MUSTAFA CENGİZ


ÇAĞDIŞI BİR FUTBOL ANLAYIŞI…

Türkiye’de futbol oynamaktan çok oynatmamayı, golü atıp üstüne yatmayı, vakit çalmayı maharet edinen ilkel bir oyun anlayışı üzerine kurgulanmış durumda. Hiçbir teknik adam çatır çatır oynayıp, rakibi yerle bir ederek taraftarına huzur içinde bir maç seyrettiremiyor. Zira kapasite bu. Teknik adamların ve 3. sınıf yabancıların harmanlandığı Türk futbolunun içler acısı hali bu. Şampiyonu da böyle, küme düşmemeye oynayan takımı da böyle ne yazık ki…


Türk futboluna dair zaman zaman bu köşede farklı sorunlara değiniyor, başta Milli takım olmak üzere takımlarımızla ilgili yanlışlara dikkat çekiyor, bu sıkıntıları da çoğu zaman verilerle ve istatistiki rakamlarla ortaya koyarak afaki yazmamaya gayret ediyorum.

Transferden tutunda, sezon başı hazırlık dönemi, hazırlık maçları, sezon içindeki maçlar, sakatlıklar, Ara transfer dönemi, takımı ligdeki performansı A’dan Z’ye aklınıza ne gelirse burada sizlerle paylaşmaya gayret ediyor, yanlışlıklara parmak basıyor, doğruları taltif ediyor, başarıları alkışlıyoruz.

TOPUN OYUNDA KALMA SÜRESİ...

Geride kalan 4.hafta Topun oyunda kalma süreleri açıklandı.

Kayserispor-Kasımpaşa maçında oyunda kalma süresi 49.54 olarak açıklandı.

Yani uzatmalarla birlikte nerede ise 45 dakika top sahada yok.

Neresinden bakarsanız bakın tam bir tiyatro...

Göztepe-Trabzon ve Antep maçlarındaki süreler tam 60 dakika yani bir saat.

Uğur Meleke:"Trabzonspor - Galatasaray maçında, topun oyunda kalma süresinden dolayı oyuncuları ve hakemi tebrik etmek lazım. Fenerbahçe - DG Sivasspor maçında ise resmi oyun süresi 102.5 dakika, topun oyunda kalma süresi ise 50.30 dakika. Maalesef skandal.

İşte sıkıntı konu bu. Ben dünya futbolunda topun oyun dışında kalma süresinin, oyunda kalma süresinden fazla olduğu başka bir lig olduğunu sanmıyorum. Bu böyle olmaz."

TOPLA OYNAMA SÜRESİ…

Dünya standartlarında en iyi topa sahip olan bir futbolcunun ortalama maçta topu ayağında tutma süresi 2.5 dakika.

Bizde ise topun oyunda kalma süresi bile çağdışı bir durum arz ederken bırakın 2.5 dakika topla oynamayı 1.5 dakika bile 90+ dakikalarda dahi büyük iş demek. Zaten her futbolcu kaldı ki kaleciler yata kalka bu işi abartarak en az maçta 3-4 dakikayı yiyorlar, futbolcular 2’şer dakikadan 40 dakikaya tekabül ediyorlarsa ne mutlu…

KOŞULARA DAİR…

Avrupa’da bir çok takım maçı nerede ise 135-150 Km civarında koşarak tamamlıyor.

Meşhur Cooper testlerindeki seviye 12 Km’dir.

Yani sezon öncesi yapılan Laktak testleri ve Cooper testleri ile oyuncular genel anlamda sezona hazır mı , değil mi bu testlerle belirlenir son durumlar.

Türkiye’de en iyi koşa takımların koşuları genelde 115 en iyisi 120 km civarında.

Yani ortalama kaleci dahil 11 oyuncu üzerinden basit bir hesapla gittiğimizde 9-12 Km koşarlar.

Mesela 34 yaşındaki Slovak yıldız Marek Hamsik, son 38 gündeki 11. resmi maçına Galatasaray derbisinde çıktı ve 12 km. üzerinde koştu.

Adamın standardı bu.

Her şeyini veriyor maçta…

ÇAĞDIŞILIK…

Türkiye’de futbol oynamaktan çok oynatmamayı, golü atıp üstüne yatmayı, vakit çalmayı maharet edinen ilkel bir oyun anlayışı üzerine kurgulanmış durumda.

Hiçbir teknik adam çatır çatır oynayıp, rakibi yerle bir ederek taraftarına huzur içinde bir maç seyrettiremiyor.

Zira kapasite bu.

Teknik adamların ve 3. sınıf yabancıların harmanlandığı Türk futbolunun içler acısı hali bu.

Şampiyonu da böyle, küme düşmemeye oynayan takımı da böyle ne yazık ki…

OKSİMORON

Yine ilginç bir tanımlama getirdi tablo ile ilgili.
Zaten anlaşılması güçtü.

Şimdi içinden çıkılmaz bir hale getirdi.

