FARUK ERGAN


VERMEDEN ALMAK İSTEYENLERE…..!


Rahmetli Eğitmen amcamın bizlere tavsiyesini hiç unutmuyorum. Parayı baş tacı yapmayın ama ayaklarınızın altına da almayın, “bel hizasını göstererek”, ortada götürün gerektiği kadar harcayın derdi.

Hepimizin çevresinde, kişi yada kurumlarda her şeyin kendisinin olduğunu, birileri ile paylaşırsa ele aleme muhtaç olacağını düşünerek kabus gören, cebinde akrep olan insanlar hep var olmuştur. Vermesi gerekirken eli cebine gitmeyen ama isterken sınır tanımayan zatı muhteremler, durumunuz klinik vaka, tedaviniz mümkün değil. Günyüzü görmeden terki diyar yapacaksınız. Kamu yöneticilerinin harcamalarda azami dikkati göstermesini isterken, Bilim insanlarından ve konunun uzmanlarından bilgi almadan, görüş almadan kuruş dahi olsa harcama yapmalarına şiddetle karşı çıkmışımdır. Kişiler öz kazançları ve vergilendirilmiş servetlerinden harcama yaparken ellerinin titremesi, yapması gereken zorunlu harcamalardan tasarruf yapmaya çalışmaları, mümkünse tüm giderlerini birilerinin yapmasını beklemeleri her zaman tepkimi çekmiştir.

Harcamaktan imtina ettiğin, muhtaç olan yakınlarına yardım etmekten korktuğun, keşke tüm yakınların ve komşuların sen vermeden sana para verseler, ne kadar mutlu olursun? Arkadaşlarınla paylaşmadığın, defter kalem almadığın, kitap okumadığın, sinemaya gitmediğin, seyahat etmediğin, bir öğrenciye burs vermediğin, düğün yapana ve ev alana yardım etmekten imtina ettiğin o servetin çarçur edilir ve mirasçılarına da fayda sağlamaz.

Kamu yöneticileri sadece şu kalemlere harcama yaparken tasarruf düşünmemeli, maliyet hesabı yapmamalılar. Doğal afetlerde, salgın hastalıklarda ve orman yangınlarında acil olarak yapılması gereken mücadele ve müdahaleler, iç ve dış güvenlik ile istihbarat hizmetlerinin gerektirdiği zorunlu olan harcamalarda kısıtlama yapmamalı, komşu ülkelerden ve vatandaşlardan yardım beklememeli. Sağlık, eğitim, enerji, ulaşım ve haberleşmede yine uzmanların görüş ve tavsiyeleri alınarak ülke çıkarları ön planda tutulmalıdır.

Hiçbir iktidar temsilcisi ben olmasam Ülke batar deme hakkını kendinde görmemeli, nefret ve ayrımcılık dili kullanmaktan, şucu bucu söylemlerinden özellikle kaçınmalı, muhalefetin tavsiye ve eleştirilerini terörle ilişkilendirmemeli ancak muhalefetin haklı oldukları konuları titizlikle değerlendirip, gerekirse heyetler arası diyalog kurmalıdır. Üzerimizdeki asalaklardan bir an önce kurtulalım, kaynaklarımızı öz vatandaşlarımız için kullanalım demenin vatana ihanetle ne ilgisi olabilir ki?

“Bir insan size alın teriyle zengin olduğunu söylerse, ona şu soruyu sorun. Kimin alın teriyle”? Don Marguis