Elitaş, "İsrail'in izlediği bu gayrimeşru ve gaddar saldırganlık; insanlığın hayat hakkına musallat olan, çatışmaları derinleştiren ve küresel sulh nizamını berhava eden habis bir zihniyetin tezahürü zehirli bir kusmuktur" dedi.
İsrail'in saldırılarını 'zehirli bir kusmuk' olarak nitelendiren Elitaş şunları söyledi: "İsrail'in, Suriye'nin başkenti Şam'a yönelik gerçekleştirdiği ve çok sayıda sivilin hayatını kaybetmesine neden olan saldırılar, uluslararası hukuk, insan hakları normları ve devletlerarası meşruiyet ilkeleri açısından hiçbir şekilde kabul edilemez niteliktedir. Bu saldırılar, yalnızca Suriye'nin toprak bütünlüğünü değil; aynı zamanda bölgesel barış, küresel güvenlik ve insanlığın ortak huzur umudunu doğrudan hedef almaktadır. İsrail tarafından gerçekleştirilen alçakça bu saldırılar, uluslararası teamüllerin, Birleşmiş Milletler Antlaşması'nın ve uluslararası hukukun açık ihlalidir. Artık adeta teşekkül etmiş bir devlet terörü hüviyetine bürünen bu cüretkar saldırganlık, yalnızca Ortadoğu coğrafyasında değil, arz-ı mev-ud çılgınlığı ile saldırganlaşan İsrail'i, küre-i arzın tamamında istikrarı tehdit eden mühim bir asayiş problemi haline getirmiştir. Bu durum, yalnızca bölgesel değil, küresel düzeyde vicdan sahibi tüm bireylerin tepkisini ve uluslararası toplumun kararlı duruşunu zorunlu kılmaktadır. İsrail'in izlediği bu gayrimeşru ve gaddar saldırganlık; insanlığın hayat hakkına musallat olan, çatışmaları derinleştiren ve küresel sulh nizamını berhava eden habis bir zihniyetin tezahürü zehirli bir kusmuktur. Bu kusmuk; artık uluslararası toplumun görmezden gelemeyeceği boyutlara ulaşmış, diplomatik sessizliği aşacak derecede tehlikeli bir hal almış, barışa ve huzura dair umut besleyen vicdan sahibi tüm aktörlerin hem zihnini hem de midesini ziyadesiyle bulandırmıştır. Artık açıkça ifade edilmelidir: İsrail, bölgedeki istikrarsızlığın temel kaynaklarından biridir ve yürüttüğü bu politikalarla dünya barışına ağır bir tehdit oluşturmaktadır. Bu tehdidin bedelini yalnızca hedef alınan ülkeler değil, tüm insanlık ödemektedir. İsrail'in bu saldırgan tutumuna karşı hukuki, siyasi ve diplomatik araçları devreye sokmalı; derhal sonuç alıcı ve caydırıcı bir uluslararası eylem planı oluşturmalıdır. Zira sulha, selamete ve insanlık onuruna kasteden bu tür mezalim karşısında sukut etmek; yalnızca mütecaviz İsrail'i cesaretlendirmekle kalmaz, aynı zamanda hak, adalet ve vicdan mefhumlarına da apaçık bir ihanet teşkil eder." Haber: Mehmet Yılmaz