KADİR DAYIOĞLU


ÜLKEMİZİN HUKUKLA İMTİHANI

Kim bilir, mevzuat böyledir, Seçim Kurullarını da töhmet altında bırakmak gerekir. O zaman mevzuatı düzeltmek de TBMM’ye düşer.


DEM Parti, Van Büyükşehir Belediye başkanı seçilen Abdullah Zeydan’ın “memnu hakkının” itiraz üzerine geri alındığını duyurdu. Seçimi yüzde 55 ile açık farkla kazanan Zeydan, “memnu hakların iadesinin iptal edilmesiyle” siyasi yasaklı konumuna düşüyor. 

***

İl Seçim Kurulu, Ak Parti Van Belediye Başkan Adayı Abdullah Arvas'ın talebi üzerine yaptığı inceleme sonunda mazbatayı en çok oy alan ikinci sıradaki AK Parti'nin adayı Abdullah Arvas'a verilmesine karar veriyor.

***

İyi mi? Çık bakalım işin içerisinden, nasıl çıkarsanız çıkın. O nedenle başlığımı; “Ülkemizin Hukukla İmtihanı” koydum. Bir “hukuk devletinde” bunlar olur mu, demeyin. Demek ki oluyor. Şimdi gerekçesine bakalım. Gerekçe, gayet hukuki ama neden, sandık önümüze konduğu güne denk getiriliyor? Neden? Birinci soru bu…

***

Van İl Seçim Kurulu'ndan yapılan açıklamada şöyle denildi:"Gerekçesi açıklandığı üzere;Süresi içinde yapılan itirazın kabulüne, … Abdullah Zeydan'ın seçilme yeterliliğini taşımadığı 298 sayılı Kanunun 130. Maddesinde öngörülen süreler içerisinde tespit edildiğinden sonraki en çok oy alan ve seçilme yeterliliğine sahip ikinci sıradaki adaya mazbatanın verilmesine.

***

İkinci soru şu: DEM Parti, sicili hayli kabarık bir insanı ne diye aday gösterir? Başka birisini bulamadılar mı? Garip değil mi? Maksadınız ne?

***

Üçüncü soruya gelince; bu kadar sicili kabarık bir adayın, seçilebilmesine neden “olur!” verdiniz? Kişinin nefes alışının kayıt altına alınabildiği bir dünyada, bunun bilinmemesi mümkün mü?

Yani, “olur” verilmesi, size garip gelmedi mi?

***

Dördüncü soru şu: AK Parti bunu bile bile, itirazını ne zaman yaptı? Şayet dendiği gibi, sandık sayımlarının devam ettiği bir anda mı yapıldı? Yoksa önce yapıldı da (Cuma akşamı son dakikada deniyor), müracaat sümen altına kondu, sandık sonucu netleşmeye başlayınca mı, sümen altından çıkartılıp işleme kondu? Bilemiyoruz… 

***

Görüyorsunuz, soru üstüne soru, peş peşe geliyor. Haklı olarak, “Ülkemizin Hukukla” imtihanı aklımıza geliyor.

***

Diyeceksiniz ki, Anayasa ve Anayasa Mahkemesinin hiçe sayıldığı, “siz yıkın yargı kararı sonradan!” gelir dendiği, yargı ve yargıç bağımsızlığının hiçe sayıldığı bir ülkede, “ülkemizin hukukla imtihanı” akla gelebilir mi?

***

Beşincisi; hukuk fakültelerinde “örnek olay” olarak verilecek kararı ve süreçleri, bırakınız bizleri, ekonomik, hukuki ve sosyal ilişkiler içerisinde bulunduğumuzu batı dünyasına nasıl izah edeceksiniz?

Nihayet; dış finansmana acil ihtiyacımızın olduğu şu süreçte, dışarıdan para bulabilir miyiz, yabancı ve yerli sabit sermaye yatırımı yapılabilir mi?

***

Altıncısı; Özgür Özel’in de dediği gibi, Van ahalisinin iradesini hiçe saymak, hangi neyin nesi? Şayet sandık gelmeden işlem yapılsaydı, DEM Parti’nin yeni bir aday gösterebilmesine imkan sağlanabilseydi, anlaşılır ve hiçbir sözümüz olamazdı.

***

Yedincisi; Tayyip Bey’in bu operasyondan haberi var mı? Bilemem ama şöyle ama böyle oldukça garip böyle bu operasyonun Tayyip Bey’e ve AK Parti’ye hiçbir yararı yok, onu bilsinler.

***

O nedenle yapılacak tek şey, “kayyım atamak” değil, seçimi yenilemek. Şayet bu yapılırsa, alkışlarız ve “hukukla imtihanda” sınıf geçeriz.

***

Beyler beyler, mevki ve makamı ne olursa olsun, bu ülke de hukuku ayaklar altına almaya, ülkemizi huzursuz etmeye, toplumsal barışa “benzin” taşımaya kimsenin hakkı yok. 

***

Ne olur, biraz aklımızı başımıza alalım. Piyasalarını, çarşı ve pazarın yangına çevrildiği bir ortamda bir de bunlar ülke gündemimize girmesin. 

***

İki taraf için söylüyorum; ülkenin bir bölümünde sokak tepkileri devreye girdi. Neredeyse, bazı il ve ilçelerde “sıkıyönetim” ilan edildi; bazı yerlere giriş çıkışlar yasaklandı. Memnun musunuz bu durumdan?

***

Bahar çiçekleri arasında, neşe ile 2024 yılının üçüncü çeyreğine girerken;çok yorulduğumuz, sakinliğe ihtiyacımızın olduğu bir zamanda, bu neyin nesi?

***

Sizi 1989 mahalli seçimlerine götüreceğim, bir bilgi aktaracağım.  ANAP adayı merhum Mehmet Uçmaz, Hisarcık’ta, ikinci kez, seçimi kazanmış, mazbatasını almıştı. Amma lakin DYP adayı merhum Mustafa Erdoğan, “evrakta sahtecilik suçu nedeniyle” itiraz etti. Uçmaz’ın mazbatası geri alınıp Erdoğan’a verilmişti. Hatırlatmak istedim. Kanaatimce bu da yanlıştı…

***

Kim bilir, mevzuat böyledir, Seçim Kurullarını da töhmet altında bırakmak gerekir. O zaman mevzuatı düzeltmek de TBMM’ye düşer.