MUSTAFA CENGİZ


ÜÇ GENEL BAŞKAN ÜÇ GÖRÜŞ…

Görüldüğü gibi üç genç genel başkan. Ekonomiye dair ortak kaygıları var. Üçü de Faiz-Döviz-Rant ekonomisinden şikayetçi… Geleceğin Türkiye’sinde hem kendilerinin olması hem de partilerinin daha geniş bir yelpazeyi kucaklayabilmesi ve yönetimde de söz sahibi olmak istiyorlar. 14/28 Mayıs 2023 Seçimlerinden sonra 31 Mart Yerel seçimleri de onlar adına önemli bir süreç olacak ve bundan sonrasında dair 2025’in 2030’un Türkiye’sinde nerelerde olabileceklerine dair en sağlam check up’ı sandıkta seçmenle yapacaklar. Bakalım vatandaşa ulaşabilmişler mi? Vatandaş onları anlayabilmiş mi? Bu üçlü arasındaki uyum sandığa ne derece yansıyacak. 31 Mart’a şunun şurasında ne kaldı. Aylar geçti. Haftalar bitti. Günlerde bitmek üzere. Artık saatler sayılıyor. Yani… Az sonra…


DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, 22 Mart Cuma akşamı Kayseri’de iftar programında konuştu. 

Babacan konuşmasında, yerel seçimlere giderken ortaya çıkarılan video ve ses kayıtlarına, ekonomiye, Merkez Bankası’nın faiz artırımına değinirken “Biz ve bizim gibiler kalabalığız, herkesten daha fazlayız” dedi.

ÖZGÜR VE ADİL BİR ÜLKE İSTİYORUM

Kayseri’deki adaylarını öven ve oy isteyen  “Hem başkan adaylarımız hem Belediye Meclis üyesi adaylarımız için destek bekliyoruz” diyen Babacan, 

“Sandık günü pusulalarda DEVA’nın alacağı her bir oy ‘Ben özgür ve adil bir ülke istiyorum’ demek. 

Sandık günü DEVA’nın alacağı her oy iktidara ‘Ben güçlü ekonomi istiyorum, zengin ve mutlu bir ülke istiyorum’ demek. 

Sandık günü DEVA’nın alacağı her oy iktidara ‘Adil bir ülke istiyorum’ demek. Bu sebeple sizden hem başkan adaylarımız için hem de Belediye Meclis üyesi adaylarımız için destek bekliyoruz.”

Ali Babacan’ın konuşmasından bazı başlıklar şu şekilde:

 “Yarınları hep birlikte, makul insanlarla kuracağız”

“Kavgasız, gürültüsüz, huzur içinde yaşamak isteyen insanlarız”

“Düşmanlığı büyütenler değil, ekmeğini bölüşenler kazanacaktır”

“Onlar birbirleriyle kavga ederken, halkımız feryat içinde”

“Geriye baktığımızda onur duyacağımız ayak izleri var”

“Birbirlerini tehdit etme telaşındalar, siyaseti kirletme yarışındalar”

EKONOMİ DÜZELMEZ!

Diyor ki Ali Babacan; “Bankaların kesesinden emekliye cömertlik yapmaya çalışıyorlar. “Karşılıksız para bastırmaya devam ettirdiğiniz sürece enflasyon düşmez, düşmeyecek”

Devamında ise sebep-sonuç ilişkisini şu ifadelerle netleştiriyor; 

“En son emekliye müjdeyi duydunuz herhalde, değil mi? 

Bankaların promosyon rakamları artacakmış. Herhalde en az üç yıllığına emeklilere bir sözleşme imzalatacaklar, bir defalığına, artık 8 bin lira mı, 10 bin lira mı, 12 bin lira mı; bir defalığına bir ödeme yapacaklar. 

Onu da bankalara yaptıracaklar. 

Seçimlere bir hafta kala emeklilerimize verdikleri sürpriz, el kesesinden cömertlik. 

Bankaların kesesinden emekliye cömertlik yapmaya çalışıyorlar.

Seçimlerden önce ‘Nas’ var, faiz inecek, ben iş başında olduğum sürece artmaz diyenler, seçimden sonra tam dokuz kere faiz artırdı bu ülkede. Ve inanın o da işe yaramayacak. 

Tam 11 yıl bu ülkenin ekonomisinin başında olan bir arkadaşınız olarak söylüyorum; Merkez Bankası’na karşılıksız para bastırmaya devam ettirdiğiniz sürece, faizi ne yaparsanız yapın, bu ülkede enflasyon düşmez, düşmeyecek.”

Evet… Epey endişeli yıllarca Erdoğan ile çalışan Ali Babacan. 

FAİZ ARTTIĞINDA DA DÜŞTÜĞÜNDE 

DE AYNI KİŞİLER ZENGİNLEŞİYOR…

Geçtiğimiz günlerde Kayseri’ye gelen bir başka genel başkanda o idi.

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 50’ye çıkarmasını değerlendirdi.

Sosyal medya hesabından paylaşım yapan BTP lideri, “Faiz arttığında da düştüğünde de aynı kişiler fakirleşiyor aynı kişiler zenginleşiyor. Birilerinin cebi dolsun diye kocaman bir kurgunun içinde debeleniyoruz. Ekonominin kötü olmasının sebebi beceriksiz yönetimdir” dedi.

