MUSTAFA CENGİZ


GENÇLER ÜNİVERSİTE EĞİTİMİNDEN VAZ MI GEÇİYOR?

Ülkemizin devasa sorunları içerisinde bir sınıflandırma yapılacak olsa, herhâlde eğitim başı çekmeli. Rakam korkunç. Hem de geleceğimiz gençlerimizin üniversite hayatına dair bu rakam. Tamı tamına 1 Milyon 957 Bin öğrenci eğitim hayatını sonlandırdı. Ve... Maalesef üniversiteli işsiz sayımız 1 milyon 155 bin rakamını geçmiş ve hızla tırmanmaya devam ederken eğitim ve kültür düzeyi düşük sığınmacı gençlere iktidar tarafından ısrar ve inatla eğitim olanağı ve istihdam sağlamayı düşünüldüğünde kendi öz evlatlarımızın, gençlerimizin ekonomik, ruhsal ve sağlık sorunları yaşayacağını,intihar edeceğini ve önceliğinizin Türk gençleri olduğunu düşünmek gerekmez mi?


Rakam korkunç.

Hem de geleceğimiz gençlerimizin üniversite hayatına dair bu rakam. 

Tamı tamına 1 Milyon 957 Bin öğrenci eğitim hayatını sonlandırdı.

En önemli gerekçe...

Türkiye’de 25 milyon genç nüfus var. 

Geleceğimizin teminatı onlar.

Artan ev kiraları ve gıda fiyatları başta olmak üzere büyük kentlerde yaşam standartlarının yerlerde gezmesi nedeni ile yaşanan büyük sorular yumağı.

Ailelerin çocuklarına tam manası ile katkı sağlayamaması ve devletin verdiği kredilerin yeterli olmaması.

Yaşamak için öncelikleri eğitimden önce çalışmak olmuş durumda.

BU DA BİR BAŞKA OLUMSUZLUK...

Türkiye'deki vakıf üniversiteleri ücretlerinde yaşanan patlama, on binlerce aileyi ve genci kara kara düşündürüyor. 

Bu tablo zengin aileler için hiç kuşku yok ki.

Fakir-fukara-gurabının çocuğu ülkemizde bile okuyamıyor zaten. 

En uygun özel okul ücreti 5 bin dolar’dan başlıyor.  

Bu rakam 160 bin TL'yi bulurken, kimi okullarda ise bu tutar 18-20 bin doları buluyor. 

Durum böyle olunca, Avrupa'daki okullara olan ilgi ise giderek artarken, sektör yetkilileri "Avrupa'ya öğrenci patlaması yaşanıyor" ifadelerini kullanıyor.

YÜZDE 67,1'İ EĞİTİM ALMIYOR…

Türk Eğitim Derneğinin Düşünce Kuruluşu olan TEDMEM’in, “Bir Bakışta Eğitim 2023: Türkiye Üzerine Değerlendirme ve Öneriler” raporuna göre; 18-24 yaş aralığındaki gençlerin yüzde 67,1'i eğitim almıyor.

Rapordan bazı pasajlara bir göz atalım beraber. 

"Modern ekonomilerde iş gücüne katılım için en az ortaöğretim mezunu olmak neredeyse bir zorunluluk haline gelmiş. 

Buna bağlı olarak da ortaöğretim mezunu dahi olmayan genç yetişkinlerin oranı neredeyse tüm ülkelerde her geçen yıl azalmaktadır. Ortaöğretim mezunu dahi olmayan genç kadınların oranındaki en büyük düşüş ise Türkiye’de gerçekleşmiştir; 2015 yılında yüzde 52,1 olan bu oran 2022 yılında yüzde 33,7’ye gerilemiş. 

Son dönemde ciddi bir gerileme söz konusu görüldüğü gibi. 

Ancak ülkemizde ortaöğretim mezunu dahi olmayan genç kadınların oranı hala oldukça yüksektir ve yüzde 12,0 olan OECD ülkeleri ortalamasının neredeyse üç katıdır.

Benzer şekilde, 2022 yılı verilerine göre ülkemizde ortaöğretim mezunu dahi olmayan genç erkeklerin oranı yüzde 32,3 olup, bu oran yüzde 15,6 olan OECD ülkeleri ortalamasının üzerindedir. 

Bazı ülkelerde genç yetişkin nüfusun yüzde 90’ından fazlası en az ortaöğretim mezunuyken, ülkemizde hala 25-34 yaş aralığındaki her üç yetişkinden biri ortaöğretim mezunu dahi değildir.

Bu kısımda sevindirici olanı. 

Türkiye’de ortaöğretim veya ortaöğretim sonrası-yükseköğretim öncesi okullardan mezun genç yetişkinlerin oranı neredeyse sabit kalırken, yükseköğretim mezunlarının oranında ciddi bir artış olduğu görülmekte. 

2015 yılında yüzde 27,5 olan yükseköğretim mezunu genç yetişkinlerin oranı 2022 yılında yüzde 41,2’ye yükselmiş.

RAKAMLAR EPEY ARTTI…

Bu arada 2024-2025 öğretim yılı için özel okullarda erken kayıtlar başladı.

Başta İstanbul, İzmir ve Ankara gibi büyük illerde okul ücreti yüzde 220 zamlanırken, eğitim ücretine yüzde 150, yemeğe yüzde 100 zam yapıldı. Bazı okullarda günlük yemek ücreti bile nerede ise 333 TL’ye ulaştı. 

Mevzuat 'Erken kayıt dönemi ocak ve mayıs ayları arasında yapılır' diyor.

Yani bayram sonuna kadar elinizi çabuk tutmanız gerekiyor, eğer bütçenize güveniyorsanız. 

100 YILDA ÖĞRENCİ SAYISI 53, 

ÖĞRETMEN SAYISI 93 KAT ARTTI

1923-2023 yılları arasında eğitimde tarihsel süreç içerisinde sağlanan gelişmelerin yer aldığı çalışma, Bakanlığın "https://yuzuncuyilgalerisi.eba.gov.tr" adresinden yayımlandı.

Buna göre; Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB) hazırlanan "Cumhuriyetin 100. Yılında Geçmişten Günümüze Sayılarla Eğitim" isimli çalışmanın verilerine göre, Cumhuriyetin ilk yıllarında 361 bin 514 olan öğrenci sayısı, 2023'te yaklaşık 53 kat artarak 19 milyon 126 bin 106'ya; 12 bin 266 olan öğretmen sayısı da yaklaşık 93 kat artışla 1 milyon 146 bin 177'ye yükseldi.

Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne Türk milli eğitim sistemindeki önemli gelişmeler, Bakanlıkça "Geçmişten Günümüze Sayılarla Eğitim 1923-2023" isimli çalışmada verilerle ortaya kondu.

BAM TELİ…

Ülke'de şu anda seçim, sığınmacılar, depremden kalanlar, ekonomi, eğitim sorunları gibi konular gündemde.

Deprem nedeni ile zaten 11 ilde durum malum.

Kayıp bir nesil yetişiyor nerede ise yurdum coğrafyasında. 

Depremin vurduğu kentlerde öğrenci ve eğitim emekçilerinin sorunları alabildiğince devam ediyor.

Eğitime normal şartlarda devam edenlerde ne yazık ki kıymet bilmiyor. 

Ülkemizin devasa sorunları içerisinde bir sınıflandırma yapılacak olsa, herhâlde eğitim başı çekmeli.

Ve... Maalesef üniversiteli işsiz sayımız 1 milyon 155 bin rakamını geçmiş ve hızla tırmanmaya devam ederken eğitim ve kültür düzeyi düşük sığınmacı gençlere iktidar tarafından ısrar ve inatla eğitim olanağı ve istihdam sağlamayı düşünüldüğünde kendi öz evlatlarımızın, gençlerimizin ekonomik, ruhsal ve sağlık sorunları yaşayacağını,intihar edeceğini ve önceliğinizin Türk gençleri olduğunu düşünmek gerekmez mi?

HER YIL YENİ BİR SORUN DAHA…

Bu arada okullarda dinsel ağırlıklı eğitim ise bir başka sorun.

Özellikle son dönemde artan bu tür eğilimler ve destekler vakıflara okulların yetkilerinin devri ile ilgili başlayan kaos epey baş ağrıtmaya devam ediyor. 

Bu konuda Eğitim Sen'den ÇEDES ile de iyice dozu artan gidişata dair Milli Eğitim Bakanlığı’na: “Okullarda dini içerikli tüm etkinlik ve faaliyetlere derhal son verilmelidir.” uyarısında bulunuyor. 

Bir başka ilginç bir rakam daha.

Türkiye'de 27.000 olan internet kafe sayısı, 5.000'e kadar düştü.

Kütüphaneler ve internet kafeler gençlerin en çok uğrak yeri malumunuz. 

Nedeni öncelikle ekonomik.

Oralara bile artık nerede ise gitme imkanları epey kısıtlı.

Maliyetler arttıkça gençleri vuruyor.

Onlarda başka türlü alanlara yöneliyor.

Çoğu da ne yazık ki çaresizlikten ve pekte memnuniyet duyulacak alanlar değil ne yazık ki.

En üzücü olan ne mi?

Seçim vaatlerinde Okul yok, Eğitim yok, Üniversite yok, gençlik yok...

Bu da son dakika haberi olsun.

MEB, 5 Nisan’da “yerli ve millî imkanlarla geliştirilen” yeni nesil e-posta sistemine geçecek.