MUSTAFA CENGİZ


YAZI BEKLEYE BEKLEYE GÖBEĞİMİZ ÇATLADI!...

Bu kış bir türlü bitmek bilmiyor. Her şey geçti ama kış geçmedi. Eskilerin deyimi ile “Mart kapıdan baktırdı, kazma kürek yaktırdı!” Havalar soğuk gidiyor. Erciyes bir kez daha karlandı. Hafta sonunda Kayseri resmen buz kesti. Sanırım herkes ayazını almıştır. Kapanan Doğalgaz vanaları yeniden açıldı. Sobalara elde kalan son odunlar ve kömürler atıldı. Odunu kömürü olmayanlar çözümü başka formüllerle buldular sanırım. Bu arada sağlık sorunları da hortlamadı değil. Havasından mıdır, suyundan mıdır nedir herkes hasta. Havalar ısındı zannı ile “Yelkenler Fora” diye açılıp-saçılanlar tel tel döküldü birden bire. Mevsimler döndü. Yazlar kış, kışlar yaz oldu. İnsanlar gibi mevsimlerde değişiyor. Dört nala ölüme koşuyoruz ama yalan dünyanın işinden geri kalmamak için de ha babam-de babam fütursuzca yaşamaya devam diyoruz. Ne diyelim. Allah sonumuzu hayır eylesin inşallah.


Bu kış bir türlü bitmek bilmiyor.

Ramazan geçti.

Bayram biteli çok oldu.

Herkes kurbanlık derdine düştü.

Zira Kurban bayramına sayılı günler kaldı. 

Seçimler geçti.

Biri hariç tabiî ki de.

Herkesin gözü-kulağı Pınarbaşı seçiminde.

Epey tantanası oluyor ve olacakta 2 Haziran’da sandıktan çıkacak son seçmen kararına kadar…

Futbol’da sezon bitiyor. 

Ama kış geçmedi.

Eskilerin deyimi ile “Mart kapıdan baktırdı, kazma kürek yaktırdı!”

Ajanslar haberi şu şekilde geçti;

“Erciyes'e mayıs ayında kar yağdı”   

Kayseri'de bulunan ve Türkiye'nin önemli kış turizm merkezlerinden olan Erciyes Kayak Merkezi'ne mayıs ayında kar yağarken, zemin beyaz örtüyle kaplandı.   

İl merkezinde akşam saatlerinde etkili olan yağışlı hava, Erciyes Kayak Merkezi'nde yerini kara bıraktı. 

Hava sıcaklıklarının eksilere düştüğü 2 bin 200 metreden üst noktalara kadar etkili olan kar yağışı sonrası zemin beyaz örtüyle kaplandı.”

Havalar soğuk gidiyor.

Erciyes bir kez daha karlandı.

Hafta sonunda Kayseri resmen buz kesti.

Sanırım herkes ayazını almıştır.

Kapanan Doğalgaz vanaları yeniden açıldı.

Sobalara elde kalan son odunlar ve kömürler atıldı.

Odunu kömürü olmayanlar çözümü başka formüllerle buldular sanırım. 

Bu arada sağlık sorunları da hortlamadı değil.

Havasından mıdır, suyundan mıdır nedir herkes hasta.

Havalar ısındı zannı ile “Yelkenler Fora” diye açılıp-saçılanlar tel tel döküldü birden bire.

Hafta sonu sanırım imdada yetişti.

İyi bir istirahat, bol çorba ve ilaç takviyesi ile yeni haftaya herkes iyi kötü yarım rektefe durumda girmiştir. 

Aslında son günlerde en çok Yağmur Dua’sına çıkıldı.

Cumartesi günü bunu da çok şükür doyasıya yaşadık.

Gök delinmese de yağan yağmur sanırım en güzel rahmet ve bereket olarak topraklarımıza düştü.

Çiftçinin yüzü güldü.

Ha bu arada kar-kış Erciyes’te iş yapan esnafın yüzünü güldürmüyor mu?

Elbette ki de bazen nimetin külfeti, bazen külfetin nimeti olmuyor.

Erciyes’te bu son yağış ile kayak sezonu doğal olarak uzamıştır.

Hali ile de Erciyes’e yatırım yapanlar kazan&kazan formülü ile mutlu oluyorlardır.

Baharın müjdecisi o güzel günler kapıda. 

Hıdırellez kutlandı.

'Hızır İlyas Şenlikleri' kutlandı. 

Sanırım bahar adına en güzel şenliklerde bu kutlamalar.

Yeşilin 400 tonundan her birisi kırlara, dağlara, ovalara nakış nakış işlenmiş durumda yüce yaratıcının hediyesi olarak gören gözler için. 

Bahar müjdedir.

Bahar güzelliktir.

Bahar tazeliktir.

İnsanlar için umuttur.

Yeşeren yepyeni tazeliklerdir.

Gelecek için güvencedir.

Yağan yağmur, yeşeren ormanlar, açan her bir çiçek umuttur yarınlar için.

Dolu dolu mesajlar içerir yaşamak adına.

Güvencedir gelecek adına.

Dolu dolu yaşamanın gereğidir her bahar.

Cep delik, cepken delik olsa da hep şu mantık vardır iyimserlerin kafasında.

“Daha benim kanacağım parayı merkez bankası basmadı bile…” derler.

Evet… Böyle bakabilmeli insan hayata bazen.

Pozitif olmalı.

İyimserliğinden ödün vermemeli.

Hoşgörülü, sevecen, mütevazi ve alçak gönüllü davranabilmeli hayat nasıl gelirse gelsin…

Nihayetinde Sonbahar’da vardır, bu hayatın gerçeklerini kavrayanlar için.

Yaz gelmesine gelecek ama.

Daha baharın son sürprizleri kapıda.

Siyasetle ılıman bir iklim esiyor.

Son büyük buluşmanın Türk toplumuna beklenen o özlem duyulan sağduyulu siyaseti getireceğine dair beklentiler oluşmaya başladı. 

Karşılıklı uzatılan “Zeytin Dalı” nın anlam ve önemi büyük. 

Ekonomi ile ilgili beklentiler hat safhada.

Kurbağanın gözü pötledi ama ne yapalım.

Tabiatı hor kullanmanın dezavantajları bunlar.

Mevsimler döndü.

Yazlar kış, kışlar yaz oldu.

İnsanlar gibi mevsimlerde değişiyor.

Dört nala ölüme koşuyoruz ama yalan dünyanın işinden geri kalmamak için de ha babam-de babam fütursuzca yaşamaya devam diyoruz.

Ne diyelim.

Allah sonumuzu hayır eylesin inşallah.

Merhum Orhan Veli ile bitirelim bahara dair yazımızı.

O’da rahmet istedi sanırım. Allah rahmet eylesin. 

GÜZEL HAVALAR

Beni bu güzel havalar mahvetti,

Böyle havada istifa ettim

Evkaftaki memuriyetimden.

Tütüne böyle havada alıştım,

Böyle havada aşık oldum;

Eve ekmekle tuz götürmeyi

Böyle havalarda unuttum;

Şiir yazma hastalığım

Hep böyle havalarda nüksetti;

Beni bu güzel havalar mahvetti.