FARUK ERGAN


SENDE KALSA OLMAZ MI?

“Kendime yalan söylemeye başladığımdan beri kimseye inanmıyorum.” Oscar Wilde


“Kendime yalan söylemeye başladığımdan beri kimseye inanmıyorum.”  Oscar Wilde

Dostlar ve bazı arkadaşlar, birbirlerine sırlarını verirler veya bazı özellerini paylaşırlar ki bu durum tamamen güvene dayalı ve insani bir yaşam biçimidir. İçlerini dökerler, birçok özeli birlikte yaşarlar, seyahat ederler, ortaklık yaparlar veya birbirlerine güven duyarak açılır saçılırlar. Gün olur anlaşmazlığa düşerler ve arkadaşlık sona erer, güvensizlik yaşamaya başlarlar fakat hiç utanmadan, arlanmadan o kişi arkadaşı hakkında bildiklerini servis etmeye başlar, özelde veya genelde anlatmaya devam eder. Bir ilişki veya dostluk biterse eğer, kendisi ile paylaşılan sırrı ve bildikleri özeli bir başkasına anlatmak, o kişiyi zor durumda bırakacak davranışta bulunmak en aşağılık ve en adi bir davranış biçimi olur. Benimle kıyamete gidecek sırlar bende kalır.

Sende kalsa olmaz mı? Kinin, nefretin, düşmanlığın, riyakarlığın, bilgisizliğin, hakaretin, görgüsüzlüğün, yani ben insanım diyebilmen için, gayri insani düşünce ve davranışlardan tamamen arınman mümkün olmayacağına göre bari sende kalsa. Ne mümkün? İlla ki Atatürk’e, Cumhuriyet’e, Laik Sisteme, Demokrasiye ve hayatta olmayan tüm kuruculara hakaret edeceksin ki, birileri tarafından verilen talimat yerine gelsin ve bu seviyesizlikleri yaptığın için cennete gideceğine inanmış olasın. Bir de yaşam biçimi ve her an yapılma ihtimali olan yeme içme masasını, alınmış kıyafetleri, kütüphanesiz salonundaki mobilyalarını ve aile fertlerinin yaşam biçimini paylaşmasan, insanların gözünün içine sokmasan ve albümünde saklasan olmaz mı? Unutmadan söylemek isterim, laf aramızda bir de boş hayallerin var ya, yaşadığımız sistemle ilgili istediğin değişim, kıyamete kadar gerçekleşmeyecek ama yine de sende kalsın, ulu orta yerde konuşup da komik olma.

İnsan olmak, güvenilir olmak, emin olmak ve sır tutmak özel bir meziyet gerektiren şeyler değil, bu dünyaya gönderilmemizin ve diğer mahlukattan ayrılmamızın en yegane sebebi aklımızın olması, düşünebiliyor olmamız ve insani vazifelerimizi yapabilecek irademizin olmasıdır. Özel yetenek (hitabet sanatı) ve donanımlarınızı, aldığınız eğitimi veya bir yönetici konumuna gelmenizi, şahsi çıkarınız için ve halkı kandırmak için kullanırsanız, insan olmadığınız geç de olsa anlaşılır. Hele ki dini kullanarak insanlara cennet pazarlarsanız, falana oy verirsen cennette yerin hazır, filana oy verirsen cehennem zebanileri seni bekliyor diyerek, utanmadan ve korkmadan Allah’ın işlerine burnunu sokarsan ki öyle yapıyorsun, adil davranmanı beklemek saflık olur. Tüm insanların senin ihtiyaç duyduğun şeylere ihtiyaçları vardır, tüm insanların çocukları en az senin torunların kadar değerli, dışlamanın, ötekileştirmenin ve görmezden gelmenin faturası bence ağır olacaktır bilesin. 

“Birini seviyor olmanız onun her hatasını affedeceğiniz anlamına gelmez. Sevgi, zorlukları aşmak içindir, yanlışları örtmek için değildir.” T. S. Eliot