KADİR DAYIOĞLU


SAKARYA’DAN ÇANAKKALE’YE İNDİK!..

Dostlar, inanın bedava akıl veriyoruz ama bir kıymet ifade etmiyor. Demek ki, bundan sonra, vereceğimiz her akıl için bir bedel talep edeceğiz.


Sakarya’dan, Çanakkale’ye indik. Sanırım sırada Filistin cephesi var, Kayseri Lisesi şehitlerimiz için. Ondan sonra da “ya hu!biz yanılmışız”, tüm okullardan, “seçme ve yaşı tutan” öğrencileri askere almışlar diyecekler. 

***

Israrla, “Sakarya Harbin’nde, şehit oldukları için mezun vermedi, Kayseri Lisesi!” yalanını yutturmaya çalıştılar, topluma. Maalesef “yutan” da çok oldu. Buna resmi devair de dahil.

***

Ciltler tutan yazılarımda çok belirttim, o nedenle tekrar etmiyorum. Bu, tarihten sabit değildi. Doğru da değil. Güya, ilgili senenin “kütüğü kaybolmuş”, nedense!

***

Yani uyduranlar diyor ki; “kayden yok ama hükmen var!”. Şimdi bu “yalanı” Çanakkale Harbi’ne ötelediler. Peki, vesika nerede? Kütük defterindeymiş. Peki, “nerede bu kütük defteri? İnek yedi dağa kaçtı. Dağ nerede yandı kül oldu!”. Hikayesine döndü konu.

***

Haberi bizim gazeteden aldım… Haber de Kayseri Fen Lisesi Müdürü mahreçli. Neden Kayseri Lisesi Müdürü değil, çok merak ettim. Haber şöyle:

***

“Son sınıf öğrencilerini Çanakkale Savaşı’nda şehit verdiği için 1915 yılında mezun veremeyen ve ‘Taş Mektep’ olarak bilinen tarihi Kayseri Lisesi, aynı misyonla öğrencileri yetiştirmeye devam ediyor.”

***

Demek ki, Sakarya’dan Çanakkale’ye taşıdık şehitlerimizi. Sanırım sırada Filistin cephesi var. Bunlar kim? Öyle ya, şehitlerimizin, Genel Kurmay arşivlerinde olması gerekmez mi?

***

II. Abdülhamit Han tarafından yaptırılan ve 13 Eylül 1893 tarihinde ’Derece-i Ula Mekteb-i Külliyesi İdadisi’ adıyla kurulan okul, 131 yıldır eğitim hayatını sürdürüyor. 1915 yılında son sınıf öğrencileri Çanakkale Savaşı’nda şehit olduğu için mezun veremeyen okul, günümüzde de aynı misyonla öğrenci yetiştirmeye devam ediyor”, demiş Kayseri Fen Lisesi Müdürü Ali Durmuş Hocamız. Tabii Hocamız, hangi yıllarda Kayseri Lisesi’nde görev yapmış bilemiyorum.

***

Bir bilgi notu daha vereceğim. Öyle ya, okul “Sultan Hamid” zamanında yapıldı, sanki ondan sonrası yok gibi. Bakınız kuruluş tarihçesi şöyle; Kayseri Lisesi ilk olarak 1893 yılında bugünkü Kurşunlu Camii civarında Seyfullah Efendi Konağı’nda rüştiye olarak açılmıştır. Kayseri’de modern eğitimin temellerinin atıldığı lise olan okul büyük ilgi görmüştür.”

***

Devam ediyor; “Okulun öğrenci sayısının artması üzerine, şu anda kullanılan binanın temeli zamanın Donanma Vekili Ahmet Paşa tarafından 1903 yılında atılmıştır. Osmanlının son dönemlerinde görülen neo-klasik mimari özelliğine göre yapılan lisenin ilk önce birinci katı yapılmış, ikinci katı ise 1916 yılında tamamlanmıştır.” (https://ogm.meb.gov.tr/).” Oysa “Sultan Hamit”’in tahtan indirilişi,27 Nisan 1909

***

Sanırım, bu “şehit masalını”, yakın bir zamanda Filistin cephesine kadar kaydıracaklar. “Bir deli bir kuyuya bir taş attı, kırk akıllı çıkartmaya uğraşıyor”, halleri buna döndü.

***

Hocamız devam etmiş; “Çanakkale deyince eğitim tarihinde akla Kayseri Lisesi’nin geldiğini ifade ederek, ‘Kayseri Lisesi bu 5-6 güzide okulumuzdan birisidir. Okulumuz Çanakkale Savaşı’nda son sınıf talebelerini savaşa göndermek suretiyle mezun verememiş bir kurumdur. Sakarya Meydan Muharebesi’nde de savaşa giden öğrenciler nedeniyle sınıf oluşturmamıştır. Bunlar kütük defterimizde yazıyor. Böyle bir kurumda çalışıyor olmak bizim için ayrı bir onur ve gururdur.”

***

Değerli Hocam, kütük defterinde “o sayfa kayıp!” diyorlardı, yoksa bulundu mu? Bulunduysa, bir fotokopisini lütfeder misiniz?

***

Neymiş efendim, öğrenciler Çanakkale’de şehit olunca, Sakarya Harbi sıralarında Lise de son sınıf “oluşamamış.”

***

Hocamızın branşı ne bilemiyorum ama bazı tarihler vereceğim:   Çanakkale bağlamında Deniz savaşları tarihi;19 Şubat 1915–18 Mart 1915; Kara savaşları tarihi25 Nisan 1915–9 Ocak 1916. Sakarya Savaşı ise, 23 Ağustos 1921–13 Eylül 1921. İki harp arasında beş-altı yıl var. Değerli Hocam, bu beş altı yılda içerisinde nasıl son sınıf oluşamaz? Anlayamadım doğrusu. 

***

Hocam, şunu herkes çok iyi bilsin. Gerçeği öğrenmek isteyen de Hüseyin Cömert Hocamıza başvursun… Evet. Bir harp sırasında, tüm okullardan, iri yarı, askerliğe uygun, hatırımda kaldığı kadar ile on yedi yaşında öğrencileri askere almışlar. Hedef de Filistin Cephesi

***

“Hey on beşli on beşli Tokat yolları taşlı/On beşliler gidiyor, kızların gözü yaşlı!” ağıtı da bu nedenle yakılmış. Filistin Harbi de; 28 Ocak 1915-28 Ekim 1918 tarihleri arasında. Tarihleri, wikipedia’dan aldım. Umarım bir yanlışlık yok.

***

Sakarya şehitleri masalını uydurdular, adlarına bir anıt diktiler Lise bahçesine… Bununla da kalmadı Büyükşehir Belediyesi, Kayseri Lisesi eski binaya açtığı müzeye bu konu da bir stant da açtılar…

***

Ta, başında uyardım Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki’yi, “gelin bu yalana alet olmayın.” Ama oldular… Sonra dedik ki, madem alet oldunuz hiç olmasa heykelde ki bilgiyi; “Savaşlara katılan Kayseri Lisesi öğrenci, öğretmen ve çalışanları adına!”, diye değiştirin. Bunu da dinlemediler. 

***

Dostlar, inanın bedava akıl veriyoruz ama bir kıymet ifade etmiyor. Demek ki, bundan sonra, vereceğimiz her akıl için bir bedel talep edeceğiz.