Türkiye Yazarlar Birliği Kayseri Şubesi Konferans Salonunda gerçekleşen programa Şube Başkanı Mehmet Hüsrevoğlu, Yazarlar Birliği üyeleri ve vatandaşlar katıldı. Numan Cebeci hocayı yine kendisi de bir İlahiyat Profesörü olan torunu Kayseri Üniversitesi Develi İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lütfullah Cebeci hoca anlattı.
Lütfullah Cebeci dedesinin Develi’de çok sevildiğini ve uzun yıllar müftülük görevi yürüttüğünü anlattı. Dedesi ile ilgili çeşitli hatıralarını anlatan Cebeci, kendisi dört yaşlarındaki iken dedesinin vefat ettiğini ve Develi’deki cenaze merasiminin büyük bir katılımla gerçekleştiğini anlattı. Dedesinin Milli Mücadele’ye destek verilmesi konusunda fetva verdiğini ve çok etkili olduğunu anlatan Cebeci, Dedem Develi’de müftü olarak uzun yıllar görev yaptı, sonra birtakım şikayetleremaruz bırakılarak Ankara’nın Kalecik ilçesine atandı. Dedem çok zengin bir kütüphaneye sahipti.Bu kütüphane önce babama sonra da bana kaldı dedi.Prof. Lütfullah Cebeci, dedesini şuyle anlattı.” amcamın anlattığına göre, bir gün dedemi jandarmalar gelip götürmüşler. Daha sonra kendisinin Ankara’ya götürüldüğünü öğrenmişler. Bir süre sonra dedem geri dönmesine rağmen herhangi bir şey anlatmamış. Fakat aradan uzun yıllar geçtikten sonra bu olayla ilgili olarak bazı şeyler söylemiş. Ankara’ya götürüldükten sonra bir süre kapalı bir yerde tutulduğunu ve daha sonra buradan çıkarılıp Atatürk’ün yanına götürüldüğünü anlatmış. Burada kendisinin karşısında aralarında geçen diyalogu da şöyle anlatmış. Atatürk’ün yanına vardığımızda bana hitaben hoca sana bir soru soracağım diye söyledikten sonra, benimle ilgili ne düşünüyorsun. Beni cehennemlik mi cennetlik mi olarak görüyorsun bu soruma ne cevap verirsin deyince. Dedem Numan Cebeci hoca, efendim ben sizin cennetlik mi cehennemlik ki olduğunuzu bilemem, bunu ancak Allah bilir cevabını verince, Kendisinin dedemin bu cevabının hoşuna gittiğini ve önünde duran listeye bakarak bu listedeki bazıları gibi sen yağcılık da yapmadın, sen cehennemliksin de demedin diye cevap verdikten sonra kendisini tekrar Develi’deki görevine gönderdiğini anlatmış. Tabii bu olayı ölünceye kadar kimseye anlatmama sözünü de alarak.” Haber Merkezi
