Çoğunuzun, “ne diye gelsin ki?” diyeceğinizi biliyorum. Öyle ya, Giderek “hacı ağabeyleşen”, “giderek dindarlaşan” bir kente ne diye turist gelsin ki?
***
“Buyur Hacı abi!” hitabının adım başı duyulduğu; geçmişte, “meyhaneleri kapattık!” diye övünen belediye başkanının olduğu bir kente bırakınız yabancıyı, yerlisi bile gelmez. Öyle ya, ne diye gelsinler ki?
***
1950’lerde, 1960’lardaki kadar bile yabancı turist gelmiyor, şehrimize. Bizim kuşak iyi hatırlar… Orta ve lisede öğrendiğimiz yarım yamalak İngilizce ile turistlerle konuşmaya çalışırdık. Bazı arkadaşlarımız rehberlik yapardı. Millet Caddesi’ndeki (27 Mayıs) Turan ve İstasyon Caddesi’ndeki Turist Otel’in önünde birkaç turist otobüsü dururdu. Ayrıca; Turist Otel’in altında “pavyon” da vardı.
Şimdi gelen turist, yok denecek kadar az. Biraz Erciyes Projesi hareket getirdi. Allah’tan başında cevval, çalışkan, konuyu bilen bir genel müdür var. Şayet Erciyes’e beklenen yerli ve yabancı turist gelmezse, yapılan bu kadar yatırıma, harcanan bu kadar emeğe yazık.
***
Temel soru şu: Kent hazır mı, turizme? Yoksa; “turist ahlak götürür!” anlayışı egemen mi bu kentte? Kenti yönetenler, “kanaat önderi” geçinenler nasıl bakıyor turizme? Bunlar bilinmeden, ne yaparsanız yapın turizmi geliştiremezsiniz?
***
Biliyorsunuz Erciyes’e ilk yapılanlar arasında “devasa bir cami” var. “Tanrılar dağı” Erciyes’e sanki “İslam damgasını” vurmuş gibi duruyor. Şimdi imamı, müezzini var mı? Kaç saf cemaat oluyor? Bilmiyorum… Mütevazı bir mescit yapılsa olmaz mıydı? Bir turizm merkezine, öncelikleri arasında, “devasa bir cami” koyan zihniyetin olduğu yerde, turizm falan gelişmez. Dediğim gibi, mütevazı bir mabet, hem doğaya uyar ve hem de amaca uygun olurdu.
***
Bunu yazdığım için kızacaklarını biliyorum. Umurumda değil. Ben, olması gerekeni söylüyorum. Unutmayın, 250-300 milyon avroya baliğ olacak tesislerin bedeli, bu milletin cebinden çıkıyor.
***
Haber, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü mahreçli. Bakalım; “makarr-ı ulema”, tarih ve turizm kenti Kayseri’ye ne kadar turist gelmiş. Bu bile, gidişatın göstergesi. Böyle bir kente kimse turizm yatırımı yapmaz; yapanlar da “hatıra” yapar. “Turizm acentesi” falan da kimse açmaz. Öyle ya, olmayan şeyin acentesi mi olur?
***
Haberi Birlikte okuyalım: “Kayseri, 2021'in ilk 11 ayında 144 bin 394'ü yabancı, 349 bin 159'ü yerli olmak üzere 493 bin 553 turisti ağırladı.” Sanırım, aynı dönem ülkemize 20 milyonu aşkın turist gelmiştir. Bunun 150 bine yakınının Kayseri’ye gelmesi, hiç de yadırganacak bir şey değil. Yüzde bir bile değil. Bu konuda çok uyardık ama dinleyen olmadı.
***
Tabii, Turizm İl Müdürlüğü, bu 144 bin rakamını nasıl tespit etti, bilemiyorum. Mesela, bunun içerisinde, mükerrerler de olmasın? Sadece gümrükten (Havayolu ile) girenlerse, onun da açıklanması, dökümünün verilmesi gerekir, gerçek “turist” sayısına ulaşabilmek için.
***
Hep dedik; uçaklar dolusu turist geliyor, Kayseri Havaalanına iniyor. Kayseri’ye uğramadan Ürgüp ve civarına (Kapadokya) gidiyor. Bir gece dahi olsa, bunlar, neden Kayseri’de konaklamaz ki?
***
Turizm ve kültür Müdürlüğü bu istatistik bilgilerle birlikte, Kayseri’ye neden turist gelmediği araştırması yapsa da olmaz mı? Mesela bunu Üniversiteler de yapabilir… Tabii, yapabilmek, sonuçları yayınlamak için mangal gibi yürek lazım. Bir de bakmışsınız, “yapanlar” soluğu “Fizan”da almış. Yine mesela, Büyükşehir de yaptırtabilir bu araştırmayı.
***
Dönelim turizme… Unutmayın; “5 yıldızlı bir otel”; “alkol servisi yapmadıklarının” ilanını gururla vermişti. Bunun ne kadar yanlış olduğunu o zaman yazmıştık ama kim okur, kim dinler?
***
Beyler, turist “görmek/gezmek” kadar eğlenmeye, kumar oynamaya da gelir. Otellerinde “alkolün”; meyhanenin, birahanenin, barın, pavyonun olmadığı bir kentte ne işi var, turisttin? Alkol elbette zararlıdır ama bir de işin aması var. Aması da bunlarsız turizm olmaz.
İşin raconu bu. Yok, “bunlara gerek yok!”, diyorsanız, bu kadar turizm yatırımı da anlamsız. Bu kente neden turist gelmiyor sorusunun yanıtı, size doğruları gösterecek. Yoksa devekuşu misali, kafanızı kuma sokarsınız.