Aykut Kocaman: “Dört maçta sıfır puanda kalmak oksimoron bir duygu” dedi ve ekledi: "Hakikaten insanın söyleyecek bir şeyi kalmıyor. Sözün bittiği yer. Bakmak lazım, ciddi bakacağız duruma"

Aykut Kocaman'ın Başakşehir döneminde işler pek de yolunda gitmiyor; 21 Maç, 7 Galibiyet, 8 Mağlubiyet, 6 Beraberlik şeklinde ve bu sezon ilk 4 maçta sıfır çekti Kocaman’ın ekibi. 

(Oksimoron, birbiriyle çelişen ya da tamamen zıt iki kavramın bir arada kullanılması ve bu şekilde oluşturulmuş ifade. Bazen anlamı kuvvetlendirmek için veya edebî sanat yapmak amacıyla kullanılır; bazen de halihazırda kullanılan bir kavramı eleştirmek veya alaya almak için kullanılır.)

CİM BOM NE YAPTI, NE YAPAR?

Son Trabzonspor beraberliği malum 2-0’dan 2-2’ye gelen Kasımpaşa maçında olduğu gibi.

Uğur Meleke: "Galatasaray’ın devrede yaptığı (belki de zorunlu) iki değişiklik, oyununu derinden etkiledi. Emre-Morutan çıkıp Aytaç-Babel girdikten sonra aynı yoğunlukta yapamadı Galatasaray geçişleri."

Galatasaray'ın geçirdiği transfer döneminde renklerine kattığı isimler: AlexandruCicaldau, OlimpiuMorutan, PatrickvanAanholt, SachaBoey, Victor Nelsson, GustavoAssunçao yerli isimler ise Alpaslan Öztürk, Aytaç Kara, Barış Alper Yılmaz, Berkan Kutlu ve Halil Dervişoğlu dikkat çekti.

Farklı bir transfer politikası izliyor Galatasaray başkan Burak Elmas ve Fatih Terim ile birlikte bu sezon.

22 Eylül Çarşamba günü Kadir Has’ta olacaklar.

İki sarı kırmızılı takımın gerçek güçlerini bu buluşmada görme fırsatımızı olacak.

Bakalım hangi takımın yenileri daha iyi ve lige hazırlar?!...

TRANSFERDEN AKILLARDA KALANLAR…

Bu yaz transfer döneminde yapılan transferlerin takım bazlı yaş ortalaması; 23.4 Fenerbahçe, 23.5 Galatasaray, 27.5 Beşiktaş, 29.7 Trabzonspor olarak gerçekleşti.

Fenerbahçe'nin geçirdiği transfer döneminde renklerine kattığı isimler: Burak Kapacak,Çağtay Kurukalıp, Serdar Dursun, Emir Ortakaya,Diego Rossi, Max Meyer, Mergim Berisha, Miguel Crespo, Min-Jae Kim

Son Sivasspor beraberliği ve İrfan Can ve Mesut ile ilgili ortaya çıkan tablo bir hayli ilginç.

Rıdvan Dilmen: "Vitor Pereira geçen sene gelmiş olsaydı, Mesut Özil'i de İrfan Can'ı da almazdı."

YOL HARİTALARI

Fenerbahçe 12 Eylülde oynadığı 1-1 berabere kaldığı Sivasspor maçının ardından Avrupa kantarına çıkıyor ve 16 Eylül, Frankfurt deplasmanında.

19 Eylül, Başakşehir (D) 23 Eylül, Giresunspor 26 Eylül, Hatayspor (D) 30 Eylül, Olympiakos 3 Ekim, Kasımpaşa

Galatasaray 12 Eylül, Trabzonspor 2-2 (D), 16 Eylül, Lazio, 19 Eylül, Alanyaspor, 22 Eylül, Kayserispor (D) 26 Eylül, Göztepe, 30 Eylül, Marsilya (D), 3 Ekim, Rizespor (D)

Beşiktaş 11 Eylül, Malatyaspor 3-0, 15 Eylül, Dortmund, 18 Eylül, Antalyaspor (D) 21 Eylül, Adana Demir 24 Eylül, Altay (D) 28 Eylül, Ajax (D) 2 Ekim, Sivasspor

BAKIŞ AÇILARI…

Faik Çetiner: Anadolu’dan üst sıraları zorlayacak takım yok. Bu sene şampiyonluk puanı zirve yapar. 4 büyükler, içeride olduğu kadar dışarıda da kazanır. Beşiktaş, Fenerbahçe ve Trabzonspor için işler yolunda. Galatasaray’da sorunlar görünenden büyük.

Deniz Çoban: Trabzon bu sezonun temellerini, geçen sezon attı. Kalite yükseldi. Yine taraftar ve yönetim eliyle enerjisini saha dışına yönlendirmezse, ligi forse ederler.  Beşiktaş kaldığı yerden devam ediyor ve yine favori. Fenerbahçe de sonuna kadar yarışta var olur.