KADİR DAYIOĞLU


1 MAYIS

Nasıl bir Türkiye istiyorum? Bir parti kursam, “Temel Hak ve Özgürlükler” bölümüne şunları yazarım.


Dün,“1Mayıs”tı… İstanbul’da, “1 Mayıs Emek ve Özgürlük Bayramı”’nın, Taksim’de güvenlik nedeniyle kutlanmasına engeller kondu, “yasaklar” getirildi, bir kez daha. Sur içinde ve Pera’da insan ve araç trafiği neredeyse durduruldu. Ablukaya alındı. Gerekçe ise, “güvenlik!”

***

Tabii, kutlamalar için başka alanlar gösterildi. Sanki, Taksim dışında kutlanınca “anarşi ve terör” olmayacakmış gibi. İşin garibi, İktidarın, “tabuları yıkıyoruz, bir dönemi kapatıyoruz!” sloganları ile 2009, 2010,2011 yılında Bayram,Taksim’de kutlandı. Ne olduysa oldu, bir daha izin verilmedi. Şimdi ise, Anayasa Mahkemesi kararına rağmen, Taksim, yirmi bine yakın bin güvenlikçi ve tomalarla ile abluka altına alınıyor. Garip değil mi?

***

Gülerken ağlanacak türden bir olay. Tam bir Aziz Nesin’lik. Ben de Taksim’e şu kadar yüz kilometre uzaklıkta, bazı şeyler karalamak istedim, hak ve özgürlükler konusunda… Haliyle bu, benim hak ve özgürlüklere yaklaşımımın bir yansıması.

***

Nasıl bir Türkiye istiyorum? Bir parti kursam, “Temel Hak ve Özgürlükler” bölümüne şunları yazarım.

***

TEMEL HAK ve ÖZGÜRLÜKLER 

İnsanlar doğuştan, devredilemez ve vazgeçilemez temel hak ve hürriyetlere sahiptir. İnsanlığın ortak değeri olan temel hak ve özgürlükler, devlet idaresi altında onurlu bir hayat sürebilmenin ön şartıdır. “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” düşüncesinden hareket eden PARTİMİZ, bütün politikalarının merkezine insanı koymuştur. 

***

Demokrasinin nihai amacı, başta düşünce, inanç, eğitim, örgütlenme ve teşebbüs özgürlüğü olmak üzere, bütün sivil ve siyasi özgürlükleri güvenceye almak ve insanların korku ve endişeden uzak olarak yaşamalarını sağlamaktır. 

***

Ülke iç şartlarıyla bağlantılı düşünülemeyecek kadar önemli olan temel hak ve özgürlükler, uluslararası düzenlemelere konu olmaktadır. Bir ülkenin sadece kendi şartlarını dikkate alarak düzenleme yapamayacağı alanların başında, temel hak ve özgürlükler gelmektedir. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, insanlığın bir daha toplu felaketlerle karşılaşmasını önleme yönündeki çabalar, insan haklarının evrensel düzeyde tanımlanmasını ve güvencelerinin oluşturulmasını gerektirmiştir. 

***

Bu çabalar sonucunda İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Paris Şartı gibi belgeler yürürlüğe konularak temel hak ve özgürlüklerin uluslararası boyutta güvence altına alınması yönünde önemli bir adım atılmıştır. 

***

Türkiye İnsan Hakları Evrensel Beyannamesini ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini kabul ederek iç hukukunun parçası haline getirmiştir. Avrupa Birliği’ne tam üyeliğin ön şartı olan Kopenhag Kriterleri de temel hak ve özgürlüklere özel bir vurgu yapmaktadır. 

***

Demokratik rejimlerde, siyasi iktidarların ve bürokratik yapıların temel hak ve özgürlüklerin kullanılmasına müdahale edemeyeceğini; uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklerin eksiksiz olarak hayata geçirilmesini savunan PARTİMİZ;

• Temel hak ve özgürlükleri ülkemizin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde, özellikle Kopenhag Kriterlerinde belirtilen seviyeye yükseltmek için Anayasa ve yasalarda gerekli değişikliği yapacaktır.

 • Temel hak ve özgürlüklerin, sadece anayasal ve yasal güvenceye alınması ile yetinmeyip, fiilen uygulanması ve siyasal kültürümüzün yerleşik bir boyutu olarak güçlenmesi yönünde çaba sarf edecektir.

• Devletin, yasal ve kurumsal düzenlemeleri ile kaynaklarını, temel hak ve özgürlüklerin yerleştirilmesi ve geliştirilmesi yönünde etkin bir şekilde kullanacaktır. 

• Toplumumuzda kısır çekişmelere yol açan, din, mezhep, cinsiyet, etnik ayırımcılık konularındaki tartışmalı uygulamaların temelinde, hak ve özgürlükler konusundaki eksiklikler yatmaktadır.Demokrasimizi evrensel düzeye taşıyacak “insan haklarına dayanan” devlet anlayışının yerleşmesiyle bu kısır çekişmeler sona erecektir. 

• Temel hak ve özgürlükler konusunda, toplumun değişik kesimlerinin sorunlarına ve taleplerine karşı duyarlı olacak, bu alanda çifte standartlara, kısır çekişmelere ve siyasi istismarlara izin vermeyecektir.

•İşkence, kayıp, göz altında ölüm, faili meçhul cinayet gibi demokratik hukuk devletinde kabul edilemez insan hakları ihlallerinin üzerine ciddiyetle gidecektir. 

• Temel hak ve özgürlükler alanındaki eksikliklerin giderilmesi için, diğer siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri arasında mutabakat ve işbirliği imkanlarını arayacaktır. 

• Temel hak ve özgürlüklerin kağıt üzerinde kalmaması için sürdürülebilir kalkınmayı gerçekleştirecek, bu süreçte ortaya çıkacak kaynakların toplumun tüm kesimlerine daha adil dağıtılmasını sağlayacaktır. 

•Yaşama ve mülkiyet hakkını, düşünce, ifade, inanç, teşebbüs ve örgütlenme özgürlüğünü sınırlayan hükümler, evrensel hukuk ve özgürlük anlayışı dikkate alınarak yeniden düzenleyecektir.

***

Nasıl beğendiniz mi? 

***

Değerli dostlar, temel hak ve özgürlükleri kapsayan bu tür bir metni yazmaya bilgim ve kültürüm yetmediğinden, AK Parti’nin, “2002 Genel Seçimleri Seçim Beyannamesi”nden, bire-bir aldım. Umarım, telif istemezler. 

***

“3Y”yi yok etmek yani “yasaklar, yoksulluk ve yolsuzluğu” kaldırmak için iktidar olan bir siyasi partinin, yirmi iki yıl sonra geldiği nokta, çok düşündürücü. Galiba, “ileri demokrasi!” denilen şey böyle olsa gerek.