RECEP BULUT


AKKIŞLA’DA Kİ TARTIŞMALAR YARGIYA İNTİKAL ETTİ Mİ?

Yaklaşık bir haftadır Akkışla İlçemiz de olup-bitenleri yazıp-çiziyorum… Yazıp-çiziyoruz ama iş öyle bir noktaya geldi ki işin doğrusunu anlayana bravo! Çünkü her an her şey değişiyor! Saflar değişiyor… Söylenenler değişiyor… Konuşulanlar değişiyor…


Yaklaşık bir haftadır Akkışla İlçemiz de olup-bitenleri yazıp-çiziyorum…

Yazıp-çiziyoruz ama iş öyle bir noktaya geldi ki işin doğrusunu anlayana bravo!

Çünkü her an her şey değişiyor!

Saflar değişiyor… Söylenenler değişiyor…

Konuşulanlar değişiyor…

O nedenle ben de ahdettim Akkışla’da neler olup-bittiğini gücümün yettiğince gün yüzüne çıkarabilmek için uğraşacağım…

Kolay mı?

İnanın aslında çok kolay…

Artık teknoloji o kadar ilerledi ki her şeyi teknolojinin izini sürerek gün yüzüne çıkarmak oldukça kolay…

En büyük iz teknolojinin bıraktığı iz…

Eskiden herhangi bir olay olduğunda polis zanlıyı apar-topar yakalar, karakola getirir, falakaya yatırır bülbül gibi konuştururdu…

Konuştururdu konuşturmasına ancak bunun birçok sakıncası vardı…

Birincisi zanlıya reva görülen muamele insani bir davranış değildi!

İkincisi zanlı, o suçu işlememiş olsa bile dayak zoruyla suçu kabul etmek sorunda kalır, mahkemede de inkâr eder ve iş başa dönerdi…

Onun için türkü yakmışlar ya;

“Karakolda doğru söyler, mahkeme de şaşar!”

İşte o nedenle yıllar öncesi “falaka” yönteminden vazgeçildi ve sanıktan delile değil, delilden sanığa ulaşma yöntemi geliştirildi…

Hele hele günümüz teknolojisi çıktıktan sonra delilden sanığa ulaşmak çok daha kolay hale geldi…

En büyük örgüt bağları, cinayet vakaları ve yolsuzluk iddiaları artık cep telefonu takibi yoluyla çözülüyor…

Yani anlayacağınız artık günümüz de en büyük delil taşıdığınız cep telefonun bıraktığı iz… Cep telefonu konuşmaları, Whatsapp mesajları falan filan… Bunları takip eden polis kimin kimle ne konuştuğu ve hatta cep telefonları sinyallerinden yola çıkarak o bölgede ki GSM  (yani Türkçe okunuşuyla Ci-E-SEM operatörü-) operatörünün verdiği sinyal yoluyla kimin nerede ne zaman buluştuğuna kadar kolaylıkla çözüyor…

Bunları niye anlatma gereği duydum?

Yazımın girişinde vurguladığım gibi Akkışla İlçemiz de olup-bitenleri çözebilmek için… Bunca izahattan sonra şimdi gelelim sorulması gereken sorulara… Yani karambola giden bu kör dövüşe soracağımız sorularla bir açıklık kazandıralım…

Her ne kadar Akkışla Belediye Başkanı Ayhan Arslan’ın eski makam şoförü Hacı Bayram Arslan,  “O paylaşımları ben yapmadım, sosyal medya hesabım çalındı!” diyorsa da o sosyal medya hesabını kimin kullandığı ve ileri sürülen iddiaları kimin yazdığını gün ışığına çıkarmak pek de zor bir iş değil…

Niye diye soracaksınız tabii!

Birincisi cidden Hacı Bayram Arslan’a ait o sosyal medya hesabının çalınıp çalınmadığını ortaya çıkarmak hiç de zor bir iş değil! Onu savcılık yapacak! Konu savcılığa intikal ettiği zaman Savcılık emniyetin bir hayli gelişmiş birimi olan Siber Suçlar Şube Müdürlüğü ekipleri gerek IP adresinden ve gerekse HTS kayıtlarından kimin o mesajları yolladığını ve hatta kimin kiminle ne konuştuğunu çatır çatır çıkarır…

Yeter ki iş Cumhuriyet Savcılığı’na, yani yargıya intikal etsin…

Artık bu konu da teknoloji çok mesafe aldı…

Çalınıp çalınmadığı ortaya çıkınca o paylaşımları da kimin yaptığı tabak gibi ortaya çıkar…

Bu işin sosyal medya hesabının çalınıp çalınmadığına ilişkin husus!

Gelelim o sosyal medya hesabında kullanılan metinde adı geçenlere…

Kimlerin adı geçiyor?

