NEBAHAT ERDOĞAN


HOŞ GELDİN YA ŞEHRİ RAMAZAN

“Nerede o eski Ramazanlar” diye söze başlasam eminim bir çoğunuz derinden ahh çekersiniz… Çünkü sürekli geçmişe özlemle yaşıyoruz, bunlardan biri de çocukluğumuzun ramazan ayları…


Çocukluğumuzda ki ramazan ayları, arkasından gelen bayramdan dolayı olsa gerek heyecanlı geçerdi. 

Oruç  tutmasak bile kalabalık bir şekilde büyüklerimizle birlikte yapılan iftarlar, sahurlar ne coşkulu olurdu. Çok eğlenceli gelirdi bana, sahuru bile başka güzeldi, iftarı daha bir başka, gece uykusunun en tatlı vaktinde hem uyumak istersin, hem o güzel sahur sofrasında olmayı istersin…

Ha birde iftardan sonra komşu toplanmaları olurdu çay eşliğinde o koyu sohbetlerde hanımlar ertesi günün iftarına ne yapacaklar onun dersine düşerlerdi, erkelerin çok siyaset konuştuklarını hatırlamam ama kıssadan hisse hikayeler anlatırlardı…

İşte bunlar için ben diyorum “Nerede o eski ramazanlar.” 

Fırınlar iftara yakın ekmek yapmaya başlarlardı, hatırlıyorum o mis kokulu ekmek kuyruklarını tadı ve lezzeti bambaşkaydı,  hemen hemen herkesin hafızasında yeri vardır çocukluktaki ramazan günleri…

Kısa bir hatırlatmanın ardından;

11 Ayın sultanı Ramazan-ı Şerife gireli birkaç gün oldu İyiliğin, hoş görünün, yardımlaşmanın, paylaşmanın daha yoğun olduğu bir dönem.

Ramazan ayının bolluk bereket ayı, yardımlaşma ve paylaşma ayı olduğunu hepimiz biliyoruz, komşuya verilen o bir tas çorbanın huzuru ayrı bir mutluluktur. 

Sevginin yüceldiği, duyguların eşit olduğu güzel bir zaman dilimi ramazan ayı…

Yukarıda bahsettiğim gibi eskiyle şimdiki zamanı kıyaslarsak değişen o kadar çok şey var ki; manevi duyguların rafa kaldırıldığı, üç kuruş daha fazla kazanmak için fırsat kollandığı bir dönem oldu.  

Market, Pazar, hak getire ekmek fiyatlarına bakınca Ramazanda paylaşmak bu mu? diye sormadan geçemedim.

Son yıllarda  ramazan ayı artık fırsatçılık ve zam ayı oldu adeta… 

Gerçi zamsız günümüz yok ama Ramazana özel zam yapmaktan da geri kalınmıyor maalesef.

Zaten Ekonomik sıkıntıdan dolayı, vatandaşın alım gücü kalmamışken ramazanda yapılan keyfi zamlar manevi duyguların rafa kaldırılmasının açık göstergesi değil mi?

En basitinden, ekmek ya ekmek insanın en temel gıdası, vaz geçilmez kültürümüz ramazan pidesi, ülkemizin her yerinde ekmeğe, pideye yapılan zamlar alım gücünün altındaki vatandaş için daha da zor olacak…

Ülke genelinde olduğu gibi Kayserimizde de, KTO Şubat ayı meclis toplantısından çıkan ekmek fiyatları kararı hatırlatmak istedim…

Kayseri Ticaret Odası’nın (KTO), şubat ayı meclis toplantısında Ramazan ayı öncesinde ekmek fiyatları belli oldu. Oy birliğiyle görüşülen ve karara bağlanan ekmek fiyatları şu şekilde: "320 gram Ramazan sade pide 15 TL, 320 gram susamlı pide 20 TL, 320 gram yumurtalı ve susamlı pide 25 TL, 200 gram kıymalı, peynirli ve sucuklu pide pişirme 12.5 TL, 150 gram lavaş ve dürüm ekmeği 9 TL, 300 gram lavaş ve dürüm ekmeği 18 TL, büyük güveç 70 TL, küçük güveç 50 TL, 400 gram hamur dahil tahinli ekmek 25 TL, 400 gram hamur dahil yağlı ekmek 25 TL."

Evet durum böyle, elbette normal zamanda zaten herkes iyi yada kötü yiyeceği ekmeğini alıyor, ama ramazanın özel bir ay, ramazan pidesinin kültürümüzde özel bir yere sahip olması ve o lezzeti  herkesin de tatması hakkı değil mi sizce? alan olacak kimse alamıyor değil, ama alamayan insanımız o kadar çok ki kendilerini göstermekten bile imtina ederler…

Yani demem o ki 11 ayın sultanı ramazan ayında  fırsat bu fırsat diye ürünlerine sabırsızlıkla zam yapanlar,  ramazan ayını bahane ederek, din sömürüsü peşinden koşup gereksiz yardım kampanyaları düzenleyen fırsatçılar. Bunlar ramazan ayında ortaya çıkan işgüzarlar… Maddiyatınıza biraz daha fazla gelir katabilirsiniz ama, maneviyatınıza kattığınız yükü kaldırabilir misiniz bilemem…

GELENEKSEL ÇADIRLARIMIZ

Belediyelerimizin kentin birkaç yerinde kurdukları ramazan çadırı vatandaşlarımızın yoğun ilgisiyle karşılanıyor. 

Bu konuda hassasiyetlerini göstererek geleneksel hale gelen ramazan çadırında yüzlerce vatandaş iftarda buluşuyor, özlenen eski ramazanları yaşatmanın gayreti içinde oldukları da bir gerçek,  vatandaşlarımız için de oldukça memnuniyet verici birlik beraberliğin, yemeğin paylaşıldığı sofralar ise bambaşka bir mutluluk olsa gerek.

Bu zamanda toplum olarak ta böyle birlikteliklere, beraberliklere çok ihtiyacımızın olduğu bir dönemde sevgiyi, saygıyı, manevi huzuru, bir lokma ekmeği paylaşmanın mutluluğu içinde 

11 Ayın sultanı Ramazan-ı Şerifin tüm İslam alemine hayırlar getirmesi dileğimle…