olacaktır. 

Türkiye kötü gününde olduğu gibi inşallah Suriye’nin iyi gününde de yanında olmaya devam edecek.” diye konuştu. 

“EKONOMİK TÜM DENGELER 

YERLİ YERİNE OTURTULMALI”

Ekonomik dengelerin yerli yerinde oturtulması gerektiğinin altını çizen Başkan Gülsoy “Enflasyonla mücadele ederken bir taraftan da üretimin, ihracatın, istihdamın önceliklendirildiği bir denge içerisinde götürülmesini istiyoruz. 

Bunun çok önemli olduğunu düşünüyoruz. 

Hükümetimiz enflasyonla mücadelede yoğun bir ekonomi politikası yürütüyor. 

Türkiye ekonomisi bugüne kadar birçok badire atlattı, çok zor dönemlerin üstesinden güç birliğiyle gelmeyi başardık. 

Her zaman olduğu gibi bu dönemi de hep birlikte aşacağımıza inanıyorum. 

Biz devletimize güveniyoruz. 

Enseyi karartmadan tam gaz çalışmaya, üretim, istihdam ve ihracat yapmaya devam edeceğiz”

“ÜLKEMİZİN ÜRETİM, YATIRIM, İSTİHDAM VE                             

İHRACAT KAPASİTESİNİ KORUMAMIZ GEREKİYOR”

2025 yılı beklentilerini de değerlendiren Başkan Gülsoy, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Finansmana erişimde sıkıntılarımız sürüyor. 

Enflasyona bağlı olarak kredi maliyetlerinin de yüksek olması, ticari hayatın finansmanı noktasında ciddi sıkıntılara yol açıyor. 

Bu süreçte Kredi Garanti Fonu devreye alınmalı. 

Reel sektör için KGF ile destekler gündeme getirilmelidir. 

Ülkemizin üretim, yatırım, istihdam ve ihracat kapasitesini korumamız gerekiyor. 

Emek yoğun sektörler rekabet gücünü kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya. 

Artan maliyetler, üretim ve ihracatımızı olumsuz etkiliyor. 

Başta tekstil, hazır giyim ve inşaat sektörü olmak üzere emek yoğun sektörlere ek destekler verilmeli. 

Ekonomimizin daha güçlü ve sürdürülebilir bir zeminde büyümesi için reel sektörün finansmana erişimi kolaylaştırılmalıdır. 

Öte yandan Ticari kredi kartları da işletmelerimiz için önemli bir finansman aracı niteliğinde. 

İşletmelerimiz, tüm işlemlerini kredi kartı ile yürüterek, işletmesinin sürdürülebilirliğini sağlamaya çalışıyor. 

Tüm bunlara rağmen ticari kredi kartlarına taksit konusunda sınırlandırma getirilmesi mağduriyetlere yol açıyor. 

Bu sebeple ticari kredilere yönelik kısıtlamalar kaldırılmalıdır. 

İşletmelerimiz, nakit akışını düzenleyebilmek, finansal planlamalarını yapabilmek açısından, ticari kredi kartlarına uygulanan taksit imkânları ve çeşitliliğinin artması sağlanmalıdır. 

Kredi kartı ile vergi ödemelerinde limitlerin kaldırılması ve mükellefin kredi kartı limiti ne kadarsa, o kadarla ödemeye imkân tanınmasını talep ediyoruz. 

2025 yılında da şehrin üretiminin sürdürülebilirliği odağında paydaşlarımızla birlikte çalışmaya devam edeceğiz”

ORTAK MÜŞTEREKLER…

Görüldüğü gibi STK başkanları ortak müştereklerde hemfikir.

Yani 2024 sıkıntılı idi.

Bazı sorunlar nedeni ile de 2025’te de muhtemel sorunlar yaşanacağı için ilk 6 ay öncelikli olmak üzere benzer tablolar yaşanacak.

Ekonominin rayına oturması için tüccar elini sanayici gibi taşın altına koymaya hazır.

Üretmeye ve istihdam yaratmaya, artı katma değer için yatırım yapmaya öyle ya da böyle devam edilecek.

Başta Suriye olmak üzere Orta Doğu’da tablonun netleşmesi ile birlikte insanımız geleceğe dair daha net projeler üretebilir ve önünü görebilir.

Şu anda herkes temkinli.

Herkes ne yapacağına dair net fotoğraf için beklentide.

2024’te gazdan ayağını çeken iş dünyası ve iş insanları bekle-gör taktiği ile temkinli ve deyim yerinde ise “Yoğurdu üfleyerek yemeye devam ediyorlar!”

Hayırlısı olsun ne diyelim.

Bu saatten sonra maceraya atılmaya da, ucuz kahramanlık yapmaya da gerek yok sanırım.

Öyle birilerinin yaptığı gibi BİP yapmakla, yani başka insanların paralarını, kaynaklarını har vurup harman savurmakla olmuyor bu işler…