FARUK ERGAN


KURTULUYORUZ.

“Hayatta daima gerçekleri savun. Takdir eden olmasa bile, vicdanına hesap vermekten kurtulursun.”  Ernesto Che Guevara


Görüntü kirliliğinden, gürültü kirliliğinden, hakaret dilinden, ayrıştırma gayretinden, kamu kaynaklarının talan edilmesinden ve kısaca yaşadığımız bir yığın olumsuzluklardan kurtuluyoruz. Seçim, demokrasilerin vazgeçilmez veya olmazsa olmazları arasındadır. 31 Mart sabahı seçmenler özgür iradesiyle, hiç kimsenin etkisi altında kalmadan ve sadece vicdan muhasebesi yaparak yerel yöneticileri belirleyecek, sandıktan çıkacak sonuca herkesin saygı duyarak seçilmişleri tebrik etmelerini ummaktayım. 

“Kamu hakkı, bireylerin devletle olan ilişkilerini düzenleyen hukuki kavramdır. Bu haklar, genellikle kamu yararı ve toplumun genel refahı amacıyla kullanılır ve sınırlanır. Bu hakkın temelinde toplumun ortak çıkarları ve kamu düzeni bulunmaktadır.” 

Kendi olanakları ile şaibeye meydan vermeden ve vergilendirilmiş kazancından harcama yaparak bu yarışta ipi göğüsleyen seçilmişleri canı gönülden tebrik ediyorum. Yaşadığım şehirde bu söylediğim kriterlere uyduğuna emin olduğum başkanları ayrıca makamında tebrik edeceğim ve kendilerine kitap hediye edeceğim. Konumunun ne olduğu fark etmeksizin, temsil ettiği makamı ve kamu kaynaklarını kullanarak, seçmenler üzerinde baskı kurarak ve size büyüğümüzün hediyesi diye verilen eder (ne ad altında olursa olsun) sayesinde hak etmeyenin o koltuğa oturmasını sağlamak düpedüz ahlaksızlıktır. İftar programı adı altında insanları bir mekana veya bir salona toplayarak gereksiz vaatlerde bulunmak veya kamunun olanaklarını kullanarak iş ve kadro gibi taahhütlerde bulunmak da seçmenin özgür iradesine baskı yapmaktır. Dolayısıyla bu şartlar altında kazanılan veya elde edilen koltuk da ahlaki değildir. 

Güvenmek istiyorum, ülkemde yetkili veya yetkisiz herkese güvenmek istiyorum. Adalet dağıtanlara, hukukçulara, eğitimcilere, sağlıkçılara, güvenlik güçlerimize, genel ve yerel idarecilere, sanayici, iş insanı ve sokaktaki tüm insanlara güven duymak istiyorum. TBMM’de tarafsızlığına dair yemin edip, herkesin eşit haklardan faydalanacağı taahhüdünde bulunan tüm kamu görevlilerine güvenmek istiyorum. Kendime yakın bulduğum, inancının beni ilgilendirmediği, güvendiğim ve seçtiğim hiç kimsenin yanlışına sessiz kalarak ortak olamam ve verdiğim desteğin hesabını sorarım. Aklını kullanan, ülkesinin ve çocuklarının geleceğini düşünen insanlara da, kurnazlara, koltuk peşinde koşanlara, riyakarlara ve dini siyasete alet ederek Allah ile kandıranlardan uzak durmalarını tavsiye ederim. Başta Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere Adalet Bakanı, İçişleri Bakanı, Ulaştırma Bakanı ve Dışişleri Bakanı’nın taraf olmalarını, meydanlarda ve sokaklarda bazı adaylar için destek istemelerini uygun görmediğimi belirtmek isterim. Zira tarafsız olacaklarına dair ant içmişlerdi. Kısacası yasal olsa bile etik olmayan davranışlardan 1 Nisan itibarıyla kurtuluyor olmamız sevindiricidir.

“Hayatta daima gerçekleri savun. Takdir eden olmasa bile, vicdanına hesap vermekten kurtulursun.”   Ernesto Che Guevara