Değerli Başkanım, yeni dönemde size ve çalışma arkadaşlarınıza başarılar dilerim. Tabii, ben, aklımın erdiğince gücümün yettiğince uyarı, eleştiri ve önerilerimi sunmaya devam edeceğim. Kabul görür görmez, taktir sizlerin. Bunu bir hemşerilik görevi sayıyorum.
***
Sayın Büyükkılıç, hep ekstremlerde gezmeye, anıtsal ”!” yapılar yapmaya mecbur musunuz? “Şunun orta yolu yok mu, Tanrım!”, dedirtiyor insan. Şehirciliğin gereği, daha mütevazi, hayata dokunur işler yapsanız; geriye dönüşü olmayan işlere imza atmasanız olmaz mı? Gelin, Kocasinan Bulvarı’nda ki (Çevre yolu) çirkin mi çirkin varyantı yıkın bakalım, nasıl yıkacaksanız yıkın!
***
Mesela, Yoğunburç’tan, başlayıp, Hisarcık’ı geçip, Tekiri aşan, ta, Develi girişine kadarlık, 42 kilometrelik yola, “Mehmet Özhaseki Bulvarı” ismi vermenizin mantığını lütfen paylaşır mısınız, bizlerle. Bu ne ihtişam!
***
Unutmayın, Burasının adı, başlangıç Seyit Burhanettin Bulvarı ve devamıErciyes Bulvarı… Elbette, Mehmet Özhaseki’den büyüktür, bu isimler. Mesela, Erciyes tesislerine Mehmet Özhaseki Tesisleri ismini verebilirdiniz. Yakışırdı da…
***
Tabii, Sayın Özhaseki’nin, bunu nasıl kabul ettiğine, doğrusu hayret ettim. Seslerini çıkartmayanlar şakın ve inanamıyor, eleştiriyor.
***
Konu Yoğunburç’tan açılmışken, önünde bulunan “battı-çıktının” işlevini birisi bize anlatsın. “Hacı emmin eşeğe binmiş, ayakları yerde geziyor!” denecek türden bir şey.
***
Mesela, Millet Bahçesi’ne, Sayın Erdoğan’ın ismini vermiştiniz. Olabilir, taktir sizlerin ama kent hafızası bağlamında burasına, “Tayyare Fabrikası Millet Bahçesi” diyebilirdiniz.
***
Peki, bu Bahçeye konan devasa kapılara ne demeli? Belediyenizde, hiç sanat tarihinden anlayan yok mu? Bu tip kapılara Hadrian Kapısı veya “Üçkapılar”, deniyor. M.S 130 yılında Roma İmparatoru Hadrianus'un Antalya'yı ziyareti onuruna, kenti çevreleyen sur üzerinde inşa edilmiş anıtsal zafer takı, diye geçmiş kayıtlara.
***
Allah’tan bizimkisi dört kemerli. Öyle ya; üç kemerli olsa her biri kapı, “teslisin” birer parçası yani; “Baba, Oğul, RuhulKüdüs”. Vallahi, Başkanım bu kapılar bana, Hadrianus’uve “teslisi”anımsatıyor. Daha mütevazı bir kapı yapılamaz mıydı? Yoksa, siz de mi “itibardan tasarruf olmaz!”, dediniz.
***
Sayın Başkanım, Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesine, “gözler görmedik”, devasa cami yerine, çok mütevazı bir cami ve eklentilerini yaptırtamaz mısınız? Ne bitmez tükenmez “devasa yapı” tutkusu anlamak mümkün değil.
***
ABD’nin Maryland eyaletinde gördüm. “Islamic Center” isimli bir külliye…Merkezinde çok şık bir cami ve müştemilatı…Finansmanını ülkemiz yapmış, proje müellifi bir Türk. Açılışını da Tayyip Bey yapmıştı.
***
Yapı ile ilgili görüntüleri internette görebilirsiniz. Böyle bir şey yaptırtamaz mısınız? Hem göz tırmalamaz ve hem de çok şık olur.
***
Değerli Başkanım, mutlaka batı özellikle Avrupa kentlerini görmüşsünüzdür. Bizdeki gibi. Kent merkezini merkez alıp iki-üç kilometre yarıçapındaki dairesel bir alan içerisinde, yonca yaprağı, alt-üst geçit, varyant, battı-çıktı gördünüz mü? Göremezsiniz…
***
Kocasinan Bulvarı, Mustafa Kemal Paşa Bulvarı gibi kentin prestij caddelerinde gözüken alt-yapılar gibi yapıya hiç rastladınız mı, buralarda? Rastlayamazsınız!
***
Bunlar yetmiyormuş gibi, Kartal Kavşağı’na üç katlı kavşak yapmayı düşünüyorsunuz. Bari oldu olacak, bir de meydana yapın üç katlı kavşak olsun bitsin. Baktınız bu da olmadı, sıraya Düvenönü’nü alın. Derken, Koçak taksi kavşağı… Öyle ya, birbirini tetikleyecek, bu yapılar.
***
Diyorum ya, hep ekstremlerde dolaşıyorsunuz; hiç düze inmiyorsunuz; hiç ayağınız yere basmıyor, kusura kalmayın. Çözümü, makulde aramıyorsunuz. Şunu makulü yok mu?
***
Mesela, bir sınırı Alidağı, Kartal’dan Hisarcık girişine kadarlık devasa alana, Erenköy Mahallesi ismi verdiniz. Sanırım bu mahalle, eşi ve menendi bulunmayan bir büyüklükte. Bunu kim akıl etti, bilemiyorum. Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar büyük bir alana oturan mahalle var mı, bilemem.
***
Hem o yörelerin kadim isimleri dururken, Kayseri ile hiç mi hiç ilgisi olmayan, “Erenköy” ismini nasıl buldunuz ya da teklif nereden geldi? Yoksa, “Erenköy cemaatinden” mülhem olmasın?
***
Değerli Başkanım, gelin bu kentin dokusunu, hafızasını yok etmeyin. Kent merkezinde, anlamsız, battı-çıktılara, varyantlara, katlı kavşaklara vs. bir yenilerini eklemeyin. O güzelim yolları berbat etmeyin. Kent merkezindeki yolları “hız yollarına” dönüştürmeyin.
***
Bir yere gidecekler, on bilemedin on beş dakika geciksin ne olur ki?“Dabakhaneye bok yetiştirmiyorlar ya!”Hiç olmasa bu sayede, yaya ve sürücü güvenliğini sağlarsınız.
***
Neticede; “aklı selimi” ve “zevki selimi” elden bırakmayın. Şehri, anlamsız altyapılarla çirkinleştirmeyin. “Artık yeter!” deyin. Ne olur!..
***
Bu vesile ile 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlarım. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ve “Cumhuriyete kol kanat gerenleri” saygı, sevgi, özlem ve rahmetle anıyorum. Daha nice, 23 Nisanlara…
