Adalet Bakanlığı tarafından açıklanan adli istatistik verilerine göre Türkiye’de 2023 yılında tam 16 milyon icra ve iflas kararı çıkarıldı.
Korkunç bir rakam bu.
Daha önce bu köşede bu konunun Kayseri boyutunu yazdığım için tekrar yerele girmeyeceğim.
Yani Türkiye’de bulunan her 5 kişiden nerede ise 1’i icralık.
Peki bu rakamları kim veriyor?
Adalet Bakanlığı, 2023 yılının adli istatistik verilerini açıkladı.
Türkiye’de işlenen suçların detaylı rakamlarına yer verilen 132 sayfalık raporda, 2023 yılının ve önceki 2 yılın icra-iflas rakamları karşılaştırılarak açıklandı.
Buna göre; icra ve iflas dairelerinde 2021’de 8 milyon, 2022’de 8.2 milyon icra iflas kararı alındı.
Bu rakam 2023 yılında yaklaşık 2 katına yükseldi ve tam 16 milyon icra ve iflas kararı çıkarıldı.
Bu durum alacaklıların iflas eden şirketlerden haklarını alabilmeleri için yasal bildirimlerini nasıl yapılacağı konusunu bir kez daha gündeme getirdi.
TÜRKKEP’e göre; ticarette yaşanması oldukça mümkün olan bu tip durumlarda ihtar ve ihbar gibi her türlü yasal bildirimin elektronik ortam üzerinden kolayca yapılması ve yasal süreçlerin hız kazanması için şirketlerin ekosistemlerini KEP (Kayıtlı Elektronik Posta) ile yönetmesi büyük önem taşıyor.
Ne yazık ki tablo vehamet boyutunda.
Eğer, gerçekten anlamak, görmek ve çözüm üretmek isterseniz.
Yok kulağınız üzerine yatarsanız sözümüz yok zaten…
PEKİ BU HALE NASIL GELDİK?
İşte size buna dair birkaç veri ve CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç’in hem ilimizdeki ziyaretleri hem de TBMM’deki açıklamalarından birkaç önemli satır başı.
31 Mart yerel seçimlerinin ardından Cumhur İttifakı’ndan CHP’ye geçen belediyelerdeki lüks makam odası ve borçlara değinen Genç, kamu harcamalarında tasarrufa gidilmesini ve buralara harcanan paraların emekliye, asgari ücretliye aktarılması gerektiğini söyledi.
“PARALAR ŞATAFATA HARCANIYOR”
Genç, tasarruf çağrısı yapanların şatafat içinde yaşadıklarına dikkat çektiği açıklamasında şu değerlendirmede bulundu:
Kur destekli faize ödenen rakamları, bir avuç insana ödenen faizleri görüyorsunuz.
Kamu kaynaklarında, kamu harcamalarında mutlak suretle tasarrufa gidilmesini öneriyoruz.
Bakıyorsunuz bakanların, belediye başkanlarının saltanatlarına, harcamalarına, korumalarına, makam araçlarına, giderlerine…
Paralar oralara harcandığı zaman emekliye de asgari ücretliye de para kalmıyor.
Biz diyoruz ki; yol yakınken tedbirler alın, gidişat iyi değil. Bu faiz yükünün, hayat pahalılığının altında toplum eriyor, emeklerimiz eriyor, maaşlar eriyor.
“13 MİLYON MÜLTECİYE BAKAMAYIZ”
“Bizler ensar bir toplumuz, ihtiyacı olan her millete bizim kapımız açık.
Ama misafirliğin de belli ölçüleri olur belli sınırları olur.
Bu ülke 10-13 milyon mülteciye bakacak durumda değil.
Onlar da bizim sularımızı, kaynaklarımızı, gıdalarımızı kullanıyorlar.
Tabi ki verelim daha fazlasını verelim ama hayat pahalılığında onların da büyük katkısı var.
Suriye’deki sorunlar giderilsin ve bu arkadaşlar ülkelerine geri dönsünler istiyoruz.”
“ÜLKELERİNE GÖNDERELİM”
Sığınmacılara dair de diyor ki Genç;
“Ülkemizde yaklaşık 13-15 milyon Suriyelinin olduğu ifade ediliyor.
Biz kaynakları sınırlı bir ülkeyiz, yerüstü yeraltı kaynaklarımızla sınırlı bir ülkeyiz.
