Eğitim Danışmanı Cansu İrem Aslantaş, günümüz eğitim sistemi ile ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Aslantaş, Okul, sadece ders çalışılan bir yer değil, aynı zamanda hayatın bir provası olmalıdır dedi. Aslantaş, ayrıca “ Finansal okuryazarlık dersinin de zorunlu hale getirilmesi gerektiğini söyledi.
Aslantaş, açıklamasını şöyle sürdürdü.” günümüzdeki müfredat, öğrenciyi sınava hazırlar, yaşama değil. Bu durum, mezun olduktan sonra ayakta durmakta zorlanan bireyler doğuruyor. Peki, çözüm ne? çözümü, finansal okuryazarlık dersi zorunlu olmalı. Çünkü, birçok yetişkin, maaşını nasıl yöneteceğini, birikim yapmayı ya da borçlanma risklerini bilmeden hayata atılıyor. Lise çağlarından itibaren bütçe planlama, kredi kartı kullanımı, tasarruf ve yatırım gibi temel finans konuları öğretilmeli. Çünkü para yönetimi sadece ekonominin değil, hayatın ta kendisidir.”Bir sınavdan düşük not almakla baş etmek kadar, bir kayıpla ya da özgüven eksikliğiyle başa çıkmak da hayattaki gerçek sınavlardandır. Empati, stres yönetimi, öz farkındalık gibi konular ders olarak verilmeli. Zihin sağlığı, en az akademik başarı kadar değerlidir. Her öğrenci mezun olduğunda en az bir yemek yapabilmeli, bir özgeçmiş yazabilmeli, bir formu doldurabilmelidir. Hayat becerileri sadece anne-babadan değil, okuldan da öğrenilmelidir. Gerçek hayatta en çok işe yarayan bilgiler, bazen en az öğretilenlerdir.Kodlama, yapay zekâ, medya okuryazarlığı ve dijital güvenlik gibi konular artık bir lüks değil, gereklilik. Dijital dünyaya doğan nesillerin, bu dünyada güvenle ve bilinçli bir şekilde var olabilmeleri için bu beceriler temel müfredatın bir parçası olmalı. Sadece sosyal medya kullanmayı değil, aynı zamanda bilgi kirliliğini ayırt etmeyi, kişisel verilerini korumayı ve üretici olmayı öğrenmeliler. Gezegenimiz hızla değişiyor ve bu değişime ayak uydurabilecek, doğayla uyumlu bireyler yetiştirmek artık hayati önem taşıyor. Geri dönüşüm, sürdürülebilirlik, çevre dengesi gibi kavramlar sınıf duvarları arasında kalmamalı; öğrenciler bu bilinci deneyimleyerek kazanmalı. Proje temelli çevre dersleri, topluluk bahçeleri, doğa gezileriyle desteklenen eğitimler bu bilinci pekiştirebilir.” Haber: Mehmet Yılmaz
