KADİR DAYIOĞLU


BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ VE GÖLET

O kadar güçlü gözüken AK Parti yönetimlerinin hiç biri de ilgili Kurum’a, “ne oluyor ağa!” diyemedi. Haksız da değillerdi. Zira, biz uyarana kadar, böyle bir su yapısından haberleri yoktu…


Kayseri Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı ekiplerince kırsal mahallelerde, tarımsal ve hayvansal sulama için gölet yapım çalışmaları devam ediyormuş. Biliyorsunuz, benzeri bir göleti de Talas Belediyesi yapıyor.

Haberi okuyunca inanın hayret ettim… Madem gölet yapmayı biliyordunuz eleman ve ekipman açısından yeterli donanımınız vardı da, bittiği andan beri su tutmayan, Öküzçukuru/Kıranardı Göleti’ne neden el vermediniz? Neden yardım edip su tutar hale gelmesini sağlamadınız?

Doğru, yapımı siz ilgilendirmiyor DSİ 12. Bölge’yi ilgilendiriyor… Olabilir ama unutmayın bunun işletmesi Büyükşehre ya da Melikgazi belediyesine devredilecek. Tıpkı, Tekir Göleti gibi… Tabii, bundan da başta Erciyes Projesi olmak üzere, sulama havzasındaki hemşerileriniz yararlanacak.

Unutmayın, gölet devreye girince, KASKİ su şebekesi de rahatlayacak. Haliyle musluk suyuna ihtiyaç azalacak… Bu keyfiyeti bir türlü anlatamadım Büyükşehre, Melikgazi ve KASKİ’ye… İnanın, umurlarında olmadı… DSİ 12. Bölge de hiç umursamadı, basit bir su yapısını bir türlü aktif hale getiremedi. Öyle ya, “dünya yansa, içinde bir bağ berdisi” yoktu.

 ***

O kadar güçlü gözüken AK Parti yönetimlerinin hiç biri de ilgili Kurum’a, “ne oluyor ağa!” diyemedi. Haksız da değillerdi. Zira, biz uyarana kadar, böyle bir su yapısından haberleri yoktu…

***

Erciyes’te yapılan bir toplantıda, o yıllar, Büyükşehrin yatırımlardan sorumlu bir üst düzey yöneticisi koluma girip; “Abi, sözünü ettiğin Öküz Çukuru nerede?” diye sormuştu… Ben de, Koçdağı’da dönüp, Erciyes Kurultayı’nın yapıldığı alanı gösterip; “tırmanan kamyonun gittiği yeri takip ederseniz, hemen solda!, oradan da Alaçayır ve Kıranardı’na inilir”, demiştim.

***

Biliyorsunuz, Tekir’in Hacılar tarafında Lifos var… Eczacı Ünal Özkan anlatmıştı, Lifos’un işlevini. Tepesinde ne zaman kar kalmaz, sebze ekimi o zaman yapılırmış. Yine biliyorsunuz, “çıplak kıç” ile toprağa oturunca anlarlarmış ekim zamanının gelip gelmediğini… Kıçınız ısınırsa, tamam demekmiş.

***

Bu yöre, aynı zamanda Türkmenlerin sürülerini otlattıkları yer… Son yıllarda, arazinin önemli bir bölümü Büyükşehir Belediyesi’ne geçince, Türkmenler, hayvanlarını otlatamaz ve sulayamaz olmuş. Bu nedenle, sıkıntı çektiklerini, bir kez daha anımsatayım…

***

Unutmayın, bu havza faunası, florası ile bir bütündür… Sürüler, yüzlerce yıldır bu topraklarda otlar ve doğayı da gübreler… Mesela “bok böceği!” diye gelip geçmeyin. Bunlar, doğaya gübre yayanlardır. Hayvancılığı turizm adına ortadan kaldırdığınızda ya da “git nerede yayarsan yay, nerede sularsan sula!” derseniz habitatı da yok edersiniz. Yine unutmayın, burada, her canlı bir başkasının varlık nedenidir.

***

Dedim, Büyükşehrin hinterlandı genişleyince, Erciyes yöresi de bu kapsama alınınca, “Erciyes Turizm Projesi”ne start verilince, hazırlıksız yakalandılar… Zira, kapsamlarına giren coğrafyayı bilmiyorlardı.

***

Bir seferinde Mehmet Özhaseki ve Memduh Başkan’a; “Sabah namazını Hisarcık’ta kılın, bizim fakirhane de kahvaltı yapalım. Oradan, Öküz ve Çaylak Çukur’larına birlikte gidelim!”, demiştim… Öyle ya, ne tür bir yüklendiğinizi bilemezseniz, çözümünüz de rasyonel olmaktan çıkar.

***

Mesela ne yaptılar? Erciyes Projesi, Kent Ormanı söz konusu olunca, içme, sulama ve kullanma suyu için kolayına gittiler. Kolayını buldular, yazın sonuna doğru kuruyan kurumaya yüz tutan pınarlara el koydular. Koyunca ne oldu? Habitatı yani yaşam alanını yani doğayı da ölüme terk ettiler. Bunu da KASKİ yaptı… Dediğim gibi, kolayına kaçtılar.

***

Aklıma geldiği için sorayım: Tekir’de, sıcak su temini için vurulan ilk sondaj başarısız oldu. Şimdi ise, ikincisi vurulmaya başladı… Bir ara yoğun bir propaganda vesilesi oldu. Şimdi ise, pek ses çıkmıyor. Neden? Yoksa, bundan da mı sonuç alınamayacak?

***

Yetkililer, şimdi, Öküz Çukuru’nu öğrendiler ama Çaylak Çukuru’nu çok merak ediyorlardır, herhalde. Yok, Palancıoğlu ve Büyükkılıç başkanlarım merak ederlerse, teklifimi tekrarlıyorum… Lütfetsinler, birlikte gezelim o coğrafyayı… Bir kez daha söyleyeyim; coğrafya’yı bilmezseniz hizmet götüremezsiniz.

***

Bu vesile ile KASKİ’yi tekrar uyarıyorum… Artık, içme suyu amacıyla, pınarlara el koymaktan vazgeçin. Habitatı yok ettiğinizin farkında mısınız? Bu pınarlar doğayı besliyor, fauna ve flora için olmazsa olmaz…

Bunlara el koyarsanız bitki ve hayvan varlığını da yok edersiniz… İnanın, bunu da anlatamadım, KASKİ eski genel müdürüne… Umarım, halefi, bunun bilincinde…