Her yolun bir başı, bir de sonu vardır.
Kaçınılmaz sona doğru giderken, eğer inançlarınız doğrultusunda ahlaki değerlere kusursuz uyarak giderseniz, belki o yolun sonunda bir başarıyı sonlandırırken, bir başka başarının kapsını aralamış olursun.
Yok, eğer değerlere uymamış isen, vardığın yol zaten çıkmaz yolun da başıdır, orada kalmaya mahkûmsundur.
Bu satırları yazarken, bir gözüm de televizyondaki “Sohbet” programında idi.
Konuk Sunay Akın, toplumun tavuklara benzediği gibi bir söz eder gibi oldu, dikkat kesildim.
Şöyle dedi: Toplum tavuk gibi, önüne attığın yemi yerken, arkadan yumurtasının gittiğinin farkında değil…
Bir an düşündüm, uzun yıllar kaç yumurtamızı yedirdik acaba?
XXX
Konumuza dönersek…
Yerel seçimler elbette genel seçim değil, genel yönetime bir etkisi doğrudan yok.
Ancak yerel yönetimlerin sağlıklı yürütülmesinin genel seçimlere etkisinin olacağı azımsanamayacak kadar çoktur.
Genel seçimler yapılmıştır, bitmiştir, 2028’e kadar da seçim normalde yoktur.
Elbette olağanüstü durum yaratılması hariç…
Ben, yerel seçimlerin sonuçlarına göre, Türkiye’de % 37,7 birinci parti olan ve bir çok ilde ve büyükşehirde yönetime gelen CHP konusunda yazmak istiyorum.
Önce geçmişe bakarak, geleceğe yön vermesi açısından Kuran’dan 3 ayet vermek istiyorum. Çünkü bu ayetler, başın sonunun neden geldiğinin özetidir.
Bakara 34: Meleklere: “Âdem’e secde edin!” dediğimizde İblîs dışındakiler derhal secdeye kapandı. İblîs ise direnerek bundan kaçındı, kibirlendi ve kâfirlerden oldu.”
Nisa 36: “Allah’a kulluk edin ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana-babanıza iyilikte bulunun.
Akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolda kalmışlara, elinizin altında bulunan köle, câriye, hizmetçi ve işçilere iyilik yapın.
Çünkü Allah, kendini beğenen ve çokça övünüp duran kimseleri kesinlikle sevmez.”
A'raf 13: Allah: “Öyleyse hemen in o cennetten! Orada büyüklük taslamaya hakkın yok. Haydi defol! Çünkü sen aşağılık kimselerden birisin!”
Buyurdu her üç ayette de…
Toplumun CHP yönetiminden bekledikleri şey, çok basit ve ahlaki değerler içinde kalmaktan ibarettir.
Yönetimde eşitlik…
Yönetimde adalet…
Yönetimde şeffaflık…
Toplumun parasının yine toplum yararına harcanması ve ranta geçit verilmemesi…
Ve ayrıca, çok önemlisi, yukarıdaki ayetlere uygun olarak kibirden uzak durmalarıdır.
XXX
Seksen yaşına merdiven dayadığım şu yıllarda, birçok partiler iktidara geldi, birçok parti de iktidardan gitti.
Kimini iyilikleri ile anıyoruz, kimini de millete yaptıkları eziyetleri ile.
Çünkü her başlangıcın bir sonu, her sonun da bir başlangıcı var.
Önemli olan, başladığın ile sonlandırdığın arasındaki, farkın millete yararının ne kadar olduğudur.
