İBRAHİM PEKBAY


GELDİ GEÇTİ, DELDİ GEÇTİ…

Yakın bir geçmişte, ilgi ile izlenen bir televizyon dizisinin çocuk karakteri vardı.


Yakın bir geçmişte, ilgi ile izlenen bir televizyon dizisinin çocuk karakteri vardı. 

O çocuk, “En başarılı çocuk oyuncu” ödülünü de almıştı.

Dizide, okul arkadaşı bir kıza aşık olur ama kız bizimkine yüz vermediği gibi, zaman zaman alay ettiği gülünç durumlara düşürdüğü de olurdu.

Gün gelir, 23 Nisan Çocuk bayramı nedeniyle bizim aşık, sahneden şiir okuyacaktır.

Başlar okumaya…

“Bugün 23 Nisan, neşe doluyor insan…”

Burada takılır. 

Kenardan babası ve apartman komşuları, sınıf arkadaşları destek verse de gerisi gelmez.

Tam bu sırada aşık olduğu kız, ailesi ile birlikte salona girer ve yerlerine otururlar.

Kenardan “Hadi… Devam et…” deselerse de bir süre suskunluğu sürer ve bir anda başlar tekrar okumaya…

“Bugün 23 Nisan, neşe doluyor insan, yarın 24 Nisan, hayret ediyor insan, öteki gün 25 Nisan, şaşırıyor insan…”

Tüm salon suskunluk ve şaşkınlık içindedir.

Genç aşık, tam o sırada aşkına karşı patlar ve ağzına gelen tüm sitem sözlerini edebi dahilinde haykırarak salonu terk ederken, apartman komşularından “Albayım” ayağa kalkar ve İstiklal Marşı okumaya başlar, tüm salon da iştirak eder.

Sözüm ona, olay atlatılmıştır belki ama genç aşık, halen yaralıdır…

XXX

Dün, aslında 3 günlük ama 9 gün sürecek olan bayram tatilinin sonlarına geldik.

Nasıl geçti desem?

Varlıklı olanları, parası olup da tatile gidebilenleri…

Bayramda evine bir kilo baklava, bir kilo et alabilenleri hariç tutarsak…

Bu bayram genellikle halkımız için geldi geçti ama aynı zamanda deldi de geçti.

Ben de “Bugün bayram, neşe dolacaktı insan, yarın ikinci günü, neşesine neşe katacaktı insan, öteki gün üçüncü gün idi, artık dayanamadı insan…”

Diyesim geldi…

Bayram süresince kapımız herkese açık olmasına rağmen, gelen giden olmadı, iki küçük sevimli çocuk dışında… Çikolatımı aldılar, iyi bayramlar dileyerek gittiler. Ayrıca birkaç telefon ile bayram kutlaması haricimde herkes tatile mi gitti acaba dedik, bekledik….

XXX

Elbette bayram da olsa, gündemden siyaset, ekonomi ve dargelirlinin dertleri eksik olmadı.

Siyasi söylemleri, ağzımız açık, hayretler içinde kalarak izledik.

İnanırsanız, aklımızı zorladı söylenen sözler.

Anladık ki yerel seçimler geçmiş olmasına rağmen, bazılarını da delip geçmiş.

Bütün bu olumsuzluklara rağmen, bir bayramı geride bıraktık.

İstediğimiz gibi mutlu muyduk?

Herkese göre değişen göreceli bir durum ama en azından huzurlu olmaya çalıştık millet olarak…

Sanırım…

Seçim bitti…

Ramazan bitti…

Bayram bitti…

Gelecek günleri endişe içerisinde beklemeye başladık, dur bakalım n’olacak?

XXX

Son bir konu…

Kredi kartlarının faizlerinin yükseltilmesindeki amaç ne?

Hükümetin ve hükümet içindeki ekonomi yetkililerinin amacı, harcamaları aşağı çekmek ve bu suretle de enflasyonu düşürmek mi?

Enflasyon bununla düşmez. Bunun adı sıkı para politikası değildir.

Oysa alışverişlerde TAMAMEN kredi kartı ile yapılması, doğrudan ödenecek gelir vergisinin artışını sağlar ve denetimi de çok kolay olurdu.

Ama iktidarın bu konudaki anlayışı, bizim anlayışımız ile örtüşmüyor.