FARUK ERGAN


GİDERSE BATARIZ!

Kasım 1977 yılında başladığımız iş hayatımda, babam beni yetiştirdi, ben kardeşlerimi ve çocuklarımı yetiştirdim. Geliştirip daha da büyütmeye çalıştığımız iş yerimiz birimiz olmazsa batarız, küçülür ve yok oluruz noktasına hiç gelmedik.


Kasım 1977 yılında başladığımız iş hayatımda, babam beni yetiştirdi, ben kardeşlerimi ve çocuklarımı yetiştirdim.Geliştirip daha da büyütmeye çalıştığımız iş yerimiz birimiz olmazsa batarız, küçülür ve yok oluruz noktasına hiç gelmedik.                                                                                                                                                                                        
Son günlerde görsel ve yazılı basını meşgul eden iki dâhimizin veya siyasi büyüklerimizin görüş beyan etmeleri ile kendilerini gündemde tutmaları ve reklamını yapmaları kendileri açısından başarı olsa gerek. Ölçüp tartmadan, lafınızın nereye gideceğini hesap etmeden konuşursanız, söyleminiz sizi esir alır. Veya bu tür söylemlerle gündem değiştirmek, sorunun özünden uzaklaşmak özellikle ve bilerek yapmak istediğiniz siyasi tercih olabilir.
Yasin Aktay “Suriyeliler giderse Ekonomi çöker” demiş.

Mehmet Özhaseki “Sanayiyi onlar ayakta tutuyor” demiş. Son yıllarda onlarca üniversite açtınız. Donanımlı eğitim kadrosu olmayınca, teknolojik alet ve edevatla donatılmış laboratuar olmayınca, gösterişli binalardan mezun olan ve iş hayatına atılan öğrencilerin başarısızlığını itiraf etmiş olmanız, onlara güvenmiyor olmanız, torunlarınıza bırakacağınız en güzel miras olacaktır.
Cumhuriyetle yaşıt olan (tamamını sattığınız) fabrikaları başarı ile yöneten sanayicileri ve üç vardiya ile çalışan, emek veren ve alın teri döken işçileri yok saymanızın size ne gibi faydası olacak, böyle bir demeç vermekle hangi siyasi makama yükselmeyi hedef aldınız acaba? Mehmet Bey; Anlatmakla bitiremediğiniz hizmetleriniz, her fırsatta çıkar elde etmek için değil, rant sağlamak için değil,  sadece Allah rızası için bu hizmete talibiz diyerek 1994 ve 2015 yılları arasında Belediye Başkanlığı yaptınız. Teknik ekibinizde, danışmanlarınızda ve yönetim kadronuzda Suriyeliler mi vardı, sizi ayakta onlar mı tuttu? Evde çocuklarınızın ihtiyacı varken, isteklerini karşılamak içi Banka kredisi kullanmışsan, temel gıda ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyorsan, karşı komşunun yardımına koşmak aklından geçer mi? Tabi ki herkes için öncelik birinci derece yakınları ve bakmakla yükümlü olduğu insanlar. Devlet içinde öncelik askere aldığı ve vergi topladığı kendi öz vatandaşları olmalıdır.    
Biraz amiyane tabir olacak ama siz bir makama gelmek için seçmenlerinizin omzunda yükseleceksiniz fakat savunmanız, korumanız altına almak için ve hamilik yapmak için “Suriyelilere kimse dokunamaz, onları kimse Ülkelerine gönderemez” gibi tepki göstereceksiniz. Ülkemizde keyif yapan bir topluluk için, “zorda kalan insanlara kapıyı kapatmak ne kadar doğrudur bilmiyorum” diyerek duygu sömürüsü yapmak ne kadar doğrudur, bende bunu bilemiyorum. Kıt kanaat geçinen seçmenlerinizde kendi haline bakmadan sizi savunurken taktik aynı, inanın bana kardeşini bu kadar sevmiyor. Sizin Suriyelileri savunma taktiğiniz gibi fanatik ve ateşliler.