RECEP BULUT


“İSPATLARSAN SERVETİMİ BAĞIŞLAMAYA HAZIRIM!”

Ahmet Hilmi Kürtüncü’den rakibi Tahir Nursaçan’a hodri meydan çağrısı: AHMET HİLMİ  KÜRTÜNCÜ’DEN  NURSAÇAN’A CEVAP!


***OSB’de mali genel kurul takviminin açıklanmasıyla birlikte taraflar arasında ki tartışma da yoğunluk kazandı. Nursaçan’ın, son genel kurulda rakibi Ahmet Hilmi Kürtüncü’nün siyasi gücünü kullanarak icra yoluyla arsa aldığına ilişkin suçlamalarına cevap verdi. Kürtüncü, “Eğer benim sadece 6. caddeden bahsetmiyorum, haciz yoluyla, milletvekili ve bakanlar yoluyla herhangi bir arsa aldığım ispatlanırsa tüm malvarlığımı OSB’ye bağışlamaya hazırım” dedi.

OSB’NİN MALİ  GENEL KURULUNUN 5

KASIMA BIRAKILMASI  NURSAÇAN’A NE

KAZANDIRIR NE  KAYBETTİRİR?

Malum geçen hafta OSB’nin mali genel kurul takvimi açıklandı…

OSB Başkanı Tahir Nursaçan 5 Kasım’da mali genel kurul yapacaklarını duyurdu…

Duyurdu duyurmasına ancak muhalifler bu tarihi çok geç bir tarih olarak değerlendiriyor…

Hatta bu hamleyi aynı ayın 26’sında 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılacak ilk duruşma öncesi bir manevra olarak yorumluyorlar…

Yani Tahir Nursaçan 5 Kasım’da yapılacak mali genel kuruldan aklanıp çıkarsa yargılanacakları mahkemeye de, “Bakın ey yüce yargı, bizimle ilgili ortaya atılan iddialardan yaptığımız mali genel kurul yoluyla aklandık. Yüce mahkemenizden de beraat talep ediyoruz!” diyecek diyorlar…

Tabii 5 Kasım’da yapılacak Mali Genel Kurul da çanta da keklik değil!

Yani Tahir Nursaçan’ın umduğu gibi aklanamayabilir de!

Yani riskli bir oyun!

Adeta Rus ruleti gibi…

Niye böyle diyorum?

Şu nedenle diyorum;

Mali Genel Kurul son derece riskli!

Sanayicinin nabzı çok farklı tecelli edebilir…

Yani Tahir Nursaçan yargılanacağı 3. Ağır Ceza mahkemesi öncesi Mali Genel Kurul’da umduğu gibi aklanamaz ise çok daha vahim duruma düşebilir…

Mali Genel kurul da aklanamazsa göreve devam edemez ve işte o zaman bakanlık kayyım tayin eder, Tahir Nursaçan ve Yönetimi de 26 Kasım’da yapılacak ilk duruşma da mahkeme huzurunda, “mali genel kurulda aklanmayan Başkan ve Yönetim kurulu” konumuna düşebilir…

Üstelik bir sonra ki genel kurulda da aday olamaz!

İşte o zaman mahkemenin davaya bakış açısı çok daha farklı bir sürece girebilirde…

Davacı vekilleri mahkeme huzurunda çıkıp:

“Sayın Başkan, Sayın Mahkeme heyeti, davalı hem mahkememize konu edilen hem de genel kurulun takdirine sunulan diğer maddelerden mali genel kurul da aklanmadı! Sanayiciler de Sayın Başkan ve Yönetimini suçlu buldu! Yüce mahkememizin de sanayicilerimizin verdiği karar doğrultusunda iddia edilen suçlamalardan mahkûm edilmesini talep ediyoruz!” diyebilir!