BTP lideri şunları söyledi; “Faizi düşürürseniz de yükseltseniz de döviz ve hayat pahalılığı artıyor” 

“Bugün bakıyorsunuz göreve geldikleri zamanki faiz oranlarından bile yüksek bir faiz şu anda Türkiye'de işliyor. Bu faizin yüzde 5'lere düştüğü zaman da oldu. 

O zaman da döviz arttı mı arttı, enflasyon arttı mı arttı, pahalılık var mıydı vardı! Faizin yüzde 50’sini de gördük, döviz artıyor mu artıyor, enflasyon var mı var, pahalılık alıp başını gidiyor mu gidiyor. 

Faizi düşürürseniz de döviz artıyor hayat pahalılaşıyor, faizi yükseltseniz de döviz artıyor hayat pahalılaşıyor.

“Nedeni sizin madenleri peşkeş çekmeniz olabilir mi?”

Faizi düşürseniz de ekonomi kötü, faizi yükseltseniz de ekonomi kötü! Bu durumun nedeni sizin bu hamlelerinizin dışında bir problem olabilir mi? Bu pahalılığın, dövizin artışının altında yatan sebepler sizin peşkeş çektiğiniz madenler olabilir mi, sizin bitirdiğiniz tarım olabilir mi ? 

Veya insanların yargıda gerçekten adil bir şekilde yargılanabileceğine inanmadığı için hayatlarını, ticaretlerini, geleceklerini Türkiye dışında gördüğü için başka yerlere yatırım yapmasından kaynaklı olabilir mi?

“Ne yaparsan yap bu ekonomi düzelmez” 

‘Faizi artırdım ekonomiyi düzeltiyorum’, düzeltemezsin… ‘Faizi düşürdüm ekonomiyi düzeltiyorum’, düzeltemezsin… Ne yaparsan yap, bu ekonomi düzelmez. 

Bak bugün yüzde 50 yarın yüzde 500 faiz versinler yine ekonomi düzelmiş olmayacak.

Baş’ın dikkat çektiği ana başlıklara bir bakalım?

-Ekonominin kötü olmasının sebebi beceriksiz yönetimdir.

-Faizi düşürürseniz de yükseltseniz de döviz ve hayat pahalılığı artıyor.

-Kötü ekonominin nedeni sizin madenleri peşkeş çekmeniz olabilir mi?

-Sistem sürekli olarak belli insanların cebini doldurmak üzere kurgulanmış.

-Ne yaparsan yap bu ekonomi düzelmez.

Gerek Ali Babacan, gerekse de Hüseyin Baş’ın ciddi endişeleri var geleceğe dair.

Neresinden bakarsanız bakın hem endişeliler, hem de bir miktar umutsuz. 

ERBAKAN GELİYOR…

27 Martta yani yarın ise YRP Genel başkanı Fatih Erbakan Kayseri’de olacak.

Şu anda AK Parti ile ters düşmesinden dolayı aralarında ciddi bir rekabet var ve AK Partiler sanırım epey şikayetçi kendisi de.

Medya’da pek kendilerine yer verilmemesinden şikayet eden Fatih Erbakan ise miting yaptığı her yerde İktidara veryansın ediyor.

Ekonomi üzerine müthiş salvoları var. 

İsrail ile ilişkilere dair sert eleştirileri var ve volumü de yükseliyor. 

Yarın ilimizde vereceği mesajlarda son derece önemli 31 Mart Yerel seçimlerine dair. 

Bakalım o ne söyleyecek, vatandaş ne anlayacak?

AK parti’nin YRP’nin gösterdiği adayları çekmesine yönelik yoğun ısrarları vardı.

Erbakan “Çekmeyeceğiz. Kendi adaylarımızla gireceğiz” dedi.

Bakalım siyasette son dakikada da her zaman olası şeyler bu kez de olasım mı?

KARŞILIĞINI ALABİLECEKLER Mİ? 

Görüldüğü gibi üç genç genel başkan.

Ekonomiye dair ortak kaygıları var.

Üçü de Faiz-Döviz-Rant ekonomisinden şikayetçi…

Geleceğin Türkiye’sinde hem kendilerinin olması hem de partilerinin daha geniş bir yelpazeyi kucaklayabilmesi ve yönetimde de söz sahibi olmak istiyorlar.

14/28 Mayıs 2023 Seçimlerinden sonra 31 Mart Yerel seçimleri de onlar adına önemli bir süreç olacak ve bundan sonrasında dair 2025’in 2030’un Türkiye’sinde nerelerde olabileceklerine dair en sağlam check up’ı sandıkta seçmenle yapacaklar.

Bakalım vatandaşa ulaşabilmişler mi?

Vatandaş onları anlayabilmiş mi?

Bu üçlü arasındaki uyum sandığa ne derece yansıyacak.

31 Mart’a şunun şurasında ne kaldı.

Aylar geçti.

Haftalar bitti.

Günlerde bitmek üzere.

Artık saatler sayılıyor.

Yani…

Az sonra…