KADİR DAYIOĞLU


KİM KAYBETTİ? BORÇ YİĞİDİN KAMÇISI MI?

İktidar da “icra ve iflas” dosya sayısını “azaltma” yerine “yönetmeyi” tercih etti. Tıpkı, “3Y”yi kaldırma sözü verip, “yönetmeyi” tercih etmeleri gibi. Biliyorsunuz “3Y”, “yasaklar, yoksulluk ve yolsuzluk!”


Dostlar diyor ki; “seçim sonuçlarına pek değinmiyorsun!”. Aslında değinilecek bir şey yok… Kibir kaybetti; seçmeni ya da partiliyi “arka bahçe”, asker sananlar kaybetti; demokrasiyi “sopa atma yarışı” olarak görenler kaybetti; “ben” diyenler kaybetti; ülke gerçeklerinden ve halktan kopup kendilerini şatolarına hapsedenler kaybetti. 

***

Hatırlar mısınız? İktidar sahipleri yerelde, iktidar oldukları ilk yıllardayaz geldi mi,“toplu sünnet şölenleri”düzenlerlerdi; mahalle toplantıları yaparlardı sık sık… Şimdi unutuldu gitti, fakir, fukara, yoksul, dul ve yetim gibi. 

***

Öyle ya; “mücahitler artık müteahhit olmuştu!”, “steyşın reno”, murat, kartaldan hızla terfi edip 4X4 çekmişlerdi altlarına ve aile fertlerine. Tabii, 4X4’lerde“Mülk Allah’ın!”, “Zafer İslam’ın!” türünden sloganlar da görülmüyordu artık. Statü göstergesi korunaklı sitelerde oturmaya başladılar; marka giyiniyorlardı. 

***

Bir kısım “benim türbanlı bacım”, zemherinin çat ayazında, kışta, kıyamette durakta otobüs beklerken önünden, yine bir kısım “benim türbanlı bacım!”, “4X4” binmiş, marka giyinmiş, önünden geçiyordu. Bunu çok yazdım, “sürdürülemez!” olduğunu. 

***

Bir tarihte, dinci yurtları yöneten varsılara şu soruyu sormuştum: “Buralarda kalan kız çocuklarını oğlunuza alır mısınız ya da erkek çocuklarına kızınızı verir misiniz?”Başka ne yazayım? Nokta…

***

Ülke gerçeklerinden bir tanesi, toplumun gırtlağına kadar borçlanması… Borçlanma bir süre insanları sanal alemde yaşatır ama günü geldi mi, uykudan uyandı mı gerçekleri görür ama iş işten çoktan geçmiş olur. 

***

“Borç yiğidin kamçısı!”, derle. Acaba öyle mi? Ya da borç yiğidin kamçısı mı? Doğru ama nereye ve nasıl kullandığına bağlı. Öyle ya, borçsuz hayat olmaz. Rahmetli Başkan Mehmet Çalık’ın sık sık verdiğim şu benzetmesini bir kez daha vereyim; “Yüz paralık bakkalın on paralık defteri olur!”

***

Rahmetli bu sözü, Kayserispor’un, 1972 yılındaki olağan kongresinde söylemişti. Acaba, günümüzde de geçerli mi bu? Bilemiyorum, en iyisini Başkan Ali Çamlı bilir…

***

Hesabını kitabını bilmeyenler, ekonomik sıkıntılar doğal olarak insanları “borç batağına” sürükledi. “Ali’nin külahı Veli’ye, Veli’nin külahı Ali’ye” derken bu da yetmedi. Sonucu, “icra ve iflas!”

***

“İflas bayrağı çekildi!” bu başlığı ve haberi (sayısal değerleri) Birgün Gazetesi’nden aldım… Haberi de Mustafa Bildircin yapmış (10.04.2024). Haberi okuyunca, muhterem ahalimizin ne halde olduğunu görüyoruz. Aslında bu, bildiğimizin tekil olayların toplam hikayesi.

***

Tabii, bunlar resmiyete intikal edenler. Ya, “ya Allah belasını versin, benden uzak yerde!” denip de, üstüne gidilmeyen ve silinenler ne kadardır acaba? Mesela, yıllardır kira alamıyorsun ama taşınmazı boşalttığında sevinenlerin de haddi hesabı yok. Bunlar da, “… iledalaşmaktansa, çalıyı dolaşmak iyidir!” diyor. 

***

Adalet Bakanlığı'nın “icra ve iflas dairelerine” yönelik verileri, Türkiye’de giderek derinleşen ekonomik buhranın etkilerini gün yüzüne çıkardı. 2023 yılında icra ve iflas dairelerindeki dosya sayısı önceki yıllardan devredenlerle birlikte toplam 38 milyon 969 bin 260’a ulaştı. Bakalım nasıl ulaşmış?

***

İcra ve iflas dosya sayısında 2015-2023 döneminde yaşanan artış ise yüzde 49 oldu. İcra ve iflas verileri, adliyelerin milyonlarca icra ve iflas dosyasıyla dolduğunu ortaya koydu. İcra ve iflas dosyalarında yıllar itibarıyla yaşanan artış da Türkiye’deki ekonomik krizin yakıcı etkisinin her geçen yıl daha da arttığını gösterdi.

***

2015 yılında 26 milyon 177 bin 169 olan dosya sayısı, 2023 yılında 14 milyon 43 bin 957 yeni dosya ilavesi ile38 milyon 969 bin 260’a çıktı. 

***

Tabii, haberde iki şeye rastlayamadık. Birincisi, sekiz yıllık süreçte kapanan dosya sayısı ile toplam dosyanın parasal miktarı… Bunlar da bilinse, daha anlamlı olurmuş. Yok, kapan dosya sayısı düşülmüşse mesele, yok. 

***

İcra ve iflas dairelerindeki dosyaların türleri de adalet istatistiklerinde paylaşıldı. Buna göre, 2023 yılındaki icra ve iflas dosyalarının 3 milyon 966 bin 511 binini mahkeme kararı bulunan (ilamlı takip) dosyalar, 32 milyon 881 bin 19’unu ise mahkeme kararı bulunmayan (ilamsız takip) dosyalar oluşturdu.

***

Tabii, “adli emanet” ya da “yeddi emin” depoları dolup taşınca, buralar “bit pazarına” dönünce kolayı da bulundu, Borçtan dolayı evlerin ortak kullanımındaki eşyalara kadar uzayan haciz işlemleri iktidarı yasa değiştirmeye mecbur bıraktı. 

***

2023 yılında yapılan değişiklikle kişisel eşyalar ile ailenin ortak kullandığı ev eşyalarının haczedilmesi önlendi. Borçtan daha fazla değeri olan eşyanın haczedilmesinin yanı sıra buzdolabı, çamaşır makinesi, yatak gibi ev eşyaların haczi yasaklandı.

***

İktidar da “icra ve iflas” dosya sayısını “azaltma” yerine “yönetmeyi” tercih etti. Tıpkı, “3Y”yi kaldırma sözü verip, “yönetmeyi” tercih etmeleri gibi. Biliyorsunuz “3Y”, “yasaklar, yoksulluk ve yolsuzluk!”