FARUK ERGAN


SEVGİ VE NEFRET….!


Sevgi kelimesi; İnsanı, bir kimseye ya da bir şeye
karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten içsel
duygu olarak tanımlanmaktadır. İnsanın dışındaki diğer
canlılara, doğaya veya nebatata sınırsız bir şekilde
göstereceğiniz sevginin, insana ihanet olarak
yansımasına, nefrete dönüşmesine imkan ve ihtimal
yoktur. Dolayısı ile kedi, köpek severken, gül veya
meyve ağacı yetiştirirken, doğanın talan edilmesine
karşı çıkarken, verdiğiniz emek muhatapları tarafından
hiçbir zaman nefretle karşılanmaz, üstelik emeğinizin
karşılığı fazlası ile size nafaka olarak, sevgi olarak ve
koruyucu olarak geri dönecektir.
Sevgi ve nefreti, insanoğlu için ölçüsüz ve aşırı
şekilde kullandığınız zaman, acı içinde kıvranarak bedel
ödemek zorunda kalırsınız. İnsana layık olduğu değeri
verirseniz, görülmeyen ve riyakarlık kokan sevgisinden
dolayı havalar uçmaz, hak etmediğiniz ve size karşı
ölçüsüzce sergilediği nefretinde nedamet duymazsınız.
Herhangi bir siyaset veya cemaat liderine taparcasına
sevgi gösterisi sunan, onun artıklarını çöpe dökmek
yerine yiyerek cennete gideceğini düşünen ve ona
dokunmanın bile bir ibadet olduğunu sanan, Allaha şirk
koştuğunun bile farkına varamayan benim okumamış

güzel insanım, insana yakışmayacak bir biçimde hakaret
ederek nefretini göstermektedir.
Hiç birimiz mükemmel değiliz ve hiç birimizde öyle
berbat değiliz. Gün gelir aşırı sevdiğimiz insan hata
yapar, gün gelir nefret ettiğimiz insan, Ülkesi için,
insanlık için ve ailesi için güzel iş yapar. Ölçülü
olmazsak, mesafeli yaklaşıp, seviyeli davranmazsak
doğruyu bulamayız, zaten yaşamamızın amacı doğruyu
bulmak ve insan olmak değimlidir? Benan’ı (torunum)
çok severim, onun yanlışlarını ve hatalarını görünce
söylemesem üstelik aferin çok iyi yaptın diyerek
tolerans göstersem iyi yetişmesine katkı vermiş ve
doğruyu yapmış olur muyum? Veya çok güzel şeyler
yaptığında, okulunda başarılı ve örnek davranışlar
sergilediğini öğrendiğim zaman, takdir ve teşvik
etmezsem büyükbaba olarak ömrümün sonuna kadar
nedamet duymaz mıyım?
Geçmişte sevgimi kazanacak kadar güzel şeyler
yapan, Memleket için çalıştığına inandığım ve
dürüstlüğünden şüphe duymadığım yakışıklı bir siyasi
parti lideri, şu anda rahatsızlığından dolayı TBMM
gelemiyor ve çalışmalara katılamıyor ama Devletten
maaş almaya devam ediyor, duyarsızlığından ve
davranışından dolayı nefret ediyorum. Yasal olarak

uygun olsa bile kamu ve kul hakkı yediğini
düşünüyorum. Geçmişte çok sevdiğim kim olursa olsun,
yanlışını gördüğüm zaman söylerim ve kendisinden
uzaklaşırım. Nefret bir zehirdir, ölçü kaçarsa öldürür.
Aşırı sevgide vitamin zehirlenmesi gibidir, o da
süründürür.
“Bir toplum gerçeklerden ne kadar uzaklaşırsa,
gerçeği söyleyenlerden o kadar nefret eder.”
George Orwell