Bir evde 3 kişi yaşarken, 13 kişi yaşamaya başlarsa o evin giderleri nasıl artıyorsa ülkemizde bulunan Suriyeli göçmenlerle birlikte de bizim de kaynaklarımız azalıyor.
Patates fiyatlarımız artıyor, su giderlerimiz artıyor.
Kalıcı oldukları takdirde bizim önceliklerimiz tabi ki Türk halkıdır, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıdır.
Bizim sağlıkta, eğitimde, genel geçimde önceliğimiz Türk vatandaşlarıdır. Suriye’deki sıkıntıları da giderelim,
Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak Orta Doğu’da da öncülük yapalım, oradaki problemleri de giderelim ve onları da kendi ülkelerine gönderelim.”
“1 KİLO KIYMA 450-500 TL…”
Genç’in konuşmasında devamla şu ifadeler de yer aldı:
“Bizler sizin hizmetinizdeyiz. Sizin taleplerinizi, sorunlarınızı en hassas şekilde dile getireceğiz ve onların çözümü için iktidara önerilerde bulunacağız.
Bizler emeklinin içinde bulunduğu durumu son derece yakından takip ediyoruz.
Emekliler niye çalışır 25, 30 sene?
Neden prim öderler?
Emekli olduklarında rahat bir yaşam sürebilmek, evlatlarına bayramda bir harçlık verebileyim diye. Ama ne yazık ki son yıllarda özellikle son 5 yılda emeklilerin aylıkları son derece geriledi.
Geldiğimiz noktada 10 bin TL ortalama emekli maaşı, bununla geçinmek mümkün değil. Hele ki hayat pahalılığını dikkate aldığınızda 1 kilo kıyma 450-500 lira arasında.
Ben bunu ilçelerde de görüyorum köylerde de görüyorum. Hani Kayseri’de pahalı da Develi’de, Sarız’da,Yahyalı’da ucuz mu, asla öyle bir şey yok. Oralarda da 500 TL civarında. Kış boyunca biber 70-100 TL arasındaydı.
“GEÇİNMESİ MÜMKÜN MÜ?”
Halkın alım gücü çok eridi. Emeklinin problemlerinin giderilmesi lazım, iktidarın en kısa sürede katkı vermesi lazım.
Asgari ücretlinin 17 bin TL ile geçinmesi mümkün mü?
Bakın hepiniz bu binalarda oturuyorsunuz. 10 bin liranın altında kira olduğunu zannetmiyorum. Herkesin çocukları okula gidiyor, servisle gidiyorlar servisle geliyorlar, dershaneye gidiyorlar, üniversitede çocuk okutan emekli abilerimiz var… İçlerinde bulundukları durum çok farklı.
“TÜİK DÜŞÜK AÇIKLADI…
AZ ETKİLENECEKSİNİZ?”
Bizler iktidara defalarca sesleniyoruz. Seçimden önce de Genel Başkanımız her mitinginde bunu ifade etti. Emekliye mutlaka kaynak ayırılması lazım bütçeden.
Önümüzde bir zam dönemi yaklaşıyor. En üst seviyede zammın verilmesi lazım emekli maaşlarına.
ENAG’a göre şu anda Türkiye’de yaşanan enflasyon yüzde 130 seviyelerinde ama TÜİK’in açıkladığı yüzde 65’lerde.
Yarıya yarıya fark var.
TÜİK açıkladı diye enflasyon düşük mü? Pazara gidiyorsunuz, markete gidiyorsunuz.
Enflasyonu en derinden yaşayan sizsiniz. TÜİK düşük açıkladı diye siz enflasyondan daha mı az etkileneceksiniz? Mümkün değil.”
“DİYANET İŞLERİ BAŞKANI,
BUNUN CEVABINI VERMELİ”
CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç ; “Emeklilerin iktidara bir çağrısı var, ‘Hamdolsun AKP sayesinde kurban ibadetimizi yerine getiremiyoruz’ diyorlar.
Ben buradan Diyanet İşleri Başkanı’na bir çağrıda bulunuyorum, sevgili başkanımız bineceği arabanın kalitesi, modelinden ziyade vatandaşlarımız kurban ibadetini nasıl yerine getirecekler bunun cevabını vermeli” dedi.
