MHP Milletvekili Baki Ersoy, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım ile Bünyan ilçesinde 200 konutluk 3. Etap konutun, TOKİtarafından yapılacağını açıklamış.Ersoy paylaşımında şu ifadelere yer vermiş:“Hayırlı olsun…Sevdamız Bünyan’da, Cezaevi Bölgesine 200 Konutun ihalesi, Sayın Mehmet Özhaseki’nin talimatıyla, Mayıs 2024 tarihinde İhalesi yapılacak. Sayın Bakanımız Mehmet Özhaseki Beyefendi’ye teşekkür ediyor, Bünyanlı hemşerilerimize hayırlı olsun diyorum.”
***
Müjde, güzel şey, o nedenle dedik, “Müjdeler olsun!”. Ama nedense, bizim Kıranardı Göleti’ne (Öküz Çukuru), çok bekledik ama müjde veren olmadı. Bitti dendiği günden beri mübarek su tutmaz… DSİ 12. Bölge çaresiz… Nasıl DSİ? Anlayamadım.
***
Sanırım, Özhaseki’nin de, Ersoyun’da haberi yok bundan… Oysa, benim için “çevre”, “iki yüz” konuttan daha önemli. Konut her zaman yapılır ama “çevre” gitti mi, bir daha gelmez.
***
Tabii, pınarları yok edenler, sularını toplayıp Erciyes tesislerine götürenler de habersiz, bundan; başında su planlaması yapmadıklarından… Evet. İddia ediyorum, Erciyes projesi yapılırken, içme, kullanma ve sulama suyu temini ile ilgili bir sayfa rapor yok. Varsa, göstersinler…
***
Pınarları yok ettiler, habitatı kaderine terk ettirdiler ama hiç oralı olmadı, Sayın Özhaseki ve Bakanlığı… Sayın Bakanım, bu yok oluş, sizin döneminizde başlanan, tesislerin “içme, kullanma ve sulama suyu”nun nereden ve nasıl getirileceğini akıllara dahi getirilmeyen bir süreç…
***
Yok yazdık, çok uyardık, dinlemediler. Tabii,Mehmet Beyin haleflerinin de ilgi alanına girmedi. Erciyes’in karlarına bakıp, havzanın suyu çok bol sandılar. “Erciyes’ın karını, kâra çevireceğiz!” dediler. Bir de sekiz çim saha ve olimpik yüzme havuzu yaptırtıyorlar. Ama “değirmenin suyunun nereden geleceğini hiç akıl etmediler!”
***
Gözlerini, temmuz ortalarında, bir kol kalınlığına düşen, ağustos başlarında hiç kalmayan, güzelim pınarlara diktiler. Hasılı kelam, Tekir havzasının habitatını ölüme terk ettiler. Tarihi; “Suçlu ayağa kalk!”, diyecek ama nafile. Ortada ne fauna ve ne de flora kalacak.
***
İşte bu gölette, yerüstü ve yeraltı sularını biriktirilecek (1,5 milyon metre küp) bununla bağlık-bahçelik yerler sulanacaktı. Amaç buydu… Yoksa, kayıklara, gondollara binip; “Biz Tekirde her gece mehtaba çıkardık” şarkısını söylemek için değildi.
***
Madem, “yapılabilir!” değildi neden yapıldı? Neden pınarlara el koydunuz, bunları yok ettiniz? İyi kötü, bir yaz ortasına kadar bizlere hizmet veriyordu.
***
Hasılı kelam, hem “öküzden” ve hem de “küpten” olduk… Bir türlü su tutturamıyorlar Gölet’e. DSİ’de havlu atmış durumda.
***
Şimdi, kara kara düşünüyoruz. Bu iş nasıl oldu, diye. Oysa bu fakir sürekli uyardı, gidişatı ama dinleyen olmadı. Konuya vakıf, Murat Cahid Cıngı milletvekili oldu diye sevindik. Gördük ki, o da “Ankara havasına!” kısa zamanda ayak uydurdu, bürokrasinin girdabına çabuk girdi.
***
Düşünebiliyor musunuz, devasa barajlara imza atan DSİ, avuç içi kadar bir göleti bir türlü beceremedi. Beceremedikleri gibi, burunları da çok dik, sorularımıza yanıt vermeye tenezzül etmiyorlar.
***
Mehmet Bey, elbette Bünyan’a 200 konut yapılsın, diğer ilçelere de ama bunlar, Talas üstüne yapılan, “varsıllara” sunulan,Erciyes manzaralı, villalara dönüşmesin… Salisen, unutmayın, siz Çevre Bakanısınız yeraltı ve yerüstü sularının, yönetimi için, DSİ kadar sorumlusunuz. Adı üstünde çevre sizin konunuz.
***
Erciyes tesisleri nedeniyle, bir habitat ölüme terk ediliyor, kusura kalmayın haberiniz yok. Biliyor musunuz, bir yaz boyu, otuz kırk “sürü”“Tekir”e çıkarken, şimdi, üç dört “sürü” çıkıyor.
***
Bir kere su tesislerin içerisinde, sürüleri sokmuyorlar, hayvanların su ihtiyacı için. Uzak yerleri gösteriyorlar, “Türkmenlere”. Bunu, bizzat bir çoban söyledi, bir gezimde.
***
Oysa bu sürüler, aynı zamanda, doğayı gübreliyor… “Bok böcekleri” de bunları, dağıtıyordu habitata… Yaklaşık milyonlarca metre karelik bir alan bundan mahrum oldu. Haberiniz var mı? Bırakınız, bu hayvanlar, tesislerle iç içe olsun…
***
Yine bir gezimde, Alaçayır’ın pınarları, “Tuğay”’a içme suyu amacıyla götürülünce, bir ay süren ot hasadı da ortadan kalkmış. Neredeyse ot kalmış, Alaçayır’da. Bunu da bir köylü söylemişti.
***
Acaba, Büyükşehir’de, Melikgazi’de, DSİ’de, KASKİ’de, Çevre Müdürlüğü’nde yetkili kaç kişi biliyor, Çaylak ve Öküz çukurunu; Alaçayır’ı; Köşk Dağı’nı, Lifos’u, Müşker’i… Daha açıkçası, coğrafyayı…
***
İnanın, gidişatı çok iyi bildiğim için içim sızlıyor… Ama işin garbi, ne Hisarcıklılar,ne Kıranartlılar ve ne de yöre bağcıları bu gidişin farkında… Birkaç yıl sonra, bahar suları dışında suya hasret kalacaklar ama iş işten çoktan geçecek…
