Tarih: 21.08.2024 11:03

KAYSERİSPOR CAMİASINA AÇIK MEKTUP

Facebook Twitter Linked-in

Dr. Metin Baykan( Anayasa Hukuku- İnsan Hakları Hukuku-Spor Hukuku) dallarında uzman sarı kırmızılı takıma gönül vermiş bir isim camiaya önemli mesajlar verdiği mektubunda şu ifadeleri kullandı: 

Kayserispor kaos, skandal ve başarısızlıkları o kadar kanıksadı ki artık bunların birçoğu camiada yankı bulması gereken kişi ve mahfillerde sanırım etki doğurmuyor. Taraftar gruplarını da bundan ayrı tutmuyorum. Kayserispor’un bilhassa son 10 yılda çoğunlukla siyaset vesayetinde geçen yılları son birkaç yılda başarısızlıkların yanında Türkiye ve hatta Türkiye’nin de sınırlarını aşan şekilde alışık olmadığımız skandal ve antipatik kararlarla taçlandı. Bu yıllarda nadiren de olsa vesayeti aşmaya çalışan kişiler ise ya dışlandı ya da suçlandı.. Bu tavır halen de devam ediyor. Bu genel açıklamalardan sonra güncel ahvalimizi değerlendirecek olursak şunları söyleyebiliriz. 

Takımın transfer tahtası kulüpten resmî açıklama gelmese de belli ki açılmayacak. Zaten beni takip edenler ya da hasbihal ettiğimiz dostlar da şahit ki bu yasağın geleceğini ve kalıcı mahiyette olacağını 6 aydan uzun bir süredir söylüyorum. Şu saatten sonra hukuken yapacak çok bir şey de kalmadı bu konuda. Tekrardan belirtmek gerekir ki bu yasağa yol açan ya da amiyane tabirle FIFA’nın bardağını taşıran son damla Kemen’in sözleşmesinin ödenmeyen alacakları sebebiyle haksız fesih kurallarının ihlal edilmesiydi. Kulüp yönetimi ve kulüp beyaz yakalılarının ya ihmal ve bilgisizliği ya da kibri sebebiyle Kayserispor içinden çıkması zor bir girdaba sürüklendi. Hem de göz göre göre, bağıra bağıra. Belirteyim ki bu yasağın ne eski başkanın temlikleri ne de FIFA’nın ön yargılarıyla falan ilgisi yok, tek bir şeyle ilgisi var: Basit bir hukuk kuralının Kayserispor bürokrasisi tarafından ihlali. 

Diğer bir konu ise temlikler. Kayserispor’da ve Kayseri’de herhangi bir şeyi kamuya açık şekilde ve ucunun nereye gideceğini önemsemeden adilane bir şekilde tartışmak uzun bir süreden beri kaybolan bir kültür olduğu için sadece gözlemlerimi belirtmek istiyorum. Öyle zannediyorum ki bir önceki Başkan Sn. Berna Gözbaşı, kulübün uzun yıllardan beridir çığ gibi büyüyen borç yükünün üzerine koltuğa oturdu. Tıpkı şimdiki başkan Sn. Ali Çamlı gibi. Bir taraftan bu borç yükünü eritmek bir taraftan da kendi yönetiminde de çok iyi gitmeyen işlerin ekonomik yükünü sırtlanmak için şahsi mamelekinden kulübe aktarma yapmak zorunda kaldı. Bu aktarmanın önemli bir kısmını ise kulübü kendisine borçlandırma usulüyle yaptı. İşin bu kısmı Türkiye’de hemen her kulüpte alışık olduğumuz ve artık bir fenomen olarak kanıksadığımız bir husus. 

Zaten biliyoruz ki bu süreç kendisi açısından çekilmez hâle geldiğinde de istifa edip köşesine çekildi. Daha sonra ise yine tahmin ediyorum ki bu alacaklarını bankalara temlik etti. Yani artık bu alacaklar kendisinin değil birtakım bankaların kulüpten alacağı haline geldi. İşin bu kısmına dair teknik hukuku ilgilendiren detayları, tercih ve günahları taraflar açıkça deklare etmediği için bilemiyoruz. Fakat şunu biliyoruz ki bu temliklere ilişkin borçların oluşumunda yazının başında bahsettiğimiz vesayet dönemlerinin baş veya yan aktörleri olan kişiler uzunca bir süredir oradalar ve bundan müştereken sorumludurlar. Dolayısıyla yemeği birlikte yiyip hesabı sadece bir kişiye yıkmaya çalışmak adilce olmayacaktır. Bu hesaptan kulüpte uzunca bir süredir vesayetin temsilcisi veya gönüllüsü olan herkes sorumludur ve mevcut başkan da, onursal başkan da bundan münezzeh değildir. Moda tabirle “hepiniz oradaydınız”. 

Şu anda bir Kayserispor taraftarı olarak üzerime düşeni yapıyor ve bu sözleri tekrar ediyorum. “Hepiniz oradaydınız”. Şu anda merak ettiğim husus ise bireysel olarak benim paylaştığım bu duyguları kimlerin açıktan paylaşacağıdır. Biliyorum ki binlerce Kayserispor taraftarı bu duyguları paylaşıyor ve duygularına tercüman olacak kişileri de arıyor. Yıllardır bu kulüpte görmediği tek şey başarı olan cefakâr Kayserispor taraftarı; makyaj değişikliklerden, başarısızlığa uydurulan kılıflardan, gölgeyle savaşmalardan ve yanlış kişilere kesilen hesaplardan, geçici mevzi kazanmalardan bıktı ve usandı. Ya bu kulüp sahipsiz kalırsa korkusuyla kişilerin bazen kendi kararları bazense “abileri/büyükleri” etkisiyle yapılmayan veya yapılamayan el çekme çağrıları veya yapılamayan eleştiriler sonucunda kulüp gele gele “yönetilemez hale” geldi. Ya sesinizi çıkarın ya da ilelebet susun ve düzene ortak olun. Orta yolu, maslahatı olmayan bir noktadayız. İnceldiği yerden kopsun!! MUSTAFA CENGİZ 

 

 

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —