FARUK ERGAN


DÜŞÜNCELİ OLMAK….!


Ne demek düşünceli olmak? Düşünmek; insanı diğer canlılardan ayıran en büyük özellik, düşünme yetisine sahip olmasıdır. Birçok konuda bir sonuca varmak için bilgileri incelemek, karşılaştırmak, zihinsel yetileri oluşturmak ve muhakeme etmektir. Bir şeye karşı ilgili ve titiz davranmak, akıl etmek, neler olacağını önceden kestirmek, insanların yaşam biçimi haline dönüşmezse cahiller tarafında yönetilmeye, korkutulmaya, muhtaç edilmeye, eğitimsizliğe ve dilencilik yapmaya müstahak olacaklardır.

Kamu ve özel sektör yöneticileri de öncelikle iyi eğitim almaları, Dünya gündemini çok iyi bilmeleri ön şart olmak üzere, kendilerine iş ve kariyer yapma imkanı bulabilirler. Özellikle kamuya mal olmuş medyatik ve ünlü kişilerin, saygılı ve küfürsüz konuşmaları, yapabilecekleri şeyleri vaat etmeleri, seçmenlerini kandırmamaları, ileride dost olacağı rakiplerine hakaret etmemeleri, kendilerini örnek insan haline getireceğini bilmeleri düşünceli olmalarından kaynaklanır. Sorumsuz ve aptalca davranışlar sergilemeleri, yetkilerini, sorumluluğuna verilmiş olan bütçeyi talan etmekte kullanmaları ve her şeyi sadece ben bilirim ukalalığı yapmaları da düşünce kıtlığından kaynaklanmaktadır.   

Bir hata yapmış ya da yanlış düşünmüş isek, bu gibi durumlarda, karşı taraftan özür dilemek toplum içerisinde bizlere saygınlık ve güven kazandırır. Hataları üst üste tekrarlayıp, sonra özür dilemeyi alışkanlık haline getirirsek inandırıcılığımız kaybederiz ve en yakınımızdan başlamak koşulu ile insanlardan bize güvenmelerini ve saygı duymalarını beklemek, aklımız ile düşünemediğimizin en belirgin göstergesi olur.  

Ekranlarda, sosyal medyada, iş yerinde, sokakta her nerede olursa olsun konuşan kişilere duyulan saygı, aslında kişinin özgüven derecesini de karşı tarafa yansıtır, kendisine saygınlık kazandırır. İnsan nerde, kime, ne söyleyeceğini hesap etmeden konuşursa, toplumun büyük bir çoğunluğunu ötekileştirir. Cumhurbaşkanı, Siyasi Parti Liderleri, Belediye Başkanları veya topluma yön veren insanların kalabalığa hitap etmeden önce hazırlık yapmaları, itidalli olmaya ve sukuneti sağlamaya çalışmaları, inançları ve etnik yapıları ön plana çıkartmadan, insani isteklere makul ve mantıklı yaklaşım göstermeleri, tamamen düşünceli olmalarının ürünü olacaktır. Kavgadan ve argo dilinden beslenen insanlardan “düşünceli” olmalarını beklemek, Kızılırmak suyunu Erciyes Dağına çıkartmak gibi imkansız olsa gerek. Düşünceli idareciler, çevresindeki insanlara olduğu kadar Dünya Milletlerine de örnek olacaklardır. Bu da toplumdaki insanların kişisel gelişmelerinin ne kadar ileri seviyede olduğunu sergileyecektir.

“Düşünceli olmak bazı insanların tabiatında yok. Üstelemeyin.”                                İvan Gonçarov