FARUK ERGAN


PİŞMAN OLMAMAK İÇİN…..!


Kendimi çok iyi tanıdığımı düşünüyorum, beni nelerin daha kötü hissettirdiğini veya nelerin beni çok iyi motive ettiğini biliyor olmama rağmen, öyle bir pişmanlık yaşıyorum ki günlerce veya haftalarca kendimi toparlamakta zorluk çekiyorum. Daha önce olumsuzluklarla nasıl mücadele ettiğimi, vücut kimyamın nasıl alt üst olduğunu, olumsuz psikolojiden kurtulmak için uykusuz kaldığım geceleri bir anda unutup, aynı sarmalda debeleniyor ve buna benzer pişmanlığı tekrar yapmamak üzere and içiyorum. Duygusal ve yufka yürekli olduğumu unutup bazıları için olumsuz tavır almaya başlıyorum, bu kararımdan kesinlikle rücu etmeyeceğim ve pişmanlığımın misliyle pişman edeceğim diyorum ama nafile, eski tas eski hamam, değişemeyen Faruk.

Pişmanlıklarımın bazılarından faydalandım, kendime ışık tutan ve yolumu aydınlatan pişmanlıklarım olmuştur. Pişmanlık, her hangi bir konu hakkında hatamızı anlamamız ve dersler çıkartmamız, seçilmiş olan sosyal çevremizi tekrar gözden geçirmemize, ilave veya eksiltme yapmamıza olanak sağlıyor, gelecek için esnek olmamıza fakat ne kadar plan yaparsak yapalım olumlu veya olumsuz olayların yaşanacağına karar verici ilahi güce hükmetmemize ve değişiklik yapmamıza imkan olmayacaktır. 

En çok pişman olduğum konuların başında, halen devam etmekte olduğum işim olmuştur. Gönlümden geçen kamu yöneticisi veya iyi bir üretici olmak varken, benim için zamanın en prestijli mesleği olan beyaz eşya satıcılığına Kasım 1977 yılında başladım. Kardeşlerim ve çocuklarımı eğitimlerini tamamladıktan sonra aynı işe bulaştırmakla bir başka pişmanlığın içinde olmaktan nedamet duymaktayım.

İnsanlar yaptıklarından mı, yapamadıklarından mı pişman olurlar? Yaş ilerledikçe geriye dönüp baktığınızda yapamadıklarınızın matemini daha çok tutuyorsunuz. Bu günkü Ekonomik şartlarla mücadele ederken, geçmiş dönemde satılan Bağ-Kur basamağı alsaydım daha refah bir emekliliğim olurdu, belkide Avrupa insanları gibi her yıl başka Ülkelerde tatil yapma imkanı bulurdum. Yinede en iyi yaklaşım, olanı olduğu haliyle kabul etmek, değiştirilemeyecek şeylerin arkasından sürekli hüzün duymak yerine, ileriye yönelmek, hayatı ve yaşamı güzelleştirmek, umut dolu bir ömür idame ettirmek, bir daha gelme şansının olmadığı bu Dünyada örümcek kafalara direnç göstermek ve en büyük pişmanlığı yaşamamak lazım. Çok suçlu olduğu ve bunu bildiği halde “asla pişman değilim” diye inatlaşanlardan uzak durun.