Bu durum mahkeme heyeti  nazarında son derece etkili olabilir benden hatırlatması…

İşte o nedenle Sayın Nursaçan Rus ruleti oynuyor deme gereği duydum…

Tabii Sayın Nursaçan daha önce iki deva ertelenen mali genel kurul takvimini şu sıcak tartışmaların gölgesinde yapmama ve işi biraz soğutmak için elden geldiğince ileri takvime attı…

Amaç hem aleyhine gelişen bu hararetli tartışmalardan kurtulmak ve zaman kazanarak kazandığı zamanı lehine dönüştürebilmek ve bir ihtimal olarak da belki pandemi vakaları artarda tekrar genel kurullar ertelenirse diye hesap yapıyor olabilir…

Yani Tahir Nursaçan zamana oynuyor…

Bu oyun lehinde mi yoksa aleyhinde mi tecelli eder bilemeyiz, bekleyip görmek lazım…

Ahmet Hilmi Kürtüncü’den rakibi Tahir Nursaçan’a hodri meydan çağrısı:

“İSPATLARSAN SERVETİMİ

BAĞIŞLAMAYA HAZIRIM!”

Ahmet Hilmi Kürtüncü, son genel kurul da Tahir Nursaçan’ın rakibiydi…

Yani 2 Mart 2019 tarihinde yapılan 17. Olağan 694 oyun Ahmet Hilmi Kürtüncü 308, Tahir Nursaçan ise 379. Oy alarak 3. Kez OSB Başkanı seçilmişti…

79 işyeri ruhsatının usulsüz olarak verildiği iddiaları ortaya atılınca Kürtüncü ile Nursaçan arasında ki oy farkı da tartışma konusuna dönüşmüş oldu…İddia sadece tartışma düzeyinde kalmadı, hem müfettiş raporlarına girdi hem de dava konusu oldu…

Dava süreci nasıl tecelli eder onu bilmiyoruz…

Ancak görülen o ki Tahir Nursaçan ile Ahmet Hilmi Kürtüncü arasında ki tartışmada bitecek gibi değil… Özellikle Sayın Nursaçan’ın geçen hafta düzenlediği basın toplantısında şahsı ve yönetimine yönelik eleştiri ve suçlamalara cevap vermek yerine hem eski OSB Başkanı Ahmet Hasyüncü’yü hem de son genel kurulda ki rakibi Ahmet Hilmi Kürtüncü’yü eleştirmesi her ikisinin de tepkisine neden oldu…

Hasyüncü, ETV’ye yaptığı açıklama da zehir zemberek sözler sarfetti…Ağır ifadeler kullandı…

“Ahlaksız!” dedi, “Terbiyesiz!” dedi…Dedi de dedi!

Onları geçen hafta ekrandan yorumladık…

Hasyüncü bu ifadeleri kullanırken en ilginç çıkışı da son genel kurulda ki rakibi Ahmet Hilmi Kürtüncü’den geldi…

Kürtüncü, telefonlar bağlandığı TV1’de Nursaçan’ın suçlamalarına cevap verdi…

OCB’ne Sahip Çık Platformu Sözcüsü Bekir Okay Kiracıoğlu’nun canlı yayın konuğu olduğu televizyon programında Kürtüncü, “Eğer benim bütün mal varlığım sadece 6. Caddeden bahsetmiyorum, bugüne kadar kazandığım neyim varsa, haciz veya bir başka vasıtayla akrabalarım milletvekilleri yada bakanlar ya da herhangi bir vasıtayla usulsüz olarak almışsam Allah şahidim ki hepsini OSB’ye bağışlamaya hazırım. Sizde şahit olun destek oluyum ben de OSB’nin borcunun kapanmasına yardımcı oluyum. Bakın bir daha söylüyorum, Allah şahittir ki sırf OSB’den bahsetmiyorum, desin ki bir Allah’ın kulu Haseki ya da Elitaş değil bir başka vasıtasıyla aracı oldum desin ben herhangi bir yeri aldığımı ispatlasın tüm mal varlığımı bağışlamaya Vallahi billahi tallahi hazırım. Evim, arabam, atım, ayakkabım… Ama bunu ispatlamayan ne oluyor? Tabii ben onun seviyesine inmeyeceğim. Çünkü o kalıbının insanı değil. Bu adamı yalan makinesine bağlasanız yalan makinesi bozulur. Öyle bir düstura bir adam. Ha üzüldüğüm şu, herkesin bir sınavı var. Babası hocamız, severiz sayarız, televizyonlar da camiler de yıllarca bizlere vaaz verdi. Doğruluğu, yalanı, hileyi, haramı, helâlı öğretti bu adam bize. Emanete hıyanet etmemeyi, doğruluğu sözünde durmayı öğretti bize. İşte adamın sınavı. Öyle bir babadan böyle bir evlat çıkıyor. Allah yardımcısı olsun. Ama bu olay şunu demek ki televizyonda ve cami de saygıdeğer hocamız vaaz ederken bu rahmani değil şeytani işlerle uğraştığı için babasının vaazlarını dinlememiş. Ama sıkıştığında zaman muhterem babam diye yanına varıyor. Ama baba şu işimi hallet diye yanına varıyor. Benim ne demek istediğimi sizler gayet iyi anlıyorsunuz. Koca yaşlı başlı saygıdeğer adamı, Türkiye’ye malolmuş adamı bu koşturuyor. Allah hayırlı evlat versin. Böyle imtihanlarla bizi karşılaştırmasın” dedi.