15 Kasım 2021 tarihinde yapılan paylaşımda, “2. Husus Gömürgen Depo da Atatürk’ün fotoğraf ve bütün evraklarının yerlerde olmasını duyan CHP İlçe Başkanın depoya geldiği haberini alan Başkan Ayhan Arslan ben Cemal Aldemir VE HATTA FATİH BALLI GÖREVLENDİRİP oraya ortadan kaldırmam için talimat verdi. EĞER MEHMET ARSLAN oraya gelirse onu vurmam emrini verdi bana. Bizzat savcılığa da verilecek bunun kayıtları da mevcut. Akşam da bunun ses kaydını dinletecem sizlere” denmişti…

Yani o paylaşımda Cemal Aldemir ve Fatih Ballı isimleri geçiyor…

Kim bunlar?

Cemal Aldemir de Fatih Ballı’da belediye de memur…

O halde Cemal Aldemir ile Fatih Ballı’ya da sormak lazım…

Cidden Başkan Ayhan Arslan, CHP İlçe Başkanı Mehmet Arslan’ın Gömürgen Depo’ya gideceği haberini aldı da eski makam şoförü Hacı Bayram Arslan’a, “Mehmet Arslan oraya gelmeden gidin o depoyu derleyip toplayın!” talimatı verdi de Hacı Bayram Arslan yanına Cemal Aldemir ve Fatih Ballı’yı da alıp Gömürgen Depo’ya gidip ortalığı derleyip-topladılar mı?

Bir de onlara sormak lazım, onlar ne diyor?

Gerçekten o sosyal medya hesabında iddia edildiği gibi Hacı Bayram Arslan ile birlikte başkan Ayhan Arslan’ın talimatı doğrultusunda Gömürgen Depoya gidip ortalığı derleyip topladılar ise Başkan Ayhan Arslan, Hacı Bayram Arslan’a böyle bir talimat vermiş demektir…

Tabii bura da Cemal Aldemir ile Fatih Ballı’ya ciddi anlam da bir vebal düşüyor…

Yani bedeli ne olursa olsun doğruyu söyleyecekler!

Söylemezlerse!

Söylemezler de o da onların vicdanına kalmış demektir…

Zaten Akkışla öyle bir hal aldık ki adeta “Yalan Rüzgârı” dizisine döndü…

Kimin doğru söylediğini anlamak fermana mahsus!

CHP İlçe Başkanı Mehmet Arslan’ı arayıp, o sosyal medya hesabında ileri sürüldüğü gibi gerçekten Atatürk posterlerinin yerlere saçıldığı iddia edilen Gömürgen’de ki o depoya gidip gitmediğini sordum.

Mehmet Arslan, “O mesaj da söylenen tamamen doğru! Bana da öyle bir ihbar geldiği için ben de gidip o depoyu görmek istedim. Fakat bir şey oldu, ben bir işim çıktığı için Gömürgen’de ki depoya ancak bir saat gibi bir gecikmeyle gidebildim… Aynı saatler de gitmiş olsaydım belki o mesajda iddia edildiği gibi o depoda o arkadaşlarla karşılaşabilirdim. Ha karşılaşmış olsaydım ne olup biterdi ben de kestiremiyorum!” dedi.

Yani Mehmet Arslan’ın ifadesine göre, öyle bir ihbar almış ve bir işi çıktığı için bir sat gecikmeyle de olsa Gömürgen Depoya gitmiş!

Peki, geriye kalan ne?

Cidden Akkışla Belediye Başkanı Ayhan Arslan’ın o sosyal medya hesabında iddia edildiği gibi, “…EĞER MEHMET ARSLAN oraya gelirse onu vurmam emrini verdi bana. Bizzat savcılığa da verilecek bunun kayıtları da mevcut” deyip demediği…

Zaten işin can alıcı noktası da bu!

Akkışla Belediye Başkanı Ayhan Arslan çıktığı TV Kayseri’de, Murat Metiner, telefonla canlı yayına katılan Hacı Bayram Arslan’a, “Başkan size CHP İlçe Başkanı Mehmet Arslan’ı vurman için emir verdi mi?” diye soruyor…

Daha doğrusu Başkan Ayhan Arslan, Murat Metiner’e, canlı yayına telefonla bağlanan eski makam şoförü Hacı Bayram Arslan’a, “Vur emri vermiş miyim onu sor!” diye ısrar ediyor, Murat Metiner’de, “Onu soracağız!” ve peşinden de, “Hacı Bayram bey o iddialar da şu söyleniyor sizin adınıza; Akkışla Belediye Başkanı, CHP İlçe Başkanı Mehmet Arslan’ı vur emri verdi diyor, Size Sayın Başkan böyle bir emir verdi mi? Onu vur diye! ” diye soruyor…

Hacı Bayram Arslan’da, “Hayır, her hangi bir şey böyle bir emir ben asla almadım! Başkanım böyle bir şey demez!”

