KADİR DAYIOĞLU


BİZDEN ÖNCE AÇ İNSAN VARDI!.. (2)

İsterseniz, rol model aldığınız Üstad’ın, N.F.K’nın dizeleri ile, bugünkü yazımıza nokta koyalım; “Kuzulara şah olsa kurt yapmaz bu taksimi”. Allah nasip ederse, yarın devam edelim.


Değerli Başkanım, “her yerde tartışmaya hazırımi nereden nereye geldiğimizi!” demişsiniz. Buyrun tartışalım…

Başkanım; döneminizde, beğenmediğiniz dönemden kalma tesisleri özelleştirerek 65 milyar dolar gelir elde ettiniz. Şimdi de taşınmazları satmaya başladınız? Doğru mu? Bir şey yoktu da bu kadar para havadan mı geldi?

***

Unutmayın, elektrik dağıtım şebekelerinin işletme hakkının 20-25 yıllığına devrinden, 13-14 milyar dolarlık gelir elde ettiniz. Bunlar, hiçbir Cumhuriyet hükümetine nasip olmadı.

***

Rahmetli Demirel’e demişlerdi; “Efendim, bunlardan önce bir şey yokmuş!”. Rahmetlinin yanıtı; “Öyle mi, benim diktirdiğim direkleri sökün bakalım, ülke ne hale geliyor!”, olmuştu.

***

Yine rahmetli Demirel; “En fazla İmam Hatip ve en fazla İslam Enstitüsü benim dönemimde yapıldı!” diyerek övünürdü. Unutmayın sizin ve Tayyip Beyin mezun olduğu İmam Hatip Okulları çok çok önceden eğitim-öğretime geçti; Diyanet İşleri Başkanlığı 1920’lerde kuruldu, bu sayede, Osmanlı döneminde devletten maaş almayan imamlar, kamu personeli oldu, maaş almaya başladılar.

Diyanet, kendilerine statü kazandıran, değer veren Atatürk’ü ağızlarına almaya çekiniyor, Diyanet mensupları, başta Ali Erbaş olmak üzere… Hatta zaman zaman hakaret bile ediyorlar, kürsülerden, minberlerde… Ama ne yazık ki, sesiniz çıkmıyor. Öyle ya; “sükut ikrardan gelir!” diye boşa dememişler.

***

Dediğim gibi, Cumhuriyet öncesi, askeriye dışında görev yapan din adamları devletten maaş falan almaz; vakıflar da dahil sağın solun yardımı ve “cere çıkarak” hayatlarını idame ettirirlerdi.

***

Sayın Başkan, Büyükşehir Belediyesi olarak yaptığınız yatırımları, sizden önceki dönemlerin kazanımları ile yaptınız… Buna da “Kayseri modeli” dediniz. Mesela mı? TEK ve YSE arazisi, Orman Fidanlığı, Şeker arazisi, Sümer arazisi, Hava İkmal arazisi, “ıspanak fiyatına satılan” Atatürk Stadı...

***

Mesela; BEL-SİN tramvay son durak ve idari binalar için ayrılan OSB arazisine, bir bedel ödediniz mi? Yine soruyorum, OSB arıtması için, Müteşebbis Teşekkül tarafından KASKİ’ye verilen 5 milyon Mark’a ne oldu? Unutmayın, merkezi arıtmaya başladığınızda, “prefinansman” için iyi paraydı.

***

Mesela sormak lazım; rutin dışında yaptığınız yatırımlar için ne kadar kamulaştırma bedeli ödediniz? Ya da ne ödediğinizi hatırlıyor musunuz? Unutmayın, “kendinden önce oluşmuş rantları” kullanabilme şansı, seleflerinizden hiç birine nasip olmadı. O nedenle, haksızlık etmeyin, geçmişe.

***

Yine, Osmanlı döneminde düşünülen ama işlerlik kazanamayan tren, 1927’lerde, Kayseri’ye geldi. 21. Yy’ın ilk çeyreğinde, bu kadar kaynak kullanılan (6 trilyon doları aşkın) bir dönemde, bırakınız işletmeye almayı, kazma bile vuramadınız “hızlı tren” için. “Geldi-geliyor” diye 15 yıldır bu kentin muhterem ahalisini avuttunuz.  Fakir Cumhuriyet, Kayseri’ye tren getirdi. Ama dünya devleti haline getirdiğiniz Türkiye, kazma vuramadı.

***

Sayın Başkan, “nas”ın yasaklamasına rağmen, döneminizde içe ve dışarı 600 milyar dolar faiz ödediniz… Bir o kadar cari açık verdiniz. Dış ticaret açığı da bir trilyon dolar. Geniş anlamda işsizlik yüzde 25 civarında. Her üç gençten birisi işsiz.

***

TÜİK’in her türlü numarasına rağmen enflasyonu yüzde 20’nin altına çekemediniz. Baktınız olmuyor, mutfağı içine almayan, “manşet enflasyona” sığındınız. Bakalım, ahalinin kaçı yiyecek, TÜİK’in bu numarasını.

Bir garabet daha var, dikkatinizi çekmiştir, muhakkak. TÜİK, yüzde 19 diyor enflasyona. Maliye yüzde 36, bağımsız kuruluşlar yüzde 54 diyor. Üçüncüleri boş verin, siz de bile tutarlılık yok bu konuda.

Zam konusu olunca… İşçiye, memura, emekliye gelince yüzde 19’u, kamu alacaklarına gelince yüzde 36’yı esas alıyorsunuz.

Alırken kartal, verirken kargasınız maşallah!.. Kusura kalmazsanız, bir benzetme yapacağım, bu tercihiniz için: Sormuşlar; “İki kere iki kaç eder?” Cevap; “Alırken mi satarken mi?”

İsterseniz, rol model aldığınız Üstad’ın, N.F.K’nın dizeleri ile, bugünkü yazımıza nokta koyalım; “Kuzulara şah olsa kurt yapmaz bu taksimi”. Allah nasip ederse, yarın devam edelim.