Kürtüncü’nün sözlerinin çok ağır olması bir yana servetini de ortaya koyuyor…

Ne diye?

Kürtüncü, OSB Başkanı Tahir Nursaçan’ın o basın toplantısında ortaya attığı iddiaya karşılık servetini bağışlamaya hazır olduğunu açıkladı…

Yani ürtüncü, Nursaçan o iddiayı ispatlasın diyor!

Benim sadece 6. Caddede ki 6 nolu fabrika arsasını değil bir başka yerde ki arsa ya da gayrimenkulümü gerek eş-dost ve gerekse Özhaseki ve Elitaş vasıtasıyla gerek icra yoluyla ve gerekse başka yolla temin ettiğimi ispatlasın sadece 6. Caddede ki fabrika yerine değil tüm mal varlığımı OSB’ye bağışlamaya hazırım diyor!

İspatlamayamazsa Nursaçan’ı müfteri ilan edeceğini söylüyor!

Yani Kürtüncü açıkça hodri meydan çağrısında bulundu!

O halde şimdi ispatlama sırası Sayın Nursaçan’da!

Allah var Sayın Kürtüncü’nün de atandan-deden kalan ve ağbisi Ali İhsan Kürtüncü ile el ele-kol kola vererek iyi mal varlığı edindi, OSB’nin borcunun tamamını da kapatabilir!

Haydi başkan ispatla da şu borçlardan OSB’yi de kurtar!

**

EĞİTİM-SEN ESKİ BAŞKANI TAHSİN YILMAZ’IN

RTÜK HUKUK MÜŞAVİRİ KIZI

GÖZYAŞLARI İÇİNDE  TOPRAĞA VERİLDİ

***KESK Dönem Sözcüsü ve Eğitim-Sen eski Şube Başkanı Tahsin Yılmaz ve Aysel Yılmaz’ın kızı ve RTÜK Hukuk Müşavirlerinden Avukat Pınar Yılmaz hayatını kaybetti. Pınar Yılmaz’ın cenazesi gözyaşları içinde Hulusi Akar Cami’de kılınan öğle namazı sonrası Asri Mezarlıkta toprağa verildi.

Tahsin Hocayı yıllardan beri tanırım…

Erciyesevler Mahallesi’nde komşuluk da yaptım…

Halen de komşuyuz…

Yaz-kış yüzyüze gelir, sohbet ederiz…

En çokta ülke sorunlar…

Hem Başkanlığı döneminde hem de başkanlık görevini bıraktıktan sonra…

Önceleri Eğitim-Sen Şube Başkanlığı yapmak KESK Sözcüğünü üstlenmek fermana mahsustu…

Bugünler artık Eğitim-Sen’in ve KESK’in yüzyüze geldiği tüm sıkıntılara rağmen kabul görmüş hali…Eskiden sürekli polis takibinde tutulan ve medya da hiçbir şekilde haber verilmeyen skıntılı bir geçmişi vardı…

İşte böylesine sıkıntılı süreçte Tahsin Yılmaz hocam başta rahmetli Metin Koşkan hocam ve diğer özverili ve de yürkli eğitim emekçileriyle birlikte Eğitim-Sen ve sonra da KESK kabul ettirilmiş oldu…

Tahin Hoca, ufak-tefek bir olmasına rağmen kalıbının kırk katı bir cesaret ve yüreğe sahip…

Öyle kolay kolay şiddet ve zorlama karşısında pes edecek biri değil!