Murat Metiner, ısrarla, “Yani Sayın Başkan CHP İlçe Başkanını vur diye size  herhangi bir talimat vermedi değil mi?” soruyor…

Hacı Bayram Arslan’da, “Başkanım böyle bir şey demez! (Başkan Ayhan Arslan, “Demez diyor!” diye müdahale ediyor!) Yani buna çocuklar… Bunun paylaşımı yapmayacağımı Ayhan başkanım da bunu böyle bilir… Böyle bir paylaşım yapmadım. Sosyal medya hesabımın çalındığını öğrenince kapattırdım. IP adresinden savcılık ortaya çıkarır” diyor...

Murat Metiner, “Peki siz kimden şüpheleniyorsunuz?“ diye soruyor Hacı Bayram Arslan’ın cevabı gecikince Başkan Ayhan Arslan, “Malum şahıstan!” diye söze müdahil oluyor…

Sonra Hacı Bayram Arslan yayından çıkıyor ve peşinden suçlanan CHP İlçe Başkanı Mehmet Arslan bağlanıyor…

CHP İlçe Başkanı Arslan da, Hacı Bayram Arslan’ı kastederek, “Acaba kaç lirayla satın aldılar, neyle tehdit ettiler. Beni arayıp benimle 9,5 dakika konuştuğunu, bana neler anlattığını tek tek anlatacağım. Cumhuriyet Savcılığa vereceğim. Avukatlarıma danışıyorum. Çocuğun bende ses kaydı var, Whatsapp konuşmaları var bende. Onu kaç liraya satın aldılar, kaç lira teklif ettiler? Ben de ses kayıtları var, ama o ses kaydını buradan dinletmem doğru olmaz. Amca 74 bin TL tazminatım ve kıdem tazminatı istiyorum, vermezlerse onları yakacağım diyordu. Bende ayıptır yapma diyordum. İyi senaryo yazmışlar, iyi tiyatro kurmuşlar” dedi.

Mehmet Arslan’ın konuşmasından sonra Murat Metiner tekrar Hacı Bayram Arslan’ı telefon bağlantısına aldırıyor…

Hacı Bayram Arslan, “Gerçekten çok ağır bir itham da bulundu. Gerçekten benim öyle bir ses kaydım varsa ortaya çıkarsın!” dedi.

Murat Metiner, “Siz Mehmet Arslan’a bir ses kaydı attınız mı?” diye soruyor O’da, “Ben Mehmet Arslan’la herhangi bir görüşmem olmadı. Ses kaydı da atmadım! İşten çıkarılma ve tazminat konusunda da her hangi bir yasal haklarım olsaydı ben gider belediyeyi dava açardım. Benim herhangi bir hakkım olmadığını düşünüyorum, olsa yargıya giderdim! Kendim çıktım!” diye cevap veriyor…

Murat Metiner, “Peki Mehmet Arslan size iftira mı atıyor?” diye soruyor, Hacı Bayram Arslan’da, “Aynen öyle, kendisi hakkında yargıya gideceğim!” diye cevap verdi.

Dün de yazdım; Televizyon ekranlarına kadar yansıyan tartışmanın boyutu böyle…

Şimdi merak edilen şu:

Gerçekten Hacı Bayram Arslan’ın sosyal medya hesabı çalınmış ise kim ya da kimler çalmış olabilir?

Akkışla gibi küçük bir ilçe de çalınma ihtimali çok zor olsa dahi Sayın Hacı Bayram Arslan’ın iddiası böyle… Madem Savcılığa başvurmuş, savcılığın yapacağı araştırma sonunda cidden çalınıp-çalınmadığı, çalındı ise kim ya da kimlerin çaldığı gayet net olarak ortaya çıkar! Demek ki biraz beklemek lazım… Tabii Hacı Bayram Arslan Cumhuriyet Savcılığına resmen başvurmuş ise!

İkinci bir boyut, Akkışla Belediye Başkanı Ayhan Arslan, aynı gün avukatı Ramazan Bedir tarafından UYAP üzerinden Hacı Bayram Arslan hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduğunu açıklamıştı… Başkan Ayhan Arslan’ın Savcılık başvuru süreci hangi aşamada, Savcılık soruşturma başlattı mı bir de onu beklemek lazım…

Üçüncüsü o sosyal medya hesabından vurulacağı söylenen CHP İlçe Başkanı Mehmet Arslan ne yaptı? Sayın Arslan’a cidden Cumhuriyet Savcılığına hem o sosyal medya hesabının sahibi Hacı Bayram Arslan hem de o vur emrini verdiği iddia edilen Akkışla Belediye Başkanı Ayhan Arslan hakkında suç duyurusunda bulundu mu? Yine Mehmet Arslan’ın iddia ettiği gibi Hacı Bayram Arslan ile yaptığı telefon konuşma kayıtları ile whatsapp üzerinden yazışmalarını Cumhuriyet Savcılığına teslim etti mi?

Artık o dedi ki bu dedi ki tartışmalarından sıyrılıp yargı her üç cepheden de yargı sürecinin başlatılıp başlatılmadığını bekleyip görmek lazım…

Böylelikle Akkışla İlçesi’nde neler olup-bittiğini bizde öğrenmiş oluruz…