Seçimlere iki gün kaldı… Evet, Sayın Erdoğan nereye koşuyor? Dediler ki; İstanbul, İzmir dışındaki iller “çanta da keklik”. İzmir’i kazanması mümkün değil… O nedenle, son on günü karargahıİstanbul’a taşıyacak, ilçe ilçe, mahalle mahalle; karış karışİstanbul’u dolaşacak.
***
Fakat geçenlerde yapılan, “büyük İstanbul mitinginde” umduğunu bulamadı. Nereden biliyoruz? Kendi ifadesinden…
***
Ne demişti bakalım; “… Biz bu meydanda 1,5 milyona alıştık, bugün ise 650 bin kişi var.” Oysa Sayın Erdoğan 07 Mayıs 2023 tarihinde yapılan “Büyük İstanbul mitingine”, bir milyon 700 bin yurttaşın katıldığını iddia etmişti (a.a).
***
Benzeri bir sözü Kayseri’de de söyledi: “Bu meydanda yüzbinleri görmüştük, şu anda 75 bin kişi var” demişti… Belli ki bu, memnuniyetsizliğin ifadesiydi.İstanbul’da ki manzara da…
***
Öyle ya650 bin nerede, bir milyon 700 bin nerede? 75 bin nerede, yüz binler nerede? Neredenbaksanız iki katı. Acaba Tayyip Bey’i, korkutan tablo bu mu? Korkuttu da, aynı tablonun benzerini diğer illerde var da, “hiç olmasa Anadolu’yu kaybetmeyim!”, diye mi yollara düştü.
***
Sayın Erdoğanİstanbul’a hiç uğramaz oldu… İstanbul için Anadolu’dan oy istiyor, katılımcılardan. Yani, “İstanbul’da yaşayan hemşerilerinizi uyarın!” diyor.
***
Gelen araştırmalar, İstanbul’u da kaybettiklerini mi gösteriyor acaba? Yoksa kesin kazanacaklarını gördü de, İstanbul’da vakit öldürmek istemeyip, oyunu artırmak için Anadolu yollarına mı, düştü?
***
İnanın, somut bir bilgim yok ama dikkatimi çekti.
***
Ekrem İmamoğlu’nu dikkatle izliyorum… İstanbul’u karış karış dolaşıyor. İlçeleri turladı hatta tur bindiriyor. Kışa, kıyamete rağmen ilçelerde iyi kalabalık topluyor… Katılımcılar da çok heyecanlı. Nurettin Nebati’nin dediği gibi; “gözlerinin içleri pırıl pırıl!”
***
İnanılmaz ölçüde ortak sinerji yaratıyor, seçmenle… Bire bir dokunuyor… Rakibi için İstanbul’a karargah kuran bakanlarla adeta “dalga!” geçiyor; “tiye!” alıyor. On yedi bakan Anadolu’yu gezip AK Partili adaylara oy isterken, bunlara bir de “AkASTRONOT” katıldı.
***
İnanın, Başta Tayyip Bey olmak üzere, AK Parti kurmayları, kendi elleri ile“RobinHood” yarattı, 2019 seçimlerinde. Şayet, “on üç bin oya” razı olup, itiraz etmeselerdi, “sekiz yüz küsur bin farkı” yemezlerdi, ikinci seçimlerde… İmamoğlu da “RoobinHood” olmazdı.
***
Hele hele YSK’nın, aynı zarftan çıkan üç oyu geçerli sayıp, sadece büyükşehir için verilenleri geçersiz sayıp, seçimi yenileme kararı alması, bir hukuk garabetiydi. Herhalde, hukuk fakültelerinde “örnek olaya” olarak anlatılır. Tabii, hocaların cesareti varsa…
***
“Bir şey olmadıysa, bir şeyler olmuştur!”, yaklaşımı, çok şey kaybettirdi AK Parti’ye. Bir de ekonomik kriz, ekmeğe tuz biber oldu.
***
Piyasalar yanıyor, cepler yanıyor… Ahalinin ağzını bıçak açmıyor ama homurtularını da gizlemiyorlar… Bu yaşıma kadar çok kriz gördüm ama bu kadarını da görmedim.
***
2016’larda gelen kriz eskilere benzemiyor. Zira1994, 1999 ve 2001 krizleri“V” şeklindeydi, vurdu çıktı. Ama gelen “L”ye benziyor. Vurdu ama ne zaman çıkacağı belli değil, derken, bir şey bildiğimden değildi.
***
İnanılır iktisatçı ve ekonomistlerin analizlerinden bu sonuca varıyordum… Mahfi Eğilmez’in, İlhan Kesici’nin, Ege Cansen’in, Hurşit Güneş’in, Esfender Korkmaz’ınvd.lerinin analizleri bu doğrultudaydı. Yani, görünen köye kılavuz istemiyordu.
***
Yine Tayyip Bey’in, 4 Aralık 2016 tarihinde, Kayseri Sanayi Odası’nda, ödül töreninde, destek bekleyen sanayicilere; “Şu an tulumbada su yok, tulumbaya su lazım!” demesi de gelmekte olan “buhranın” ciddi işaretleriydi.
***
Tabii bu itirafı, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu ve katılımcılar, şiddetle alkışlamıştı.