Asgari ücretin yılda en az iki kere düzenlenmesi gerektiğini belirten Genç, emeklilere verilen 3 bin TL bayram ikramiyesi ile kurban ibadetini yerine getiremeyeceklerini belirtti.
“SEÇİM BİTTİ GEÇİM BAŞLADI”
Son dönemde seçimler gündemde olduğu için emeklilerin sıkıntıları, asgari ücretlilerin sıkıntıları çok fazla yer almadı.
Ama şimdi seçimler bitti geçim başladı.
Emeklilerin sıkıntıları had safhada. 10 bin TL emekli maaşı ile geçinmekte gerçekten zorlanıyorlar.
Açlık sınırının 17 bin liranın üzerinde olduğu bir ülkede 10 bin lira emekli maaşı ile geçinmek gerçekten çok zor.
Emekliler ev kirası veriyorlar, çocuklarını geçindiriyorlar, üniversitede evlatları varsa onları okutuyorlar, ulaşım giderleri var, gıda giderleri var…
Bir kilo kıymanın fiyatı Türkiye genelinde 500 liradan aşağı değil, bir yeşil biberin fiyatı 100 liranın altında değil.
Doğalgaz, elektrik, ulaşım fiyatlarını hesaba kattığınızda gerçekten geçinmekte zorlanıyorlar.
“AKP SAYESİNDE KURBAN KESEMİYORUZ’”
Emeklilerin iktidara bir çağrısı var, ‘Hamdolsun AKP sayesinde kurban ibadetimizi yerine getiremiyoruz’ diyorlar.
Hazır Diyanet İşleri Başkanı’na da makam arabası seçtiğimiz günlerdeyiz. Ben buradan Diyanet İşleri Başkanı’na bir çağrıda bulunuyorum, sevgili başkanımız bineceği arabanın kalitesi,
modelinden ziyade vatandaşlarımız kurban ibadetini nasıl yerine getirecekler bunun cevabını vermeli.
“BÜTÜN KURUMLAR BORÇLU”
Teslim aldığımız belediyelerde şatafatı, saltanatı, harcamaları ve borçları gördüğümüz noktada, ülkenin kaynaklarının, belediyenin kaynaklarının daha doğrusu halkın kaynaklarının
nerelere harcandığı ortada. Kayseri’nin küçük küçük belediyelerinde bile çok ciddi borçlar var.
Türkiye’nin bütün kurumları borçlu.
Merkez Bankası bile 818 milyar TL borç açıkladı.
12 büyükşehir belediyesinin bütçesinden bile fazla bir rakam.
Devlet borç içerisinde, bankalar borç içerisinde, kurumlar, belediyeler borç içerisinde… 22 yıllık iktidarın sonu böyle mi olmalıydı?
“ASGARİ ÜCRET İKİ KERE DÜZENLENMELİ”
Emeklilerimizin çok fazla bir beklentisi yok.
Önümüzdeki dönemde tekrar gündeme gelecek; emeklilere, asgari ücretlilere verilecek zamlar.
Ben iktidar yetkililerini tekrar uyarmak istiyorum; 10 bin TL emekli maaşı ile, 17 bin TL asgari ücret ile geçinmek mümkün değil.
Ellerini vicdanlarına koysunlar ve kararlarını o şekilde alsınlar.
Geçtiğimiz hafta Çalışma Bakanı’nın bir açıklaması var, ‘Biz asgari ücreti arttırmamak üzere ocak ayında bir rakam belirledik ve temmuzda herhangi bir artış olmayacak’ diye.
Ama biz ısrarla söylüyoruz; bu tip enflasyonun yaşandığı ülkelerde, enflasyonist ortamlarda asgari ücretin de dönem dönem belirlenmesi lazım.
Biz ‘Her üç ayda bir’ diyoruz ama en azından yılda iki kere asgari ücretin yeniden düzenlenmesi gerekir. Halkın daha fazla ezdirilmemesi için. TÜİK yüzde 65 açıkladı diye enflasyon yüzde 65’te kalıyor mu?
ENAG açıklıyor, yüzde 130’larda enflasyon. Yani devletin resmi kurumu yüzde 65 açıklayınca; çarşıda, pazarda, kasapta enflasyon düşük mü oluyor?”
Hepsi bu…
Türkiye gerçekleri.
Siz masallara inanmaya devam edebilirsiniz.
O halde cebinize, geleceğinize bakın lütfen…
