BİZ HÜKÜMETTEN KINAMA MESAJI DEĞİL, ŞİDDET YASASI İSTİYORUZ
Eğitim Bir-Sen Kayseri Şubesi’de İstanbul Eyüpsultan’da özel bir lisenin müdürü olan İbrahim Oktugan’ın yabancı uyruklu bir öğrenci tarafından silahlı saldırı sonucu öldürülmesi olayına tepki göstererek protesto etti. Bürüngüz cami önünde toplanan kalabalık burada bir basın açıklaması yaparak,” biz hükümetten kınama mesajı değil şiddet yasası istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Eğitim Bir-Sen tarafından 81 ilde eş zamanlı olarak gerçekleştirilen basın açıklaması Kayseri’de bürüngüz cami önünde gerçekleştirildi. Basın açıklamasına öğretmenler ve eğitim camiası çalışanları katıldı. Eğitim Bir-Sen Kayseri Şube Başkanı Mehmet Emin Aslantürk, eğitim çalışanlarına yönelik artan şiddet olaylarını protesto ettiklerini belirterek, şiddeti önleyecek ve faillerini cezalandıracak yasal düzenleme talep ettiklerini dile getirdi. Aslantürk, bugün burada eğitim çalışanlarına yönelik, giderek artan şiddet olaylarını, protesto etmek amacı ve şiddeti önleyecek, failleri cezalandıracak, mağdurlara hukuki koruma sağlayacak, yasal bir düzenlemenin yapılması talebiyle, bir araya gelmiş bulunmaktayız. Son olarak İstanbul Eyüpsultan’da eski bir öğrenci, değerli okul müdürümüz İbrahim Oktugan’a silahla saldırıda bulunmuş, ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan okul müdürümüz maalesef kurtarılamayarak vefat etmiştir. Meslektaşımıza Allah’tan rahmet, ailesine ve bütün eğitim camiasına başsağlığı diliyoruz” dedi.Başkan Aslantürk konuşmasını şöyle sürdürdü.” Eğitim çalışanlarına yönelik artan şiddet olaylarını önleyecek, caydırıcı olacak, failleri cezalandıracak ve mağdur eğitim çalışanlarına hukuki koruma sağlayacak bir yasal düzenlemenin yapılmasının sağlanması için bugün (10 Mayıs) iş bırakma eylemi gerçekleştiriyor, ülke genelinde basın açıklamaları yapıyoruz. İş bırakma eylemiyle eş zamanlı olarak, 1 hafta sürecek (10-17 Mayıs tarihleri arasında) dilekçe kampanyamızı da başlatmış bulunuyoruz. Son birkaç yılda yaşanan hadiselere bakıldığında görülecektir ki, şiddet olayları münferit eylemler olmaktan çıkmış, ne yazık ki yaygın bir toplumsal sorun hâline gelmiş; eğitim ve öğretim hizmetlerinin yürütülmesini sekteye uğratacak boyuta ulaşmıştır. Bugün yaşadığımız acılar, dünün ihmal ve umursamazlığının neticesidir. Yarın yaşanmasını istemediğimiz acılar da bugünkü ilgisizliğin sonucu olmamalıdır.
Şiddetin, eğitimi tehdit eder boyuta ulaşması, geleceğimizi tehlikeye sokacak boyuta varması, acil ve köklü çözüm bulmayı zaruri hâle getirmektedir.Devlet, kasıtlı şekilde ölüme, yaralanmaya ve zarara sebebiyet verilmesini önlemekle mükelleftir. Devletin bu yükümlülük çerçevesinde, suç işlemekten caydırıcı yasal zemini ve idari şartları tesis ederek yaşam hakkını koruma ve ayrıca buna ilişkin ihlalleri önleyici, bastırıcı ve cezalandırıcı bir infaz mekanizması geliştirme ödevinin hukuk devleti olmanın gereği olduğunu bugün burada bir kere daha hatırlatmak istiyoruz. Bu doğrultuda, eğitim çalışanlarına karşı eğitim ve öğretim hizmetinin sunumundan kaynaklı şiddet eylemlerine yönelik cezai ve hukuki tedbirlerin alınması elzemdir. Eğitim çalışanları olarak, şiddete karşı caydırıcı nitelikte münhasıran bir cezai müeyyide getirilmesini, şiddete uğrayana, çalışana da hukuki koruma sağlayacak türden yasal düzenlemelerin acilen yapılmasını istiyor ve bekliyoruz.” Haber: Mehmet Yılmaz