Ne var ki son dönemler de o da sağlık yönünde ciddi sıkıntılar yaşadı…Gerçi mücadeleci yapısı gereği karşı karşıya olduğu o amansız hastalığı Cidde anlam da yendi…

Fakat son birkaç yılda benzer hastalık kızı Pınar’da ada nüksetmişti…

Eşi Aysel yılmaz ile birlikte bin bir emek ve özveriyle büyütüp okuttukları kızları Pınar bir hukukçu çıkmış ve RTÜK’te uzman hukukçu olarak görev yapıyordu…

Ama ne var ki Pınar o amansız hastalığın pençesinde kıvrandı durdu…

Önceki gün Ankara’dan vefat haberi geldi…

Perişan oldular…

Henüz 42 yaşındaydı…En verimli çağdaydı!

Cenazesi baba diyarı ve memleketi Kayseri’ye geldi…

Yakınları, dostları, meslektaşları ve sevenleri Hulusi Akar Cami’nin önünde toplandı…

Tahsin Hoca ve eşi Aysel Hanım perişandı…

Hele hele cenaze namazı kılınıp da cenaze toprağa verileceği mezar yerine götürülürken annesi Aysel Hanımım çığlıkları dayanılır gibi değildi…

Tanrı hem Tahsin Hocaya hem Aysel Hanıma hem de diğer yakınlarına sabır versin!

Çok zor bir durum! İşte o nedenledir ki eskiler, “Tanrı kimseyi evlat acısıyla terbiye etmesin!” der!

Çünkü zor bir sınav!

Pınar’a Tanrı’dan rahmet başta baba Tahsin Hoca olmak üzeri annesi Aysel Hanım ve tüm eş-dost ve yakınlarına başsağlığı diliyorum…

Nur içinde yatsın!

**

EROL İNANIR’IN

BABASI VEFAT ETTİ!

***Zamantı Halıcılık A.Ş. ortaklarından İbrahim ve Erol İnanır’ın babası Kayseri’nin tanınmış halı tüccarlarından Mustafa İnanır vefat etti. Mustafa İnanır, Hulusi Akar Cami’de kılınan cenaze namazından sonra Asri Mezarlıkta toprağa verildi.

Bir zamanlar halıcılık çok önemliydi…

Dokumakta, dokutmakta…

Özellikle Kayseri ve Kayseri’nin ilçe ve köylerinde…

Kayseri’nin en tanınmış halıcılarını tek tek sıralamak zaman alır ama ilk akla gelenlerden birisi de şüphesiz Mustafa İnanır’dı…

Eski adıyla Zerezek, yeni adıyla Akmesçitli olan Mustafa İnanır, Bünyan ve Pınarbaşı İlçe ve köylerinin en tanınan halıcılarından biriydi…

Genç kızların en önemli gelir kaynağı halıydı…

Mustafa İnanır gelir o genç kızların halı tezgâhlarını kurar ve bazen de önden avanslarını verir halı dokuturdu…

Büyük, küçük ve kelle halı…

Her evden bir kertik sesi gelirdi…

Hal çözüldü mü ipi uçurtma ipi yapılırdı…

Neler geldi geçti neler?

Sonra zaman değişti Mustafa İnanır, Kayseri’nin en işlek yerinde mağaza açtı…

Mustafa İnanır ve aynı mesleği yapan rahmetli Mustafa Derin ve Derin’in katibi konumunda ki Selahattin ağbi hem halıcılık sektöründe hem de önceleri AP ve daha sonra da DYP’nin birere neferiydi…

Sonra oğlu Erol İnanır, aktif olarak siyasete atıldı…

DYP Kocasinan İlçe Başkanı oldu…

Baba-oğul gerek Akmesçitlilere ve gerekse yöre insanına yardımcı oldu…

Önceki gün vefat eden Mustafa İnanır’ın böyle bir geçmişi vardı…

Birkaç senedir Parkinson hastasıydı… Son yıllarda rahatsızlığı bir hayli ilerlemişti…

Önceki gün vefat etti…

Cumartesi günü Hulusi Akar Cami’de kılınan cenaze namazından sonra Asri Mezarlıkta toprağa verildi…

Cenaze törenine yakınları-eş-dost ve eski dava arkadaşları katıldı…

Mustafa emmi nur içinde yatsın!

Güzel insanlar bir bir gidiyor…