FARUK ERGAN


YAZMAYI BIRAKMAK

“Memleketin ancak okuyup yazmakla kurtulacağına inananlardanım.” Reşat Nuri Güntekin


Biran düşündüm yazmayı bıraksam, bir köşeye çekilip miskin miskin otursam, kitap da okumasam ben ne olurum? 

Akıl sağlığını kaybetmiş meczup olurum. İnsanları diğer mahlukattan ayıran en büyük özellik, tarihe yazılı belge bırakmaktır. 

İnsanlar arkalarında ömürleri boyunca yaptığı güzel işleri, eserleri, şiir ve edebi değerleri, ancak yazarsa gelecek nesillere miras olarak bırakabilirler. İnsanoğlunun en çok istediği şey geriye kendisinden bir iz bırakmaktır. 

Bu da ancak yazılı anlatımla olması mümkün olan bir karalama, bir müsvedde, bir not olabilir. İnsanlar ölür, hafızalar zayıflar, yaşandığı anda müthiş olarak anlatılan hatıra silinir, ama arkada bırakılan eserler ve yazılı belgeler ölmez.

İnsanları ayakta tutan en iyi terapinin yazmak olduğunu düşünenlerdenim. 

Duyguları dışa yansıtmanın, akıl sağlığını muhafaza etmenin, bunalımlardan uzak durmanın, siyasiler tarafından kandırılmamak, söylenen her şeye inanamamak ve doğru bilgiye ulaşmak, yazarak veya araştırarak mümkün olmaktadır. 

Çok güzel yazılar yazan fakat akıcı bir dille konuşmayı beceremeyen veya çok hatip olup da yazılarının akıcılığı olmayan, okuyucuya tat vermeyen yazarlarda oldukça fazla, fakat iyi bir okuyucu bu ayrımı çok kolay yapabilmektedir.

Yazımın başlığı yazmakla ilgili ama okumanın faydalarını arka plana bıraktığım düşünülemez. 

Kitap okumanın veya herhangi bir yazı okumanın faydaları saymakla bitmez, okuduğunuz her kitap size yeni fikirler keşfetmek ve öğrenmeniz için sonsuz fırsatlar sunmaktadır. 

Düzenli kitap okumayan birileri, konuşma becerisi, düşünme yeteneği, davranış eksikliği ve hayata bakış konusunda birçok şeyden mahrum kalırlar. Kitap okuma alışkanlığı edinmiş ülkelerde toplumlar, stresten uzak yaşarlar, bilgi seviyeleri yükselir, kelime dağarcığı gelişmiş olur, yazma becerileri eksiksiz ve okunaklı olur, en önemlisi huzur ve güler yüzlü bir hayat sürerler. 

Hesap sorma ve hesap verme nezaketini içselleştiren, kırp dökmeyen, medeni ve gelişmiş toplumlar, hakaret ve ötekileştirme dili kullanmazlar. 

Medeni toplumun tüm bireyleri yetki ve sorumluluğun sınırını aşmazlar, yolsuzluk yapmaktan utanırlar, kamu yönetiminde verdikleri sözlerine sadık kalırlar, adaletten şaşmaz ve yakınlarına torpil ile birden fazla maaş vermezler.

Hayata başlarken Alfabeyi okuyup öğrenmeseydik, kişiliğimizin gelişmesinde iz bırakan NUTUK ve yazarların eserlerini okuma ihtimali olur muydu, dünyaca ünlü yazarların eserlerini ve klasiklerin tadını alma fırsatı bulur muyduk? 

Tekrar yazmanın özüne dönecek olursak, yazılı belge olmadan neyi öğrenmek için okuyacaksınız, Kuran-ı Kerimde ilk emir OKU olması ve okumanın vazgeçilmez olduğunu biliyor olmamız neye yarardı? 

Makalenin başlığı “Yazmayı Bırakmak” olsa bile, yazmak ve okumaktan vazgeçmek demek insan olmanın özelliklerini taşımaz. İradeli, dengeli, sorumluluğunu bilen, insanlık ve ülkesi için yararlı olan, düşünebilen ve insan olmanın vazgeçilmez hasleti hem yazmak, hem okumak olmalıdır.

“Memleketin ancak okuyup yazmakla kurtulacağına inananlardanım.” Reşat Nuri Güntekin